Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar, her siyasetçinin de gönlünde vekil olarak seçilmek vardır. Bugünkü yazımızda dilimiz döndüğü kadar yaptığım Burdur turundan örnek vermeye çalışalım… Her ne kadar kaleme aldığım yazılar kendi düşüncemiz olarak bakılsa da bizler edindiğimiz bilgileri aktarmaya çalışalım… Adaylar arasında her zaman ismi geçen ancak hiçbir zaman aday olmayan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Adem Korkmaz ile sohbet esnasında; “İsminiz her zaman aday olarak lanse ediliyor bu kez aday mısınız?” sorumuza verdiği cevap ise; “bana Sayın Cumhurbaşkanımız vekil olarak görmek istiyorum derse ben adayım, yoksa kendiliğimden çıkıp da ben aday adayı olmam.” demesiyle benim anladığım, ‘ben görevden kaçmam ancak bir görev verilirse geri durmam’ bakış açısını yansıttığı, Sayın Korkmaz’ın artıları olduğu gibi üniversite olarak beraber çalıştığı ekibinin içinde “bu adam neden burada duruyor Rektör Bey” serzenişlerini de sağır sultanın bile duyduğunu unutmamak gerek. Cumhur ittifakında bulunan, milletvekili aday adayı olmak için istifa eden Sayın Hikmet Ökte’nin yerine il başkanı olarak atanan Sayın Gültekin Oktay’ın 15 gündür halen hayırlı olsun ziyaretlerinin sürmesi, odasının hala boş kalmaması, milliyetçi hareketin toparlandığının bir göstergesi olsa gerek. Sayın Oktay doğru bir hamle ile milliyetçi hareketin zaferini de yaşattırma şansının olduğu düşünülmekte… Burdur turumuzun yolu batı Burdur’a düştüğünde ise Hacılar köyünde karşılaştığım yılların AK Parti seçmeni ve Sayın Cumhurbaşkanı sevdalısı Ahmet Bolatan’ın serzenişlerini dinleme imkanına sahip oldum. Ahmet amcanın; “neden Hacılar Köyüne AK Partimiz gelmez, köyümüzde elliye yakın yaşlı dul kadınımız var bunlar neden ziyaret edilmez, bunlar ne olursa olsun AK Partiden vazgeçmezler. Bizlerin oyu garanti görüldüğü için mi gelmezler, ziyaret etmezler? Köyümüzün alt geçidi hala yapılmadı. Bir cenazemiz oluyor diz boyu çamurun içinden geçmek zorunda kalıyoruz. Hacılar köyünün günahı ne de bu zulmü çekiyoruz?” serzenişlerinin cevabını aslında kendi söylemi ile vermiş oldu. “Allah bu iktidarı bu muhalefete muhtaç etmesin. Yoksa bu vatan toprağını satarlar.” cümlesini kullanması notlarımızın arasında idi.   Karamanlı ve Tefenni ilçelerinde ise Sayın Karamanlı Belediye Başkanı Fatih Selimoğlu ve Tefenni Belediye Başkanı Ümit Alagöz ile sohbet etme imkanını yakaladım. Sayın Alagöz’e Karamanlı Belediye Başkanı Fatih Selimoğlu’nun; “Bayram Özçelik bizim kırmızı çizgimizdir.” paylaşımını sorduğumda ise; “ben şahit oldum vekil Bayram Özçelik enerji bakanlığında Bakan Bey olmaz dediğinde ‘olacak’ diye direttirdi ve en sonunda başardı. “Karamanlı, Tefenni, Yeşilova gibi ilçelerimize doğalgaz gelmesi vekil Özçelik’in sayesindedir.” Demesi, demek ki ötekileştirmeden bir hizmet yapıldığında ‘yiğidi öldür hakkını yeme’ atasözümüzün gerçekleştiğinin bir örneğidir. Çavdır, Gölhisar, Bucak ve Ağlasun turundan edindiğim bilgileri bir sonraki yazımızda kaleme alma fırsatı yakalarım inşallah… Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…