Ahmet Yaşar Zengin (Emekli Akademisyen)
Köşe Yazarı
Ahmet Yaşar Zengin (Emekli Akademisyen)
 

Sayın Cumhurbaşkanım Merhaba,

Toplumda şöyle bir kanı oluşmuş. Reise muhalefet olan veya sarayı eleştiren kişi tutuklanırmış. Basın, baskı altındadır algısı yaygınlaştı… 15 Temmuz darbe girişimi esnasında birçok insan tutuklandı,  bir aileden hem anne hem de baba aynı anda görevden alındı. Mağdur olan ailelerin  %70’i dar gelirlidir. Zengin FETO’cular ve üst seviyedeki bürokratlar yurt dışına kaçtı ama mağdur olmadılar… FETO’cuların aradığı ortam oluştu: 15 Temmuz olayından sonra ekonomi sıkıntı yaşayan dar gelirli ailelerin: Yuvaları dağıldı. Çocuklar, tahsillerini yarıda bırakmak zorunda kaldı… Çocukların devlet düşmanı olarak yetiştirilmesi için ister istemez bir zemin oluştu. Terör örgütleri, mağdur olan çocukları ve aileleri kolay istismar edebilmek için bir ortam buldular…   Eleştirilerimden dolayı devlet beni sorgulamadı O dönemde köşemde yapılanların doğru olmadığını anlattım. 2017 yılında “Devlet, sap ile samanı birbirine karıştırdı” başlıklı yazımda hem millete hem de devlete tercüman oldum. Binali Yıldırımın girişimleriyle mağduriyete uğrayanlar, haklarını aramaları için başvurabilecekleri makamlar belirlendi. Ama kraldan fazla kralcı olan bürokratların varlığı da çözüme izin vermedi… Gazeteciler, yazarlar, milletin gür sesidir… Edebe uygun eleştiri yapıldığı zaman devlet hiçbir şey demez hatta destekler… Ama yazar veya gazeteci teröre bulaşırsa, terör örgütlerini meşrulaştırırsa, bir yandan da gazeteci havasına girerek eleştiri yaparsa devlet de gereğini yapar… 15 Temmuz 2016 darbe girişimden sonra mağdur iddiasında bulunanların istekleri: Pişman olduk, nadim olduk, hatamızı anladık. Suçu az olan aile bireylerinden birinin sigortalı bir işte çalışmasına izin verilmesini istiyorlar. Devlet babadır. Bir hata oldu. İsteyerek veya istemeyerek bir suça karıştık. Ekonomi sıkıntı içindeyiz. Hatamızı anladık. Özür dileriz. Her türlü denetime açığız. Devlet baba ekonomi konusunda nefes almamıza fırsat versin diyorlar. Sayın Cumhurbaşkanım, Elçiye zeval olmaz. Darbe girişiminden dolayı ekonomi sıkıntı çekenlerin ve pişman olanların derdini anlattım. Açlıkla terbiye etmek, nefreti doğurduğu gibi istismarcıların eline fırsat vermek demektir.   Gelelim %25 zam konusuna Zamdan sonra halkın içine girdim. Emekliler ile bol bol sohbet ettim. Düşük seviyedeki emeklilerin tepkisi çok büyük… Yani emekliler çok zor durumda… Devlet imkânlarını zorladı. Bizim de payımıza bu düştü ama ev sahibinin ve esnafın yaptığı zamla emeklinin alım gücü çok aşağılara indi… Yaş ilerlediği için başka bir işte çalışma imkânımız da yoktur. Maaşımızın hepsi kiraya gidiyor. İstanbul’da yaşayanlar bizi çok iyi anlar. Komşum 10.000 TL civarında emekli maaş alıyor ama kirası da 10.000 TL’ye yükseltildi. Emeklilerin istekleri: Kiraya bir çözüm bulunsun. Örnek:  Kiralık evler belediye bildirilsin. Belediye her mahalledeki kiraların tavan ve taban fiyatlarını belirlesin… Kiracı, ev sahibinden değil, belediyeden evi kiralasın. Kiracı, kira sözleşmesini belediye ile yapsın. Kira bedeli, banka üzerinden veya elden ev sahibine ödensin.   Evi olmayan emeklilerin kirasını devlet ödesin veya devlet kira yardımı yapsın. Evi olmayan emekliye %25 zam yapmayıp sadece emeklinin kirasını devlet ödesin. Aylık geliri 30.000 TL alan bir emniyet mensubu emekli olduğunda 15.000 TL para alacak. Emekli ikramiyesi ile ev alması da mümkün değildir. Maaşı da kirayı karşılamaz. Emekliye ayrılacakların ikramiyeleri peşinat kabul edilerek emeklinin ev almasına imkân tanınsın. Zam yerine alım gücümüz artırılsın. Veya keyfi yapılan zamlar durdurulsun. Sayın Cumhurbaşkanım, Size ulaşıp derdimizi anlatmamız mümkün değildir. Çevrenizdeki insanların halkın durumu çok iyidir hiç bir sıkıntıları yoktur şeklinde bilgi verebilirler. Sizin takip ettiğiniz gazetelerde halkın dertlerini anlatacak bir köşenin bulunması çok hem de çok önemlidir. Böyle bir köşenin anlamı: Halkın dertlerini birinci ağızdan okuyacaksınız demektir, Halkın dertlerine daha kolay çözüm bulacaksınız demektir, Köşeyi dönmek isteyen istismarcıların görev yapamaması demektir, Kraldan fazla kralcıların azalması demektir. Selam ve saygılarımla
Ekleme Tarihi: 25 Temmuz 2023 - Salı
Ahmet Yaşar Zengin (Emekli Akademisyen)

Sayın Cumhurbaşkanım Merhaba,

Toplumda şöyle bir kanı oluşmuş. Reise muhalefet olan veya sarayı eleştiren kişi tutuklanırmış. Basın, baskı altındadır algısı yaygınlaştı…

15 Temmuz darbe girişimi esnasında birçok insan tutuklandı,  bir aileden hem anne hem de baba aynı anda görevden alındı. Mağdur olan ailelerin  %70’i dar gelirlidir. Zengin FETO’cular ve üst seviyedeki bürokratlar yurt dışına kaçtı ama mağdur olmadılar…

FETO’cuların aradığı ortam oluştu:

15 Temmuz olayından sonra ekonomi sıkıntı yaşayan dar gelirli ailelerin:

  1. Yuvaları dağıldı.
  2. Çocuklar, tahsillerini yarıda bırakmak zorunda kaldı…
  3. Çocukların devlet düşmanı olarak yetiştirilmesi için ister istemez bir zemin oluştu.
  4. Terör örgütleri, mağdur olan çocukları ve aileleri kolay istismar edebilmek için bir ortam buldular…

 

Eleştirilerimden dolayı devlet beni sorgulamadı

O dönemde köşemde yapılanların doğru olmadığını anlattım. 2017 yılında “Devlet, sap ile samanı birbirine karıştırdı” başlıklı yazımda hem millete hem de devlete tercüman oldum.

Binali Yıldırımın girişimleriyle mağduriyete uğrayanlar, haklarını aramaları için başvurabilecekleri makamlar belirlendi. Ama kraldan fazla kralcı olan bürokratların varlığı da çözüme izin vermedi…

Gazeteciler, yazarlar, milletin gür sesidir… Edebe uygun eleştiri yapıldığı zaman devlet hiçbir şey demez hatta destekler… Ama yazar veya gazeteci teröre bulaşırsa, terör örgütlerini meşrulaştırırsa, bir yandan da gazeteci havasına girerek eleştiri yaparsa devlet de gereğini yapar…

15 Temmuz 2016 darbe girişimden sonra mağdur iddiasında bulunanların istekleri:

  1. Pişman olduk, nadim olduk, hatamızı anladık. Suçu az olan aile bireylerinden birinin sigortalı bir işte çalışmasına izin verilmesini istiyorlar.
  2. Devlet babadır. Bir hata oldu. İsteyerek veya istemeyerek bir suça karıştık. Ekonomi sıkıntı içindeyiz. Hatamızı anladık. Özür dileriz. Her türlü denetime açığız. Devlet baba ekonomi konusunda nefes almamıza fırsat versin diyorlar.

Sayın Cumhurbaşkanım, Elçiye zeval olmaz. Darbe girişiminden dolayı ekonomi sıkıntı çekenlerin ve pişman olanların derdini anlattım. Açlıkla terbiye etmek, nefreti doğurduğu gibi istismarcıların eline fırsat vermek demektir.

 

Gelelim %25 zam konusuna

Zamdan sonra halkın içine girdim. Emekliler ile bol bol sohbet ettim. Düşük seviyedeki emeklilerin tepkisi çok büyük… Yani emekliler çok zor durumda…

Devlet imkânlarını zorladı. Bizim de payımıza bu düştü ama ev sahibinin ve esnafın yaptığı zamla emeklinin alım gücü çok aşağılara indi… Yaş ilerlediği için başka bir işte çalışma imkânımız da yoktur. Maaşımızın hepsi kiraya gidiyor. İstanbul’da yaşayanlar bizi çok iyi anlar. Komşum 10.000 TL civarında emekli maaş alıyor ama kirası da 10.000 TL’ye yükseltildi.

Emeklilerin istekleri:

  1. Kiraya bir çözüm bulunsun.

Örnek: 

  • Kiralık evler belediye bildirilsin.
  • Belediye her mahalledeki kiraların tavan ve taban fiyatlarını belirlesin…
  • Kiracı, ev sahibinden değil, belediyeden evi kiralasın.
  • Kiracı, kira sözleşmesini belediye ile yapsın.
  • Kira bedeli, banka üzerinden veya elden ev sahibine ödensin.

 

  1. Evi olmayan emeklilerin kirasını devlet ödesin veya devlet kira yardımı yapsın.
  2. Evi olmayan emekliye %25 zam yapmayıp sadece emeklinin kirasını devlet ödesin.
  3. Aylık geliri 30.000 TL alan bir emniyet mensubu emekli olduğunda 15.000 TL para alacak. Emekli ikramiyesi ile ev alması da mümkün değildir. Maaşı da kirayı karşılamaz. Emekliye ayrılacakların ikramiyeleri peşinat kabul edilerek emeklinin ev almasına imkân tanınsın.
  4. Zam yerine alım gücümüz artırılsın. Veya keyfi yapılan zamlar durdurulsun.

Sayın Cumhurbaşkanım,

Size ulaşıp derdimizi anlatmamız mümkün değildir. Çevrenizdeki insanların halkın durumu çok iyidir hiç bir sıkıntıları yoktur şeklinde bilgi verebilirler.

Sizin takip ettiğiniz gazetelerde halkın dertlerini anlatacak bir köşenin bulunması çok hem de çok önemlidir. Böyle bir köşenin anlamı:

  1. Halkın dertlerini birinci ağızdan okuyacaksınız demektir,
  2. Halkın dertlerine daha kolay çözüm bulacaksınız demektir,
  3. Köşeyi dönmek isteyen istismarcıların görev yapamaması demektir,
  4. Kraldan fazla kralcıların azalması demektir.

Selam ve saygılarımla

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.