Günlerdir Burdur AK Parti İl Yönetimde istifa edenlerin nabzını bir nebze olsun tutmaya çalıştım. “Çatlaklık giderek büyüyecek mi yoksa birilerin devreye girerek kangren olmuş il başkanlığının istifa mı yoksa görevden alınarak mı son noktayı koyacaklar” beklentisi AK Parti’ye gönül vermiş hem seçmenlerde hem de görevde olan ilçe başkanları ve belediye başkanlarının bir beklentisi idi. Ne oldu da uzadı? Sayın Reşat Petek’in Ömer Bütüner’e sahip çıkması teşkilatları ve belediye başkanlarını yok sayması parti içindeki gerginliği bir kat daha artırmış gözükmekte. Partililerde bu kırgınlığın en büyük sebeplerinden birisi de istifalardan sonra Sayın Petek’in partililere çektiği 11 maddelik bir bildirinin olduğu gözükmekte. İl yönetiminden istifa edenlerin neredeyse tamamının Sayın Reşat Petek’ten ilgi ve çözüm yollarını bulacağı beklentisinin boş çıkmasından kaynaklandığı gözükmekte. Düne kadar Bakan olacak adayımız olarak tanıttıkları, içlerine sinmese de o kadar adayın arasında listeye girmesini kabullenen partililer “Şimdi acaba Sayın Petek, Ak Parti’yi ele geçirmeye çalışan, paralel yapının boşalttığı yeri doldurmaya çalışan bir yapının elamanı mı yoksa Burdur’a milletvekili adayı gösterilmesini sağlayan Ömer Bütüner’e diyet borcunu mu ödüyor?” söylemleri başlamış gözüküyor. “Neden böyle bir düşünceye kapıldınız?” sorusuna ise “30’a yakın istifa var, bütün ilçe başkanları bu il başkanı ile çalışmak istemiyor. 8 Tane belediye başkanımız bu il başkanı ile çalışmak istemiyor.” dedikleri, etrafına menfaatleri uğruna her şeyi yapacak kişilerden başka kimse kalmadığı halde hala desteklemesi. “Ya bunlar partiyi ele geçirmeye çalışan bir yapının elemanları ya da menfaat için partinin içine çöreklenmiş kişiler.” Söylemi çoğalmaya başlaması ve dokunulan bir vekilden, ulaşılmayan bir vekil portresi çizmesi AK Parti’de kırgınlığın tavana vurduğunun bir göstergesi olarak not düşülmüş durumda. Sayın Petek’in yıllarca savcılık yapmasının ‘son noktayı ben koyarım’ alışkanlığının verdiği yapıdan kaynaklandığı gözükmekte. Bunun farkına varıp bu algıdan kurtulacağına inanarak bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…