Türk toplumu olarak yıllarca düz mantık kullanarak cevap verir ve sorunlarımızı çözerdik. Konuşma ve söylemlerimiz de bu mantık üzerine gelişirdi. Ne oldu da bu düz mantıktan siyasilerimiz etkilendi ve bizleri idare edenler toplumu anlamaz oldu?
    ABD güdümlü PKK ve YPG yıllarca bunların vatan haini olduğunu, ABD’nin kullandığını bilmeyen yoktur.          
    Ne hikmetse hala bu hainlerin savunucuları var. Hala TBMM’de bulunmalarından ve sözde düşünce özgürlüğü simgesi adı altında savunucuları var. Bunlara da vatandaşın geliştirdiği bir söylem var...
    ABD güdümünde diğer bir örgütte FETÖ terör örgütü. Yıllarca bu örgüt, içten yıkmaya, devletin bütün sinir uçlarına girerek devlete baş kaldıracak kadar ileri gitmelerine, 15 Temmuz kalkışmasında ise ülke evlatlarının tankların önüne yatacağını hesap etmemişlerdi.  Bunlar içinde halkın bir söylemi var...
    ABD tarafından Türkiye’nin etrafı çevrilirken, İsrail’in de sözde vaat edilmiş topraklara sahip olma arzusunu sürdürdüğü bir ortamda, hala Hamas’a terör örgütü diyecek kadar ileri gidenlere de halkın bir söylemi var...
    Devletin ‘’Mavi Vatan’’ diyerek Ege’de sahip olduğu denizlere ‘’bu bir hamasettir’’ diyecek kadar ileri gidenlere, binlerce Türk vatandaşın Türkiye’nin o kadar gezilecek tarihi ve turistik yeri varken Yunan adalarında boy gösteren vatandaşlara ve siyasilerimize de seçmenin söylediği bir söz var... 
    İktidarın, muhalefetin söylemine ayak uydurarak EYT’yi çıkarıp SSK’yı sıkıntıya sokarak, emekli maaşlarında intibak yasası çıkarmayıp emeklileri muhtaç edenlere de seçmenin söylediği bir söz var...
    Özgürlük var deyip  kızlarımızı çıplak, kadınlarımızı edepsiz şekilde  sokağa çıkartanlara da ; İnstagram TikTok gibi toplumun ahlak ve kültürünü bozan ahlaksızlığı bir hüner gibi özgürlük söylemi altında yayınları savunanlara da bu halkın bir söylemi var...     
    Partilerde ‘’bu adamdan milletvekili, il başkanı olmaz’’ diyerek karşı çıkanları ve kendi bildiklerini yapıp daha sonrada pişman olan, başarılı brokarları harcama hareketinde olan siyasilerimize de bu seçmenin bir söylemi var...
    Partisini sermayenin uşağı yapan, kendi çıkarları için kullanan, toplumda karşılığı olmayan ve kendi gücünü, iftira ve yalanlar üzerin kuranlara da bu halkın bir söylem geliştirdiğini gördük.
     ‘’Sadece siyaset yapıyorum’’ desinler diye abuk sabuk paylaşım yapan il başkanlarına da, makam hırsından gözü dünmüş aşağılık kompleksine de kapılmış il başkanlarına da, her şeyi ben biliyorum diyerek saçmalayan il başkanlarına da bu vatandaş bir söylem geliştirmiş. 
     Düz mantık olarak siyasilerimiz bu düşünceden sıyrılıp, halkın söylemlerine çözüm üreteceği yerde, ben bilirim havasına girerek düz mantıkla hareket etmesi, seçmen ve halkın canını yandığı bilinmekte, siyasilerimiz Türk halkına hizmet etmekten  öteye sadece sosyal medya paylaşımlarından ümit besleyen çözüm üreteceği yerde çözümsüzlük üzerine siyaset yapmaları, halkına düz mantıkla cevap vermesi düşündürücü?

     Karadeniz’in fıkraları ile bizleri güldüren Temel ve Dursun’un düz mantık üzerine bir fıkrasını yazmaya çalışalım. Bu fıkrada DÜZ MANTIK üzerine...
     (>”Temel bir yarışmaya katılmış ve yarışmada dereceye girmiş. Ödül olarak Temel’e bir kitap vermişler. Kitabın adı Düz Mantık. Temel, ‘’Ben bunu okuyamam, bana kısaca anlatın’’ demiş. Adam, başlamış anlatmaya:

Adam: Sizin evde akvaryum var mı?
Temel: Var.
Adam: Akvaryum olduğuna göre içinde su da vardır.
Temel: Var.
Adam: Su olduğuna göre içinde balık da vardır.
Temel: Var.
Adam: Balık olduğuna göre sende hayvan sevgisi de vardır.
Temel: Var.
Adam: Hayvan sevgisi olduğuna göre sende insan sevgisi de vardır.
Temel: Var.
Adam: İnsan sevgisi olduğuna göre senin kız arkadaşın da vardır.
Temel: Var.
Adam: Kız arkadaşın olduğuna göre sen ib... değilsin.
Temel: Evet.
Temel kitabı koltuğunun altına almış ve eve doğru giderken Dursun karşısına çıkmış.
Dursun: O kitap ne?
Temel: Yarışmadan verdiler.
Dursun: Konusu ne?
Temel: Bak şimdi. Sizin evde akvaryum var mı?
Dursun: Yoook.
Temel: O zaman sen ib.... sinnn. )
    Toplumun kısa yoldan anlayışıyla dolandırmadan çözüm olarak ürettiği cümle ve söylem bu. 

Bir sonraki yazımız da buluşmak dileği ile...