TEFENNİDE YENİDEN CANLANDIRILIYOR

Tefenni Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğünce faaliyete geçen su kabağı işleme kursunda tarih yeniden yaşatılıyor.

 

Kursiyerler el becerileri ve hayal güçlerini kullanarak birbirinden ilginç ve eşine zor rastlanır eserler ortaya çıkarıyor. Böylesine güzel bir sanatı yaşatmanın gururu ve mutluluğu içerisinde bulunduklarını ifade eden kursiyerler sertifikalarını aldıktan sonra hem gelir sağlayacaklarını hem de hobi edindiklerini ifade ettiler.

17 kişilik sınıfta eğitim gören kursiyerler hayal güçlerini ve el becerilerini kullanarak birbirinden ilginç ve güzel eserler ortaya çıkarıyorlar. Günde 8 saat eğitim verilen kursta su kabağı işleme adına her ayrıntı kurs hocası Emine Demir tarafından öğretiliyor.

Sınıfta daha önce kabak oymacılığı yapmış kimsenin bulunmadığını her şeye sıfırdan başladıklarını kaydeden Emine Demir kursiyerlerin performansının beklediğinin de üzerinde olduğunu belirterek şunları söyledi. "Kursiyerlerimizin performansı çok iyi derecede diyebilirim. Kurs açılalı çok olmamasına rağmen birçok kursiyer yıkama, delme ve boyama işinde ustalaşmaya yakın durumdalar ve her kursiyerimiz neredeyse 5'er taneden fazla eşya hazırladılar."

 

Su kabağı işlemenin zahmetli ve özveri gerektiren bir zanaat olduğunu belirten Emine Demir tüm öğrencilerinden memnun olduğunun altını çizerken kabak işlemesinin aşamalarını ise şöyle özetledi. "Kurutulmuş su kabakları alınıp önce yıkanma işleminden geçiyor. Ardından kabakların içi temizleniyor ve boş kabağın üzerinde yapılacak motifler çiziliyor. Daha sonra işlenecek motifin büyüklüğüne göre delme işlemi başlıyor. Şekil verilen su kabağı bu işlemlerden sonra isteğe göre yapılıyor. Boyama veya boncukla işleme gibi aşamalardan geçiyor. Tamamlanan su kabakları uygun olarak hazırlanmış ampullerin içine yerleştirilince abajur olarak kullanılıyor. Sadece abajur olarak değil su kabağından avize, fener ve her türlü süs eşyası da yapılabiliyor" dedi. Ampullerin içine yerleştirilen su kabaklarına işlenen motifin etrafa yansıması ise bu sanatın ne kadar özveri ve emek gerektirdiğini gözler önüne seriyor.

 

 

İsa Mumcu