CEMALETTİN BEKTAŞ
Köşe Yazarı
CEMALETTİN BEKTAŞ
 

AYDINLIK GAZETESİNİN BURDUR NAĞMELERİ

Sakın kızmasın üstat, bu başlığı atmaktan ötürü kızacağını da tahmin ediyorum.  Anadolu’nun bütün gazetecileri için yaygın basında çalışanların her biri bizim için değerlidir ve üstat olarak bakılır, yaşları ve düşünceleri ne olursa olsun! Bizlere gelen bilgi ve dokümanın yüzlercesi yaygın basına gider; bizlerden fazla bilgilere sahip olur, bilginin olduğu yerde Anadolu basını hizmetçi olur. Sayın Hikmet Çiçek, Aydınlık gazetesinde benim bir köşe yazıma atıfta bulunarak iki gün yayın yaptı. Nefis olarak hoşuma gitse de yaygın basında çalışan böyle bir üstadın nasıl olurda balıklama- sazan gibi atlar anlayamadım.  Bir telefon edip olayları, olayların gerçeğini öğrenmemesiyle gerçekten gözlerimizde büyüttüğümüz üstat soldu. Hele Burdur eski başsavcısı hakkında yaptığı yayını biraz daha doğru bilgi ile yapmış olsaydı Türkiye gündemine otururdu.   Sayın Hikmet Çiçek 24 Eylül’ün Aydınlık gazetesinde benim köşe yazımı kullanarak ‘Siyasi ayağının neden çıkmadığını’ irdeleyerek FETÖ’nün siyasi ayağının Bayram Özçelik olduğunu yazarak, Bayram Özçelik’i yerden yere vurmuş ve atıfta bulunduğu Ahmet Can’ın ifadelerinden yararlanmış; neymiş efendim FETÖ’ye Sayın Bayram Özçelik götürmüş.   1)            Kendisine gelen bu bilgileri doğru kabul etsek bile Sayın Bayram Özçelik 2011 FETÖ’den dışlanarak yerine şu anda ceza evinde bulunan Hami Yıldırım getirildi. Sizin söyleminizle Sayın Bayram Özçelik geçmişinde FETÖ’nün kurucusu olabilir,  içlerinde olabilir, yüzlerce insanı FETÖ’ye kazandırmış olabilir ancak Sayın Ahmet Can’ı bilfiil tanıdığım biri olarak 2011’de Bayram Özçelik’in milletvekili seçilmemesi için mücadelesini nereye koymak lazım! Vekil Bayram Özçelik’e nerede ise “İsrail uşağı” diyecek kadar ileri giden bir şahsın  “Bu toplumu Bayram Özçelik FETÖ’ye götürdü; bizler o sayede gittik” demesi ne kadar doğrudur? O zaman “2011’de Bayram Özçelik FETÖ’den dışlandığı zaman neden Bayram Özçelik’le beraber FETÖ’den ayrılmamışlar?” bu soru kafaları karıştırmıyor mu? Sayın Cumhurbaşkanı ‘Biz yanılmışız’ diye itirafta bulunurken bu toplum kabul ediyor da şahidi olduğum 17-25 Aralık’tan kısa bir süre sonra Sayın Özçelik’in şahsıma ‘Siz bizlerden ileriyi görmüşsünüz, biz yanılmışız’ demesini nereye koymak lazım! Eğer Cumhurbaşkanı ve Sayın Özçelik’in bu yanılmışlığını kabul etmezsek o zaman Sayın Doğu Perinçek’in Beka Vadisinde kendi söylemiyle sözde gerillaları PKK piçlerine selam vermesi ve tokalaşmasına ne demek lazım.  Benim yazının konsepti otellerde kahvaltılara katılan, evlerinde toplantı yapanların,  o günkü şartlarda FETÖ’nün yanlarında gözükmek için koşturan idareciler ve iş adamları içindi!   2)            Sayın Burdur Valisi Şerif Yılmaz’ın hakkında eleştiriler yazan Sayın Hikmet Çiçek biraz araştırsa idi kendisine gönderen bilgilerin doğru olmadığını anlayabilirdi. Sayın Vali Şerif Yılmaz’a haksızlık yaptı. “Belediyeye sanki AK Parti il başkanı gibi cephe aldı, kendini AK Parti İl başkanı sanıyor.” diyebilirdi anlardım, “İtfaiye araçlarını eğitim için okula sokmadı.” diyebilirdi anlardım, “Demokrasi nöbetlerinde halka FETÖ’cüler ne yerse yesin.” diyebilirdi anlardım,  “Üç-beş kişinin lafına inanıp Burdur halkını eziyor, olaylara önyargılı bakıyor.” diyebilirdi anlardım, “İki Ak Partili milletvekilinden birine sahip çıkıp diğerine ön yargılı bakıp milletvekilinin akrabalarına eziyet ediyor” diyebilirdi anlardım! “Burdur’da FETÖ operasyonlarında garibanları içeri attılar büyükbaşlar dışarıda” diyebilirdi anlardım. Bunları anlayabilirim, eleştiri, sınırlar içinde yapılabilir. Ancak  FETÖ’cülükle suçlaması, operasyon yaptırmıyor imajı vermesi, Burdur’da herkesin ‘illallah’ dediği sözde sivil toplum platform başkanı, tabi hangi sivil toplumun temsilcisi bilinmeyen, Burdur’un geleceğini karartan, egosunu tatmin edebilmek için ister CHP ister AKP, isterse bürokrasi olsun saldıran, işini görenin dizinin dibinde kuzu olan, kendisini makamda kabul görünce dev aynasında sanan biri için “FETÖ ile yıllarca mücadele etti” demesi biraz komik olmuş! Sayın Hikmet Çiçek biraz araştırsa idi 2008’de Vali İbrahim Özçimen Burdur’a geldiğinde “Fetullahçı Vali Burdur’a Geldi” diye bendeniz başlık atınca mahkeme mahkeme dolaşırken namı değer ‘Çorbacı Kemal Arslan’ Valilik koridorlarında çay yudumlamakta idi. Yani FETÖ ile bırakın mücadeleyi, egosunu tatmin etmekten ileriye gitmeyen bir şahsı örnek göstermesi Sayın Hikmet Çiçek üstada yakışmadığı gibi Burdur halkıda bu habere inanmadı.   Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…
Ekleme Tarihi: 26 Eylül 2017 - Salı
CEMALETTİN BEKTAŞ

AYDINLIK GAZETESİNİN BURDUR NAĞMELERİ

Sakın kızmasın üstat, bu başlığı atmaktan ötürü kızacağını da tahmin ediyorum.  Anadolu’nun bütün gazetecileri için yaygın basında çalışanların her biri bizim için değerlidir ve üstat olarak bakılır, yaşları ve düşünceleri ne olursa olsun! Bizlere gelen bilgi ve dokümanın yüzlercesi yaygın basına gider; bizlerden fazla bilgilere sahip olur, bilginin olduğu yerde Anadolu basını hizmetçi olur. Sayın Hikmet Çiçek, Aydınlık gazetesinde benim bir köşe yazıma atıfta bulunarak iki gün yayın yaptı. Nefis olarak hoşuma gitse de yaygın basında çalışan böyle bir üstadın nasıl olurda balıklama- sazan gibi atlar anlayamadım.  Bir telefon edip olayları, olayların gerçeğini öğrenmemesiyle gerçekten gözlerimizde büyüttüğümüz üstat soldu. Hele Burdur eski başsavcısı hakkında yaptığı yayını biraz daha doğru bilgi ile yapmış olsaydı Türkiye gündemine otururdu.

 

Sayın Hikmet Çiçek 24 Eylül’ün Aydınlık gazetesinde benim köşe yazımı kullanarak ‘Siyasi ayağının neden çıkmadığını’ irdeleyerek FETÖ’nün siyasi ayağının Bayram Özçelik olduğunu yazarak, Bayram Özçelik’i yerden yere vurmuş ve atıfta bulunduğu Ahmet Can’ın ifadelerinden yararlanmış; neymiş efendim FETÖ’ye Sayın Bayram Özçelik götürmüş.

 

1)            Kendisine gelen bu bilgileri doğru kabul etsek bile Sayın Bayram Özçelik 2011 FETÖ’den dışlanarak yerine şu anda ceza evinde bulunan Hami Yıldırım getirildi. Sizin söyleminizle Sayın Bayram Özçelik geçmişinde FETÖ’nün kurucusu olabilir,  içlerinde olabilir, yüzlerce insanı FETÖ’ye kazandırmış olabilir ancak Sayın Ahmet Can’ı bilfiil tanıdığım biri olarak 2011’de Bayram Özçelik’in milletvekili seçilmemesi için mücadelesini nereye koymak lazım! Vekil Bayram Özçelik’e nerede ise “İsrail uşağı” diyecek kadar ileri giden bir şahsın  “Bu toplumu Bayram Özçelik FETÖ’ye götürdü; bizler o sayede gittik” demesi ne kadar doğrudur? O zaman “2011’de Bayram Özçelik FETÖ’den dışlandığı zaman neden Bayram Özçelik’le beraber FETÖ’den ayrılmamışlar?” bu soru kafaları karıştırmıyor mu? Sayın Cumhurbaşkanı ‘Biz yanılmışız’ diye itirafta bulunurken bu toplum kabul ediyor da şahidi olduğum 17-25 Aralık’tan kısa bir süre sonra Sayın Özçelik’in şahsıma ‘Siz bizlerden ileriyi görmüşsünüz, biz yanılmışız’ demesini nereye koymak lazım! Eğer Cumhurbaşkanı ve Sayın Özçelik’in bu yanılmışlığını kabul etmezsek o zaman Sayın Doğu Perinçek’in Beka Vadisinde kendi söylemiyle sözde gerillaları PKK piçlerine selam vermesi ve tokalaşmasına ne demek lazım.  Benim yazının konsepti otellerde kahvaltılara katılan, evlerinde toplantı yapanların,  o günkü şartlarda FETÖ’nün yanlarında gözükmek için koşturan idareciler ve iş adamları içindi!

 

2)            Sayın Burdur Valisi Şerif Yılmaz’ın hakkında eleştiriler yazan Sayın Hikmet Çiçek biraz araştırsa idi kendisine gönderen bilgilerin doğru olmadığını anlayabilirdi. Sayın Vali Şerif Yılmaz’a haksızlık yaptı. “Belediyeye sanki AK Parti il başkanı gibi cephe aldı, kendini AK Parti İl başkanı sanıyor.” diyebilirdi anlardım, “İtfaiye araçlarını eğitim için okula sokmadı.” diyebilirdi anlardım, “Demokrasi nöbetlerinde halka FETÖ’cüler ne yerse yesin.” diyebilirdi anlardım,  “Üç-beş kişinin lafına inanıp Burdur halkını eziyor, olaylara önyargılı bakıyor.” diyebilirdi anlardım, “İki Ak Partili milletvekilinden birine sahip çıkıp diğerine ön yargılı bakıp milletvekilinin akrabalarına eziyet ediyor” diyebilirdi anlardım! “Burdur’da FETÖ operasyonlarında garibanları içeri attılar büyükbaşlar dışarıda” diyebilirdi anlardım. Bunları anlayabilirim, eleştiri, sınırlar içinde yapılabilir. Ancak  FETÖ’cülükle suçlaması, operasyon yaptırmıyor imajı vermesi, Burdur’da herkesin ‘illallah’ dediği sözde sivil toplum platform başkanı, tabi hangi sivil toplumun temsilcisi bilinmeyen, Burdur’un geleceğini karartan, egosunu tatmin edebilmek için ister CHP ister AKP, isterse bürokrasi olsun saldıran, işini görenin dizinin dibinde kuzu olan, kendisini makamda kabul görünce dev aynasında sanan biri için “FETÖ ile yıllarca mücadele etti” demesi biraz komik olmuş! Sayın Hikmet Çiçek biraz araştırsa idi 2008’de Vali İbrahim Özçimen Burdur’a geldiğinde “Fetullahçı Vali Burdur’a Geldi” diye bendeniz başlık atınca mahkeme mahkeme dolaşırken namı değer ‘Çorbacı Kemal Arslan’ Valilik koridorlarında çay yudumlamakta idi. Yani FETÖ ile bırakın mücadeleyi, egosunu tatmin etmekten ileriye gitmeyen bir şahsı örnek göstermesi Sayın Hikmet Çiçek üstada yakışmadığı gibi Burdur halkıda bu habere inanmadı.

 

Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.