BURDUR YEREL SEÇİM ANALİZİ
Ülke genelinde yapılan yerel seçimlerde olduğu gibi bilhassa Burdur’da olan yerel seçimlerde de bütün partilerin ders çıkarması gerek. Sürükleyici partiler olarak başta Ak Parti, MHP ve CHP’nin ders çıkarması gerek.
CHP’li Burdur Belediye Başkanı Sn. Ali Orkun Ercengiz’in seçim çalışmalarına bakacak olursak partisinin millet vekilinden alında il başkanına varıncaya kadar merkez ilce başkanı dahil sadece mazbata alma töreninde görülmesi. Halkın söyleminde ise; Ali Başkan yalnız kaldı. Sadece Gençlik Kolları ile sahada gözükmesi, sol seçmenin birlik ve beraberlik gösterememesi, tarihi fark atmak varken hayal kırıklığı olduğu düşünceleri seçmen tarafından dillendirilmektedir. 1600 oy fakla kazanması, CHP’ye oy veren seçmene Neden fark az? sorulduğunda seçmende ‘’Bizim CHP’li dinozorlar oy vermeye gitmedi veya geçersiz oy kullandılar.’’ söylemi oluşmuş duruma.
Ak Parti’nin ise Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın MYK’da basına yansıyan konuşmasında ‘’Ders çıkaracağız!’’ söylemi, toplumda ‘’Ak Parti ders çıkaramaz. Her seçimden sonra bunun gibi açıklamalar oluyor ne hikmetse ne il başkanı ne de ilin millet vekili sorumluluğu kabul etmiyor ve onların nazarında her zaman seçmen suçludur psikolojisi hakim.’’ Toplumdaki bir diğer algı ise ‘’Bunlarda kibrin bir asalet olarak algılanması, halka üstten bakan bir parti olduğu, Ak Parti kuruluş ayarlarına dönerse ancak bu halk bunlara teveccüh gösterir. Yoksa artık buzdağının erimesi gibi eriyecekler.’’ söylemi oluştu. Basının yazdıklarına bakınca ise Burdur’da paraşütle inip vekil olan Adem Korkmaz’ın ne de il başkanının ders çıkardığı görülmekte. Ak Partili seçmenin dillendirdiği bir diğer söylem ise ‘’Ak Parti bugüne kadar 18 seçim yaşadı. Acaba vekil kaç kere Ak Parti’ye oy verdi? sen Ak Parti’ye oy vermeyeni vekil yapacaksın üstüne üstlük topluma üstten bakacaksın. Bu kadarı ile kurtulursak şükretmemiz lazım. Bayram bey olsaydı Ak Parti fark atardı.’’ söylemidir. Bir serzenişte MHP’lilere oluştu ‘’Merkezde ittifak olduğu halde oyu tam gelmedi, gelseydi kazanırdık. MHP’liler halkla kaynaşamadı, bizim seçmenleri de kaçırdılar pişmanız. Mafya gibi bellerinde silahlarla dolaştılar. Eğildiklerinde oturduklarında silah gözüktü, millette bizlere oy vermedi. Bunun hesabı sorulacak’’ serzenişi.
MHP’yi analiz ettiğimizde ise ülkede yaşanan emekli sorunlarının ve enflasyonun ne denli etkilemiş olduğunu görmekteyiz. Seçmenler tarafından’ ’Ak Parti bizleri de aşağı çekti ancak Burdur’da bizler yine de altı belediyemizi koruyabilmiş durumdayız. Anlaşabilseydik Cumhur İttifakı içinde yer aldığımız halde biraz da partilerinden feragat edilebilseydi ne Çavdır’ı kaybederdik ne de Ak Parti Bucak İlçesini kaybederdi. Ak Parti her zaman olduğu gibi bizleri kale almadı.’’ söylemini oluşturdu.
Sonuç olarak Burdur’ da yapılan yerel seçimlerde 208 sandığın bulunduğu, 64.062 seçmenin 52.229’unun sandığa oy kullanmaya gittiği, 2.517 seçmenin oyununun geçersiz kullanıldığı ayrıca CHP’nin 23.007 Ak Parti’nin ise 21.324 oy aldığı, totalde de 14.350 seçmenin ya gitmediği ya da geçersiz oy kullandığı ile sonuçlandı. Seçim sonuçlarına bakılarak Ak Parti’nin ‘’Bizler oyumuzu arttırdık.’’ söylemi ne kadar gerçekçi düşünmek gerek. 2019 yerel seçimlerinde oy sayısı 22 bini geçerken 2024 yerel seçimlerinde ise 21 bin de kalması ve siyasete yeni bir şahsiyetin kazandırıldığı söylemi ise ‘’ Zaten Millet Vekilliğine ve Belediye Başkanlığına yıllarca aday olmadı mı?’’ serzenişlerini ayrıca her zaman toplumun dilendirdiği gibi ‘’Vekil Adem Korkmaz’ın Sayın Cumhurbaşkanı’na yaptığı densizliğinden sonra sıra vatandaşlara ve il yönetimini dizayn etmeye mi geldi?’’ algısı. Bir söylem daha ise ‘’ İl Özel İdare’ye seçilen il genel meclis üye sayıları sırasıyla Ak Parti’nin 11, CHP’nin 11 ve MHP’nin 5 iken başkanlığı bu üç partiden hangisinin alacak olması. CHP ve Ak Parti, MHP üyelerine muhtaç olduğu halde Ak Parti her zaman olduğu gibi MHP’yi şikayet ederek yanına mı çekecek? yoksa başkanlığı MHP’ye mi verecek?’’
Anekdot 1935’ler de memleketim olan Alpaslan kasabası ve köyümüzün 6 km uzağında olan Uluköy kasabaları arasında su sorunundan dolayı bir gerginlik yaşanmış. İki köyün vatandaşları hark dediğimiz alanları temizlerken bir anda kavga çıkmış ve bu olay da o kadar büyümüş ki ölüm kalım savaşına dönüşmüş. Kürekler, baltalar, kazmalar birbirlerine vurmak ve yaralamak için savuruluyorken rahmetli dedem silahını çıkartarak havaya üç beş el ateş edip iki tarafında ayrılmalarını sağlamış. Rahmetli ninem ise derdi ki ‘’Torun ben o zamanlar dedenin 22 senelik karısıydım. Dedenin silahını hiç görmemiştim, ta ki o olay olunca dedenin silahı olduğunu öğrendim. Dedene sorduğumda ise hanım silah bir namustur!’’ dedi. Mübarek Kadir Gecesi’ni ve Ramazan Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım.
Bir sonraki yazımızda görüşmek dileği ile...