Böbrek Hastası Eşine Yıllardır Gözü Gibi Bakıyor

Gündem 31.12.2023 - 13:31, Güncelleme: 31.12.2023 - 13:51
 

Böbrek Hastası Eşine Yıllardır Gözü Gibi Bakıyor

Böbrek Hastası Eşine Yıllardır Gözü Gibi Bakıyor

Böbrek hastası eşine gözü gibi bakıyor Burdur'un Çeltikçi ilçesi Güvenli Köyü'nde yaşayan 74 yaşındaki Hüseyin Köse, böbrek hastası olan ve tekerlekli sandalyeye bağımlı yaşayan hayat arkadaşına 7 yıldır gözü gibi bakıyor. Ayrıca geleneksel müzik aletlerinin kaybolmaması için çalgıları yapmaya devam eden Köse, aynı zamanda yörük çalgılarından sipsi, çifte, kabak kemane çalarak ruhunu da dinlendiriyor. Eşine olan sevgisi ve bağlılığıyla bilinen Köse, müzikle uğraşan insanların duygusal ve yapıcı olduğunu belirtmektedir. Çobanlık yaptığı dönemde 15 yaşında yöresinin meşhur çalgısı sipsiyle tanışan Köse, diğer çobanlardan gördüğü çifte ve sipsiyi çalmayı kendi kendine öğrendi. Gülcihan Köse ile 1980'de ikinci evliliğini yapan Köse, 21 yıldır böbrek hastalığı tedavisi gören, 7 senedir de kemik erimesi nedeniyle bacakları tutmayan eşine çocuk gibi bakıyor. Eşinin tüm ihtiyaçlarını karşılayan, bakımını üstlenen, evi temizleyen, yemekleri yapıp çamaşırları yıkayan Köse, vakit buldukça sipsi, çifte ve kabak kemane yapıp çalarak ruhunu dinlendiriyor. "Bunlar kaybolacak diye üzülüyorum" Küçüklüğünden beri müziğe meraklı ve yatkın olduğunu belirten Köse, o zamanlar fakirlikten bir çalgı aleti alamadığını, ilk çaldığı sipsi ve çifteyi kendisinin yaptığını ifade etti. "Kulağa bu çalgılar hoş gelir, canın sıkıldığı zaman, onu eline aldığında kafanı dağıtırsın. Bu sana zevk vermezse bunu çalmazsın zaten. Çiftenin sesi daha bir başka çıkar. Sipsiyi yapıp çalan çok ama çifteyi yapan ve çalan pek yok. O da bitmese iyi olur. Kabak kemanenin sesi de beni çok etkiler. Sesine, tınısına hiç dayanamam. Akşama kadar çalsalar dinlerim. O kadar çok severim. Torunlarımın hepsine bu çalgılardan yapıp veriyorum, daha hiçbiri çalmayı öğrenmedi. Bunlar kaybolacak diye üzülüyorum." "Aramızdaki sevgi ebediyen kalkmaz" Köse, eşinin çocuk gibi her şeye muhtaç olduğunu anlatarak, şöyle konuştu: "Ağrıları olunca ayaklarına masaj yapıyorum. Bilhassa geceleri çok zor oluyor. Onun yerinde ben de olabilirdim, onu da düşünmemiz lazım. Onun için eşimi bırakamam, insanlığın adabına sığmaz. İyi günde iyi de kötü günde kötü mü olacak? Aramızdaki sevgi ebediyen kalkmaz. Müzikle uğraşan insanlar biraz alçak gönüllü, duygusal, yapıcı olur, kalp kırmaz. Eşime bu kadar bağlı olmamın bir diğer sebebi de bu olsa gerek. Eşlerimiz bize emanettir, onlara ölünceye kadar bakmamız şart. Bugüne kadar eşime hiç el kaldırmadım, kaldırmam da." "Biz birbirimizi hep sevdik" 72 yaşındaki Gülcihan Köse de bacaklarının tutmadığını, hafta üç kez diyalize bağlandığını söyledi. Eşinin kendisine 21 yıldır yardımcı olduğunu, 7 senedir de her işini gördüğünü dile getiren Köse, "Çoraplarımı bile giyemiyorum, eşim giydirir, abdestimi aldırır. Biz birbirimizi hep sevdik. Birbirimize karşı sevgimizi, saygımızı hiç yitirmedik. Sevgi saygı olmazsa olmaz. Hastalanınca 'Beni annemin evine geri götür.' dedim. 'Alınla girdin, akınla çıkacaksın buradan.' dedi. 'Kimseye vermem seni.' dedi. 4 çocuğumuz var. Onun önceki çocuklarını da kendi çocuklarımdan daha çok severim, onlardan ayırmam." ifadelerini kullandı. .
Böbrek Hastası Eşine Yıllardır Gözü Gibi Bakıyor

Böbrek hastası eşine gözü gibi bakıyor

Burdur'un Çeltikçi ilçesi Güvenli Köyü'nde yaşayan 74 yaşındaki Hüseyin Köse, böbrek hastası olan ve tekerlekli sandalyeye bağımlı yaşayan hayat arkadaşına 7 yıldır gözü gibi bakıyor. Ayrıca geleneksel müzik aletlerinin kaybolmaması için çalgıları yapmaya devam eden Köse, aynı zamanda yörük çalgılarından sipsi, çifte, kabak kemane çalarak ruhunu da dinlendiriyor. Eşine olan sevgisi ve bağlılığıyla bilinen Köse, müzikle uğraşan insanların duygusal ve yapıcı olduğunu belirtmektedir.

Çobanlık yaptığı dönemde 15 yaşında yöresinin meşhur çalgısı sipsiyle tanışan Köse, diğer çobanlardan gördüğü çifte ve sipsiyi çalmayı kendi kendine öğrendi.

Gülcihan Köse ile 1980'de ikinci evliliğini yapan Köse, 21 yıldır böbrek hastalığı tedavisi gören, 7 senedir de kemik erimesi nedeniyle bacakları tutmayan eşine çocuk gibi bakıyor.

Eşinin tüm ihtiyaçlarını karşılayan, bakımını üstlenen, evi temizleyen, yemekleri yapıp çamaşırları yıkayan Köse, vakit buldukça sipsi, çifte ve kabak kemane yapıp çalarak ruhunu dinlendiriyor.

"Bunlar kaybolacak diye üzülüyorum"

Küçüklüğünden beri müziğe meraklı ve yatkın olduğunu belirten Köse, o zamanlar fakirlikten bir çalgı aleti alamadığını, ilk çaldığı sipsi ve çifteyi kendisinin yaptığını ifade etti.

"Kulağa bu çalgılar hoş gelir, canın sıkıldığı zaman, onu eline aldığında kafanı dağıtırsın. Bu sana zevk vermezse bunu çalmazsın zaten. Çiftenin sesi daha bir başka çıkar. Sipsiyi yapıp çalan çok ama çifteyi yapan ve çalan pek yok. O da bitmese iyi olur. Kabak kemanenin sesi de beni çok etkiler. Sesine, tınısına hiç dayanamam. Akşama kadar çalsalar dinlerim. O kadar çok severim. Torunlarımın hepsine bu çalgılardan yapıp veriyorum, daha hiçbiri çalmayı öğrenmedi. Bunlar kaybolacak diye üzülüyorum."

"Aramızdaki sevgi ebediyen kalkmaz"

Köse, eşinin çocuk gibi her şeye muhtaç olduğunu anlatarak, şöyle konuştu:

"Ağrıları olunca ayaklarına masaj yapıyorum. Bilhassa geceleri çok zor oluyor. Onun yerinde ben de olabilirdim, onu da düşünmemiz lazım. Onun için eşimi bırakamam, insanlığın adabına sığmaz. İyi günde iyi de kötü günde kötü mü olacak? Aramızdaki sevgi ebediyen kalkmaz. Müzikle uğraşan insanlar biraz alçak gönüllü, duygusal, yapıcı olur, kalp kırmaz. Eşime bu kadar bağlı olmamın bir diğer sebebi de bu olsa gerek. Eşlerimiz bize emanettir, onlara ölünceye kadar bakmamız şart. Bugüne kadar eşime hiç el kaldırmadım, kaldırmam da."

"Biz birbirimizi hep sevdik"

72 yaşındaki Gülcihan Köse de bacaklarının tutmadığını, hafta üç kez diyalize bağlandığını söyledi.

Eşinin kendisine 21 yıldır yardımcı olduğunu, 7 senedir de her işini gördüğünü dile getiren Köse, "Çoraplarımı bile giyemiyorum, eşim giydirir, abdestimi aldırır. Biz birbirimizi hep sevdik. Birbirimize karşı sevgimizi, saygımızı hiç yitirmedik. Sevgi saygı olmazsa olmaz. Hastalanınca 'Beni annemin evine geri götür.' dedim. 'Alınla girdin, akınla çıkacaksın buradan.' dedi. 'Kimseye vermem seni.' dedi. 4 çocuğumuz var. Onun önceki çocuklarını da kendi çocuklarımdan daha çok severim, onlardan ayırmam." ifadelerini kullandı.

.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.