Bugünlerde başkanlık sistemi gündeme geldi. Devlet Bahçeli “fiili olan duruma hukuki boyut kazandıralım. Hukuki boyutu kazandıracak kişi ise yüce halkımızdır. Halka gideriz, halk ne derse başımızın üstünde yeri vardır…”
Ülkeyi idare ederken halkın isteklerini dikkate almak zorundayız. Parlamenter sistemde cumhurbaşkanını millet meclisi seçerdi. Millet meclisi üyeleri de zaman zaman halkı ikinci plana atardı. Halkın vekilleri, akla gelmedik entrikalar ile istediklerini cumhurbaşkanı seçerlerdi.
Cumhurbaşkanı seçileceği zaman hiçbir siyası, halkın içine girip önümüzdeki hafta cumhurbaşkanı seçimi vardır. Ey halk, kimin seçilmesini istersiniz diye bir soru hiç bir zaman sorulmadı, sorulduysa ben hatırlamıyorum… Bürokrasiden bir veya iki aday gösterilir, liderlerin işaretiyle söz konusu kişi, cumhurbaşkanı seçilirdi. İşte siyasilerin entrikalarını yok etmek için cumhurbaşkanını halk seçsin denildi…
“Halk seçemez. Halk kimi seçeceği konusunda bilgisi yoktur.” Hatta daha ileri giderek halk, “ahmaktır” veya “aptaldır” gibi kelimeler geçmişte dile getirildi. İşte halk “ahmaktır” veya “aptaldır” diyen kişiye şunu sormalıyız. Halk sana oy verip millet meclisine gönderirken halk, “ahmak” veya “aptal” değildi de cumhurbaşkanını halkın kendisi seçmek istediği zaman niye aptal oluyor?
Netice itibariyle halk dedi ki cumhurbaşkanını ben seçeceğim. Cumhurbaşkanı ile benim arama kimse girmesin dedi ve gereğini yaptı. Cumhurbaşkanını halk kendisi seçti. Cumhurbaşkanını halk seçerek siyasilerin entrikalarına son verdi… Yani kangren haline gelen problemi halk çözdü.
Hani bazı sömürücüler vardır, Allah ile kul arasına girerek “sen Allah’a gidemezsin, ben aracı olayım seni Allah’a götüreyim” gibi bazı siyasetçilerde “sen seçemezsin cumhurbaşkanını ben seçeyim senin yerine”, çünkü sen anlamazsın, “ahmaksın veya aptalsın…”
Şimdi halk diyor ki devlet çift başlı olmaz. Halkın seçtiği başbakan ve halkın seçtiği cumhurbaşkanı. Devleti hangi seçilmiş, yönetecek? Yazar çizerler bu soruya cevap vermek istemiyor ama halk diyor ki ben bu ikiliğe son vermek istiyorum. Buna ister parlamenter ister başkanlık deyin, halk olarak ben çözerim bu iki bilinmeyen denklemi…
İktidar partisinin önemli projelerinden birisi de başkanlık sistemidir. Başkanlık sisteminin ne olduğunu bilen aydınlar, yazar - çizerler ve siyasetçiler başkanlık sistemini getirmeyiz diye feryat ediyorlar. Ama başkanlık sisteminin içeriğini anlatmıyor. Başkanlık sisteminin, parlamenter sistemden şu yönden farklıdır veya benzer yönü yoktur gibi bir açıklama da yapılmıyor. Başkanlık sistemini savunanlar ise sistem tıkandı bu araba çok yavaş gidiyor. Kalkınmış ve kalkınmakta olan ülkeler yedi vitesli arabaya biniyor. Başkanlık sisteminin özellikleri ve avantajları konusunda bir şeyler ifade ederek başkanlık sistemine geçilmelidir deniliyor. Bu açıklamalar tek taraftan yapıldığı için taraflı açıklama olarak düşünülüyor. Ben de bu konuda uzman kişiler ile görüştüm, aldığım bilgileri sizler ile paylaşıyorum.
Yasama, yürütme ve yargı organları arasında kesin bir ayrıma ve dengeye dayanan, yasama ve yargı organlarının demokratik denetimi içinde, yürütmenin iktidar imkânlarını genişleten bir hükümet sistemidir. Başkanlık sistemi, başkanlık hükümeti sistemi olarak da adlandırılmaktadır.
Bu tanım çerçevesinde dünyada hepsi birbirinden farklı, kendi tarihi, sosyolojik ve siyasal şartlarının ürünü olan başkanlık rejimleri hali hazırda vardır.
Başkanlık sistemiyle yönetilen ülkeler genellikle cumhuriyet olduğu için devlet başkanları Türkçede Cumhurbaşkanı olarak adlandırılır: İran Cumhurbaşkanı, Güney Kore Cumhurbaşkanı, Irak Cumhuriyeti, Suriye Arap Cumhuriyeti gibi. Yalnız Amerika Birleşik Devletleri de bir cumhuriyet olmasına rağmen, ülkenin resmî adında cumhuriyet geçmemesi sebebiyle ABD cumhurbaşkanı çoğunlukla sadece Başkan olarak adlandırılır.
Başkanlık sistemininim en tanımlayıcı özelliği yürütmenin nasıl ve ne şekilde seçildiğidir. Başkanlık sistemini parlamenter sistemden ayıran temel özellik, yürütme organının biçimi ve rolü ile ilişkilidir ve parlamenter sistemden farklı olarak, başkanlık sisteminde yürütme organı ile yasama organı iç içe değildir.
Başkanlık Sisteminin Özellikleri
- Devlet başkanı yasa önermez. Yasama organının (parlamento) yaptığı yasaları veto etme hakkına sahiptir. Buna rağmen yasama organı çoğunluk esasına göre vetoyu iptal edebilir.
- Başkan, halk tarafından doğrudan belirli bir süre için seçilir. Parlamento söz konusu olan süreyi kısaltamaz veya fesh edemez.
- Başkanlık süresi bellidir. Seçimler belirlenen tarihlerde yapılır. Güvensizlik oyu ile hükûmet düşürülüp erken seçime gidilemez.
- Bazı ülkelerde devlet başkanı, kanunları ihlal ettiği durumlarda meclis soruşturmasıyla erken seçimlere gidilmesi şeklinde istisnalar da vardır.
- Hükümet üyeleri başkan tarafından seçilir ve azledilir. Başkan, hükümet üyelerinin düşüncelerine uymak zorunda değildir. Hükümet üyeleri yasama organı içinden başkan tarafından seçilebilir ancak seçildikten sonra yasama organı üyeliklerini sürdüremezler.
- Başkanlık sisteminde devlet başkanının bakanlar kurulu için önerdiği adaylar ve hâkimler yasama organı tarafından onaylanır.
- Devlet başkanı; kabine üyeleri, ordu veya yürütme erkinin herhangi bir çalışanını doğrudan yönetme hakkına sahiptir. Fakat hâkimleri fesh etme veya emir verme gibi bir yetkisi yoktur.
- Yürütme erki tektir. Kabine üyeleri devlet başkanıyla birlikte çalışır ve yürütme ile yasama organlarının ilkelerini tatbik etmek zorundadırlar.
- Kuvvetler ayrılığı kesin bir biçimde uygulanır. Devlet organlarının eşgüdüm içinde aksamadan çalışması için fren ve denge sistemiyle organların yetki ve güç suiistimali engellenir.
- Devlet başkanı, hükümet başkanı ayrımı yoktur.
- Başkan görevi ile ilgili işlerden dolayı sorumsuzdur.
- Yasama ve yürütmenin ayrıldığı yönetimlerde suçtan hüküm giymiş mahkûm ve suçluları affetme veya cezalarını hafifletme genelde devlet başkanının elindedir.
Parlamenter Sistem İle Başkanlık Sisteminin Farkları
- Başkanlık sisteminde, yasama ve yürütmenin birbirinden ayrılması; her iki birimin birbirini karşılıklı denetler. Parlamenter sistemde yürütme ve yasama birlikte hareket ettiğinden karşılıklı olarak birbirlerinin eleştirisini yapmaları çok nadir görülür. Yasamanın yürütmeyi durdurması güvensizlik oyu ile olur.
- Başkanlık sisteminin, sorunlara parlamenter sistemden daha hızlı çözüm üretir. Parlamenter sisteminde başbakan karar alacağı zaman yasama meclisinin desteğine ihtiyaç duyar. Başkanlık sisteminde cumhurbaşkanı yasama meclisine daha az bağlıdır.
- Başkanlık sisteminde, yürütme organını temsil eden cumhurbaşkanının yasama organını fesh etme yetkisi olmadığı gibi yasama organının da cumhurbaşkanını güvensizlik oyu ile düşürme yetkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle iki organın da görev süreleri bellidir ve bu anlamda bir istikrardan söz edilebilir.
- Parlamenter sistemin birden fazla partiden oluştuğu ve hükûmetin koalisyon ile kurulmaya zorlandığı durumlarda hükûmeti oluşturan herhangi bir parti koalisyonu her an terk etmekle tehdit edebilir.
Başkanlık sisteminin avantajları
- Doğrudan yetki: Başkanlık sisteminde cumhurbaşkanı doğrudan halk tarafından seçilir. Bazılarına göre bu; devlet başkanının gücünü dolaylı yollardan göreve getirilen liderlere kıyasla daha meşru kılar. ABD`de devlet başkanı halk oylamasından hemen sonra toplanan seçiciler kurulu tarafından seçilir.
- Kuvvetler ayrılığı: Başkanlık sisteminde, başkanlık ve yasama meclisi vardır. Bu sistemin destekçilerine göre; her iki birim birbirini karşılıklı olarak denetler suiistimalin önüne geçer.
- Hızlı karar mekanizması: Güçlü yetkilerle donatılmış bir cumhurbaşkanı değişiklikleri öncelikle işleme koyar. Fakat bunun yanında bazılarına göre kuvvetler ayrılığı sistemi yavaşlatır.
- İstikrar: Sabit bir görev süresi olan devlet başkanı her an değişebilecek bir başbakana kıyasla daha istikrarlı bir ortam temin edebilir.
- Yerel yönetimler: Yerel yönetimler başkanlık sistemi gibi şekillendirilebilir. Amerika Birleşik Devletleri`nin bütün eyaletleri başkanlık sistemini kullanır. Japonya`da hükûmet parlamenter sistemi kullanır fakat yerel yönetimler yerel kurullarca seçilen vali ve başkanlarca yönetilir. Bu demektir ki başkanlık yönetiminde yerel yönetimler parlamenter sistemine göre yönetilebilir.
Sonuç:
Çift başlılık ortadan kaldırılmalıdır. Buna ister başkanlık ister cumhurbaşkanı sistemi deyin. Çift başlılığı kaldıran sistemde eyaletler oluşturulacak diye ilahi emir de yoktur. Ama Amerika’nın icraatlarını ilahi emir diye telakki edenler varsa diyeceğimiz bir şey yoktur. Başkanlık sisteminde üniter devlet anlayışı, parlamenter sistemde olduğu korumak zorunluluğunu unutmamalıyız. Başkanlık sistemi, cumhuriyetten ve demokrasiden vazgeçmek değildir…Sistemi değil, başkanlık hükümetini konuşuyoruz…
Selam ve saygılarımla…