Hayvancılık Faaliyetleri Koordinasyon Çalıştayı Gerçekleştirildi
Hayvancılık Faaliyetleri Koordinasyon Çalıştayı Gerçekleştirildi
Tarım ve Orman Bakanlığı ile İhtisas Üniversitelerinin Hayvancılık Faaliyetleri Koordinasyon Çalıştayı Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Tarım ve Orman Bakanlığı ile İhtisas Üniversitelerinin Hayvancılık Faaliyetleri Koordinasyon Çalıştayı Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Tarım ve Orman Bakanlığı ile İhtisas Üniversitelerinin Hayvancılık Faaliyetleri Koordinasyon Çalıştayı Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Program, Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdür Yardımcısı Vekili Erol Bulut’un açılış konuşması yapması ile devam etti. “Çalıştay ev sahibimiz Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’ne teşekkür ediyorum. Ülkemizin tarımsal hasıla oranlarını her geçen gün artmaktadır. Hayvancılık önemlidir diyoruz çünkü hayvancılık, sağlıklı yaşam için olmazsa olmazdır. Hayvancılık alanında yapılan faaliyetlerde üniversitelerin de desteğini almak yaptığımız işlerde bize önemli ivme kazandırmaktadır. Bilim yuvası olan üniversitelerin kendi misyonlarının dışında bölgesine ve ülkesine katkısı da bu projelerle gün yüzüne çıkmış olacaktır.” şeklinde konuşan Bulut, ardından ülkemizdeki hayvan ve hayvansal ürünleri ile ilgili sunum yaptı.
Daha sonra konuşan Bingöl Üniversitesi Pilot Üniversite Koordinasyon Merkezi Birim Koordinatörü Prof. Dr. Ramazan Meral ise ‘Bölgesel Kalkınma Amaçlı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması’ programı kapsamında ‘Tarım ve Havza Bazlı Kalkınma’ konusunda bir sunum yaptı. Projelerinin ana temasının ‘Arı ve Arı Ürünleri’ olduğunu belirten Prof. Dr. Meral, ekonomik değeri yüksek bitkilerin tespiti ve değerlendirmesi ile ilgili çalışmalar yaptıklarını ifade etti.
Muş Alparslan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yaşar Karadağ konuşmasına, MAKÜ’ye adını veren İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy’u anarak başladı. Prof. Dr. Karadağ, gerçekleştirdikleri ‘Hayvancılık Projesi’ kapsamında hayvan yetiştiricilerinin mesleki ve yeterliliklerinin arttırılması, üreticiler ve yetiştiriciler aracılığı ile soğuk zincirde çiğ sütün toplanması ve pazarlanması ve hayvansal ürünlere dayalı sanayinin teşvik edilmesi gibi konularda projeler yürüttüklerini vurguladı.
Siirt üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Erman ise yaptığı sunumda ‘Hayvancılık Projesi’ kapsamında hayvan sağlığı ve yetiştiriciliği, çiftçi eğitimi ve çiftçi yönetimi ile hayvancılığa dayalı sanayi ile ilgili yaptıkları projeler hakkında bilgiler aktardı.
Yapılan konuşmaların ardından MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz kürsüye çıktı. Rektör Korkmaz, sözlerine “Hayvancılık Faaliyetleri Koordinasyon Çalıştayı”na ev sahipliği yapmaktan duydukları mutluluğu dile getirerek başladı.
Konuşmasına “Ülkemizin hayvancılık politikası var ve bizler üniversiteler olarak hepimiz aynı amaca hizmet eden kurumlarız. Ülkemizin tarım politikaları şekillenmeye devam ediyor. Üniversiteler olarak bizler de bölgesinin temel problemlerine odaklanarak buna destek oluyoruz. Bugün gerçekleştirdiğimiz çalıştay, bir yıldır düşündüğümüz bir toplantıydı. Umuyorum çalıştay sonucunda projelerimiz güncellemiş ve yeni nesil projelerin ortaya konduğu bir sonuca varırız.” şeklinde devam eden Prof. Dr. Kormaz, MAKÜ’nün yürüttüğü projeler hakkında bilgiler aktardı. Birçok üniversite gibi MAKÜ’nün de çalışmalara başladığı söyleyen Rektör Korkmaz, yürütülen projelerle ilgili şöyle konuştu: “Projenin makro yönetimi açısından bilgi vermek istiyorum. Projemiz ‘Burdur İli Sektörel Rekabet Gücünün Arttırılması: Tarım ve Hayvancılıkta Farklılaşarak Bütünleşik Kalkınma’ adı altında gerçekleşen bütünleşik bir yapıya sahiptir. Tarım ve hayvancılıkta farklılaşmaya dayalı bütünleşik kalkınma modeli, çiftçi eğitimi ve çiftlik yönetimi, hayvan yetiştiriciliği ve hayvancılığa dayalı sanayi olmak üzere 3 ana eksenli bir projedir. Bu projede üniversitemiz öncülüğünde Burdur’un yerli hayvan ırklarının geliştirilmesi, genetik ıslah ile nitelikli ırkların kazandırılması, hayvan sağlığının korunması ve et-süt veriminin arttırılması ile hayvansal sanayiye dayalı katma değer yaratılması gibi amaçlar üzerinde yürütülüyor. 2017-2018 yılı itibariyle somut çalışmalarımıza başlamamıza rağmen aslında proje öncesinde de süt teknolojileri araştırması ve hayvan hastalıkları tanı merkezi ile ilgili çalışmalarımızı sürdürüyorduk. 25 yaşında köklü bir geçmişi olan Veteriner Fakültemiz var ve ilimizde her köyümüzde izlerimiz bulunuyor. Projemizle birlikte 3 ana eksende 11 amaç belirledik. Burdur özelinde et birinci eksen değil, o yüzden 2021’in başı gibi et konusunu hayata geçirmeyi düşünüyoruz.”
Yürütülen projeler kapsamında yeni kurulan araştırma ve uygulama merkezlerine değinen Korkmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Yeni araştırma merkezleri ve kapasitelerimizi oluşturduk. Üniversitemizin projeleri için dijital izleme ve değerlendirme sistemi kurduk. Bir yazılım sistemi ile bunları izleyebiliyor, projelerimizin ne aşamaya geldiğini takip edebiliyoruz. Standardizasyon ve Belgelendirme Uygulama ve Araştırma Merkezimizi kurduk. Bunu projemizin ilerleme aşamasında çok önemli bir eksiklik olarak görmüş ve kurmuştuk. Akreditasyon süreci hala devam ediyor. Şu anda büyük baş çiftliklerinde 3 tane çiftliği belgelendirdik. Küçükbaş ve damızlık tekeyi belgelendirmede de önemli mesafeler kat ettik. Model çiftliklerde belgelendirmeye başladık. 10 baş, 20 baş hayvan ile bu hayvancılığın geleceği yok. Akören Kooperatifimizde bir noktaya geldik. Yani köyün bütün hayvanlarının tamamını bu proje kapsamında bir tam toplu bakım sistemine geçişini sağladık. Bunu niçin önemsiyoruz? Minimum 250-300 başlık bir işletme çıkacak. Artık bir ticari işletmeye dönüşüyor. Aktif kooperatif katılımının olduğu, kooperatif yönetiminin çok dinamik olduğu güven unsurunu sağlamak kaydıyla. Kooperatiflerdeki en büyük sorunumuz güven meselesi. Bunu çözümledikten sonra iş artık ölçek ekonomisine dönüşüyor. Yani 250 baş hayvanın başında 3 kişi ile bir sağım işletmesini yönetebiliyorsunuz.”
Çiftçilere yönelik gerçekleştirilen eğitimler ile üniversitenin diğer birimlerinde yürütülen projelere de değinen Rektör Korkmaz, “Damızlıkların kayıtlarının olması da çok önemli. Bunların kayıtlarının yapıldığı bir sistem altyapısı oluşturulduktan sonra gönüllü köylerimizle çalışmalarımız çok daha hızlı bir şekilde sürecek. Bu zamana kadar 700 bilinçli çiftçiyle buluştuk. 60 köye ulaştık. Önümüzdeki süreçte tüm köyleri de ulaşmış olacağız. TÜRKAK Akreditasyon Sistemi ile çalışıyoruz. Tanı Kitlerinin Geliştirilmesi Projesi isimli çalışmamız ve Mikroakışkan Tanı Kiti Geliştirilmesi ile cep telefonuna entegre edilebilen küçük hacimli, portatif ve laboratuvarda kullanılan bir mikroskopun yapabildiği tüm işlemleri yapabilen bir mikroskop geliştirdik. Bunun saha testlerine başlamış bulunmaktayız. Ayrıca mikroskop tarafından alınan görüntülerin analiz edilmesi için bir veri merkezine aktarılması sağlayan bir yazılım üzerinde de çalışmalarımız devam ediyor.” diye şeklinde konuştu.
Daha sonra konuşan Burdur Valisi Hasan Şıldak ise Türkiye’nin bir tarım ülkesi olduğunu vurgulayarak sözlerine başladı. Vali Şıldak konuşmasında, “Ülkemiz her şeyden önce bir tarım ülkesidir. Tarım sektörü ilk sektör olmasına rağmen hala vazgeçilmez bir sektördür. Hayvancılık alanı da bunun vazgeçilmez bir parçası. Gerçekleştirilen bu çalıştay da hem üniversiteler kendi aralarındaki işbirliğini geliştirme fırsatı bulacak hem de Tarım Bakanlığı ile sektördeki bu çalışmaların eşgüdümlü bir şekilde sürdürülebilmesi için bir model oluşturma çalışmalarına zemin hazırlayacaktır. Burdur bir hayvancılık şehri ve son yıllarda büyükbaş hayvancılıkta son derece yol alan, bunu örgütlü bir yapı içerisinde yapabilen ender illerden biridir. Hayvancılık burada yaşayan üreticilerimiz için bir yaşam tarzı, bir kültür olduğunu, Burdur’un bir teke yöresi olduğu için Yörük kültürü diye adlandırdığımız ilimizde hayvancılıkla yaşam iç içedir diyebiliriz. Bu amaçla hayvancılık alanında Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitemizin belirlenmesi de çok isabetli bir karar olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla sayısı 15’e ulaşan ihtisas üniversiteleri, sadece bilim yapma, öğrenci yetiştirme dışında bölgesel kalkınmaya somut çözümler sunacak olmasından dolayı bu modelin çok iyi bir model olduğunu düşünüyorum. İlimizde de bunu canlı olarak görüyorum. Bizler de sektör meclisi ile bu çalışmalara destek veriyoruz. Ev sahibi olan MAKÜ ve diğer üniversitelerimizi somut çalışmalardan dolayı tebrik ediyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.