BAŞKAN ÖZEL'DEN AÇIKLAMA ‘TÜRK TARIMI YARA ALACAK’

Geçtiğimiz yıllarda tarım ürünü ithal ettiğimiz Rusya Federasyonu, Kazakistan, Ermenistan, Belarus ve Kırgızistan'ın oluşturduğu Avrasya Ekonomik Birliği, koronavirüs önlemleri kapsamında çok sayıda tarım ürününün ihracatını 30 Haziran'a kadar yasakladı.     İhracatçı konumunda olan birçok ülke tarımsal ürünlerde kendi kendini korumaya alırken; tarımsal ürünleri mamul veya yarı mamul olarak işleyip ihracatına ve tüketimine yönelik faaliyette bulunan ülkeler için zorlu süreç başlamış oldu. Türkiye’de ise Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın resmî gazetede yayımladığı tebliğe göre buğday ürünlerinin ihracı izne tabi tutuldu.  Ulusal Hububat Konseyi’nin yapmış olduğu açıklamalarda; geçtiğimiz yıl 20 milyon ton olan buğday üretiminin bu sezon 5 azalışla 19 milyon ton olacağı öngörülüyor. Tüketim miktarımız 18 milyon ton olduğuna göre bu yıl buğday arz fazlalığının 1 milyon ton dolaylarında olacağı tahmin edilmektedir. Türkiye tarımı olarak tarımda kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri olduğumuz bizlere eğitim öğretim programlarında öğretilenler arasındadır.  Baraj, gölet ve yer altı su kaynakları kıt olduğu için bu yıl hububatların birçoğu sulanamadı. Ülkemizin bazı yerlerinde arpa ve buğday hasadı tamamlanırken, İç Anadolu başta olmak üzere birçok bölgede de hasat hâlâ devam etmektedir. Ülkemiz için kuraklık ve etkileri hasat sezonu sonunda kendini gösterecektir. TMO tarafından ilana çıkılan 320 bin ton arpa ve yaklaşık 400 bin ton buğday ithalat ihalesi 30 Haziran 2021 günü sonuçlanacaktır. Hangi limana ne kadar buğday teslim edileceği belirlenirken, teslimat tarihi 19 Temmuz- 21 Ağustos 2021 olarak ihale şartnamesin de belirtilmiştir.  Tarımsal üretimde kendi kendimize yeterli konumdaysak ihraç kayıtlı olmayan bu ihaleden vazgeçilmelidir. Hasat döneminde ithalat söyleminden vazgeçilerek, üreticiler üretimde tutulmalıdır. Müdahale alım fiyatı açıklayan TMO ülkemiz çiftçisine bu yıl üretim maliyetlerinin altında fiyat açıklamıştır. 2020 yılında da aynı durum söz konusu olduğu için çiftçilerimiz hububat üretiminden kaçmaktadırlar.  Dünya emtia borsaları incelendiğinde, ithal edilecek olan arpanın liman teslim maliyetinin en uygun 2,40-2,50 TL/ kg dolaylarında seyredeceği görülecektir. Yem girdi maliyetlerini düşürmeye yönelik yem sanayicisi ve tüketiciye satılacak olan arpanın TMO kilogram satış fiyatı 1,95 TL’dir. İthal edilip satılması öngörülen arpadaki devlet zararı 0,75 kuruş / kg civarındadır. (2,50-1,75=0,75 kuruş) Birileri bu ihaleyi alacak, para kazanacak; TÜRK TARIMI yara alacak, devlet kurumu olan TMO pahalı aldığı ürünü ucuza satarak zarar edecek.  Aradaki fiyat farkı Türk çiftçisinde kalsın. Türk tarımı şaha kalksın. Ne devlet zarar etsin ne de üretici zarar etsin. Niteliği belirsiz olan bu ürünlerle gıda güvenliğimiz ve geleceğimiz kararmasın.  Arpada 1,75 TL/ kg olan müdahale alım fiyatına karşılık yaklaşık 2,50 TL/ kg yurtdışı maliyeti varsa, yurtiçi üretimi de yeterli ise ürün ithalatı ve müdahale fiyatları gözden geçirilmelidir. Hububat fark primi destekleri revize edilerek de çıkar yol bulunulabilecektir.