ABD’nin Türkiye’ye karşı başlattığı sözde Brunson davası üzerine “Ekonomik Savaşı” bu toplum anlamakta. 1945’ten beri ABD’nin 3. Dünya Ülkelerine ve Türkiye üzerinde de her on senede bir darbe girişimi en sonuncusu da FETÖ ile yapmak istediği 15 Temmuz vatan hainlerinin kalkışması, her üç senede bir de ekonomik darboğaza sokma operasyonu bunu da kur üzerinden yapmaktadır. Buraya kadar bu toplum anlamakta gavurdan dost olmayacağını; bu coğrafyada yaşıyorsan bunun gibi savaşlarla yaşamayı, mücadele etmeyi millet olarak kabullenmemiz gerek.
Gelelim içimizdeki gavurlara ABD’nin Türkiye üzerinde Brunson’u mana ederek yapmaya başladığı kur baskısı ve ekonomik savaşa karşı Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bunun bir ekonomik savaş olduğunu, ABD’nin Türkiye’yi diz çöktürmek için yaptığı bir operasyon olduğunu açıkladı. Toplum olarak da buna inandık devlete karşı, hükümete karşı toplumun tepki vermemesi de bunun bir göstergesi; ancak daha vahimi olan esnafın bunu fırsat bilerek kur artışı yüzde altmış olmuşken raftaki mallara yüzde yüz zam yapması. Buna örnek verecek olursak bugün ülkede süt fiyatları yerinde sayarken yağa, yoğurda, peynire yüzde yüz zam gelmesi, yeme yüzde 70 zam gelmesi, yeni mahsulün daha fabrikalara girmediği halde depodaki şekere zam gelmesi, depolardaki çaya zam gelmesi gibi… Dışa bağımlı olan gazete ve dergi kâğıtlarına zam gelmesini anlıyorum da yerli üretim olan tuvalet kâğıtlarına, peçetelere zam gelmesini anlayamıyorum; elektrik faturasına dağıtım bedeli adı altında yüzde60 zam yapılmasını anlamıyorum! Altı yüz sene hüküm süren Osmanlıyı içimizdeki hainlerin, batı sevdalısı uşakların yıktığı gibi bu milleti de raftaki mallara, üretmediği mahsule hiçbir girdi maliyeti değişmediği halde mamule zam yapan hainlerin ve gavurların kefereye karşı diz çöktürmek zorunda bırakacağı gözükmekte.
Sonuç olarak savaşlar top yekûn mücadele edilirse kazanılır. Bu ekonomik savaşı da millet olarak top yekûn mücadele edersek kazanırız. Tüketici olarak zam yapan firmaların malını değil de zam yapmayan firmaların malına yönelirsek, yerli üreticiyi desteklersek, devlet olarak tasarrufa önem verirsek, mücadeleye de toplumun bütün katmanlarını ortak edersek bil hassa Maliye Bakanlığı olarak bu içimizdeki çıkar sağlamak için raftaki mallarına zam yapan içimizdeki gavurların üzerine gidersek başarmamak mümkün değildir
Bugün 12 Eylül ABD uşağı askerlerin yaptığı askeri darbenin üzerinden 38 sene geçti. Allah Teâla bunun gibi acıları bu millete bir daha yaşatmasın binlerce gencin geleceğini karartan, bir nesli yok eden darbeye karşı ne yazılır ki! Millet ve devlet sevdalısı bir öğrenci iken yıllarca cezaevinin soğuk duvarlarında ömrü geçen “Allah-u Teâla ruhumuzu alsa da kurtulsak bu işkencelerden” dediğimiz bir devirdi geçti; ancak bu vatan bizim, bu devlet bizim devlete vatana küsülmez desturunu bizlere öğreten büyüklerimizi de rahmetle anarken 12 Eylül askeri darbe hakkında yazacak bir cümle de bulamıyorum yazmaya kalksak da o günleri hatırlamak istemiyoruz. Nasıl olsa haber ve kitaplardan alıntı yaparak yazacak çok şovmen çıkıyor!
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…