CHP'DEN EKONOMİ İÇERİKLİ BASIN TOPLANTISI

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Burdur İl Başkanı İzzet Akbulut, geçtiğimiz cuma akşamı CHP Burdur İl Başkanlığı’nda ekonomi içerikli basın toplantısı düzenledi.

 

Akbulut konuşmasında AK Parti iktidarın ekonomi uygulamalarını eleştirdi. 18 yıldır iş başında olan iktidarın ithalata bağımlı ekonomi modelinin artık çöktüğünü öne sürerek, Türkiye’nin Pandemi süreciyle birlikte derin bir ekonomik bunalım içerisinde olduğunu, hatalı ekonomi politikalarının yüksek enflasyon, sürekli artan kur fiyatları ve yükselen faiz ortamı doğurduğunu söyledi.

 

CHP İl Başkanı Akbulut’un açıklamalarında öne çıkan detaylar şöyle:

 

“Her zaman ithalatımız, ihracatımız’dan daha fazla oluyor”

 

Bugün hepinizin de malumu Merkez Bankası’nın politika faizinin 2 puan yükseltmesi ile bir durumla karşı karşıya kaldık. Artan Döviz kurlarının Merkez Bankası müdahalesi ile bir faiz artırımına gidilerek önüne geçilmeye çalışıldı. Merkez Bankası bu kararı almadan döviz kuru dolar kuru yedi 7.70 TL’yi gösteriyordu. 2 puanlık faiz artışının açıklanması ile beraber o anda bir tepki gösterdi 7.55’e düştü ama şu saatlerde güncel döviz kuruna baktığımız zaman tekrar 7.70 bandına çıktığını görüyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler 18 senelik AKP iktidarında üretimden uzaklaşan, tüketimi esas alan politika anlayışlarıyla dolar kurunun yükselişinin önüne geçemeyeceğini her platformda söyledik. Özellikle 24 Haziran 2018 seçimlerine dönecek olursak, o gün dolar kurunun eğer Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’nda devam edilecek olursa, AKP hükümeti ile yoluna devam edilecek olursa doların 7 liraya, 8 liraya çıkacağı ön görmüştük ve söylemiştik. Bugün ne yazık ki bu söylediğimiz gerçeklerle karşı karşıyayız. Aslında biz bu rakamları veriyorken Amerika’yı yeniden keşfetmeye lüzum yoktu. Yani ekstradan bir bilime, ekstradan bir bilgiye gerek yoktu bütün veriler üretmediğimizin ve tarım alanlarımızın her geçen gün sayısının hektar olarak düştüğü bu dönemde, üreticimizin kalkınmadığı bu dönemde ve tüketime dayalı, ithalata dayalı bir ekonomiyi benimsediğimiz sürece dolar fiyatlarının artmaması işten bile değildi.

  “700 bine yakın çiftçi kardeşimiz üretimi bırakmış durumda”

 

İlk önce değerlendireceğimiz konu bu 18 yıllık dönemde AKP iktidarının tarım alanları ile alakalı karnesini inceleyeceğiz. 2002 yılında 41.196.000 hektar tarım arazisi bugün itibarıyla 37.712.000 hektara düşmüş. Yani tam tamına 3.484.000 hektar bugün AKP döneminde artık ekilmiyor. Yine aynı şekilde 2003 ve 2019 yılları arasında tarımda ihracatımız 77,6 milyar dolar olurken ithalatımız 104,6 milyar olarak gerçekleşmiş. Yani bu tarımdaki 104,6 milyar ithalat bize şunu gösteriyor; biz yabancı ülkelerin çiftçilerine bu parayı ödemişiz. Kendi üreticimize değil yabancıların üreticilerine bu parayı aktarmışız demek oluyor. Yine son zamanlarda ana haberlerde de gündemde çiftçilerimizin borcu ile alakalı bir durumumuz var. Çiftçilerimizin borcu AKP iktidara geldiğinde 2002 yılında 2,4 milyar TL idi. Bugün çiftçimizin borcu 121 milyar 832 milyon bandında yani artış oranını hesaplamak bile artık nerdeyse çok sağlam bir matematiği gerektirecek. Keza aynı şekilde çiftçi sayılarımıza bakmak gerekiyor 2003-2019 arası 682.265 çiftçi işi bırakmış durumda. Bu süreçte 700 bine yakın çiftçi kardeşimiz artık üretimden vazgeçmiş, artık ekmekten, dikmekten, üretiminin karşılığını alamamaktan şikâyet ederek üretimi bırakmış durumda. Bugün doların 7,70 TL bandına gelmesi bunların hepsinin sonucu ile gerçekleştiğini sizlere aktarmak istiyoruz.

 

“Türkiye kaynaklarını dışa yatıran bir ülke haline geldi”

 

Tarımsal ürünler ile alakalı bazı konularda tek tek sizlere bilgi vereceğiz. Hububatta 2003-2019 döneminde 92 milyon ton hububat ithalatına Türkiye Cumhuriyeti 24 buçuk milyar dolar ödeme yaptı. 2019 yılında 14 milyon ton hububat ithalatına 3,2 milyar dolar ödeme yapıldı. Sadece 2019 yılında daha hala ısrar ediyorlar yani geçtiğimiz önceki yıl 2018 seçimlerinin hemen arkasından 2019 yılında 14 milyon ton hububat ithal ediyorlar ve buna da 3,2 milyar dolar ödeme yapılıyor. Bu ithalat Cumhuriyet döneminin ithalat rekoru olarak da kayıtlara geçiyor.

 

“Biz AKP”yi uyarmaktan bıktık”

 

Şekere bakıyoruz çok yakın zamanda hepiniz iyi hatırlayın Burdur Şeker Fabrikamızı bugün üretimi ile övündükleri ama o dönemde satmak için her yolu denedikleri, alıcı firmanın ödemeyi yapamadığından dolayı ihalenin iptal olduğu Burdur Şeker Fabrikamızı düşünerek bu veriyi değerlendirmenizi istiyorum. 2003-2019 yılları döneminde 1,1 milyon ton şeker ithalatına 552 milyon dolar ödeme yapılıyor. 2019 yılında 169 bin ton şeker ithalatına 65 milyon dolar ödeme yapıyoruz. Nereden alıyoruz bu şekerleri 2019 verilerine bakıyoruz 36’sını Brezilya’dan getirtiyoruz 28’i Cezayir’den 10’unu Fas’tan alıyoruz. Ülkemizin ceviz ithalatına bir göz atmak istiyoruz orada da durum çok farklı değil 2003-2019 döneminde 582 bin ton ceviz ithal edilirken 1 milyar 616 milyon dolar Karamanlıdaki ceviz üreticilerim gibi ülkemdeki ceviz üreticilerine ödeneceği yerde yine yabancı üreticilere ne yazık ki ödeme yapılmış. 2019 yılı verilerine baktığımız zaman 75 bin ton ceviz ithalatına 129 milyon dolar ödeme yapılıyor. 32’si Ukrayna’dan 21 Şili’den ve ne yazık ki yine 17 rakamı da ABD’den alıyoruz. Muz ve enginarda da yine aynı rakamları göreceğiz 1 milyar 470 milyon dolar muz ithalatına, enginar ithalatına 35 milyon dolar ödeme, yine susamda 2,6 milyar dolar 2003-2019 yıllara döneminde ödeme yapıyoruz. Tütüne 2003-2019 döneminde 1 milyon 62 bin ton yaprak tütün ithalatına 5 milyar 461 milyon dolar ödeniyor. Kendi üreticimize ödenmeyen rakamın farkına varırsak çok büyük bir yol kat etmiş olacağız. Türk üreticileri olarak Türk çiftçileri olarak özellikle artık biz AKP’yi uyarmaktan, bu konularda herhangi bir şekilde yol göstermekten bıktık.

 

“Birlikte üretip, hakça paylaşmak için kooperatifçiliği destekleyeceğiz”

 

Bizler Cumhuriyet Halk Partisi olarak sadece eleştirmiyoruz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu konularla alakalı çözüm önerilerimizin olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. Bunlardan bazılarını tekrarlayalım Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında biz çiftçinin yüzünü güldüreceğimizi iddia ediyoruz, birlikte üreteceğiz diyoruz, hakça paylaşacağız diyoruz.