Coğrafyamızda bulunan savaş kimi zaman Suriye’de, kimi zaman Irak’ta kimi zaman ise Libya’da devam etmekte. 10 bin km öteden gelen ABD, terör örgütlerine 5000 tır silah göndererek Türk askerini ve ekonomisini zora sokma gayreti içinde. Türkiye’ye parası ödenen F35’ler verilmezken, F16’ların bile verilmesine karşı çıkan ABD sözde senatodan yetki almaya çalışmakta. Ancak Ukrayna çevresinde bulunan ülkelere nerde ise F16’ları bedava vererek bu coğrafyanın kan gölüne dönmesine sebep olmakta. AB birliği ülkelerde Türkiye’ye bilinçli bir şekilde bazı ambargoları uygulamakta. ABD ve AB ülkelerin dolmuşuna gelen Zelenski, Rusya’nın kırmızı çizgilerini çiğneyerek savaşın çıkmasına sebep oldu. Bu da Türk ekonomisine zarar vermekte. Bu zarar öyle bir hal aldı ki Ukrayna’dan yağ gemileri gelmeyecek diye yağın 70’ini Türkiye ürettiği halde Türkiye ekonomisini baltalamaya çalışan hainler bile türedi. Bu minvalde Türkiye seçim atmosferine girmek üzere…
Cumhur ittifakının içinde yer alan AK Parti ve MHP kendi içinde oy geçişlerinin olacağı, Sayın cumhurbaşkanının kendi siyasi karizması ve tecrübesi ile belirli bir oy alacağı düşünülse de iktidar milletvekillerinin geç kalmış birliktelik görüntüleri, tutum ve davranışları araştırmalarda olumsuz şekilde yasımaktadır. MHP’yi belirli bir anket şirketleri yüzde 5 gösterse de saha çalışmalarında bunun böyle olmadığı görünmekte. Milliyetçi çizgide bulunan azda olsa ulusalcı, AK Partinin içinde bulunan milliyetçi çizgiden şaşmayan küskünler ve İYİ Parti içinde bulunan partinin çizgisinden koptuğu eleştirilerini dile getirenlerin oy vermesi ile sanırım MHP oyu üzerinde yorum yapanların yanılmasına sebep olacak.
MHP’de 2015 yılında aday gösterilmeyince genel başkanlığa oynayan Sayın Meral Akşener, önce partiden ihraç edildi daha sonra da “her şey iyi olacak” sloganı ile Türk siyasetinin 87. partisini kurdu. MHP’nin bölünmesine vesile oldu. Milliyetçi oyların bölünmesine sebep olan Akşener ve ekibi yıllarca mücadele ettikleri CHP ile ittifak kurmak zorunda kaldı.
Ülke genelinde olduğu gibi MHP Burdur Küllerinden yeniden doğdu denecek bir gelişmelerin sonucunda kimse il başkanlığına talip olmazken Sayın Hikmet Ökte Ankara’ya giderek Burdur MHP il başkanlığına talip oldu. Bu gelişmelerin sonucunda yerel seçimlerde de Burdur ilçelerinde 6 belediyeyi alarak kendini ispatlamış oldu. Bu başarı da Ökte’nin seçimlerde bir daha aday yapılmasının önünü açtı. MHP’de vefa geleneğine en iyi örnek bu olsa gerek…
Sayın Ökte kurduğu ekibin meyvelerini alıyor. İl başkan yardımcıları Sayın Gültekin Oktay ve Mustafa Gün, il genel sekreteri Adem Tevent üzerinden siyasetin yürüdüğü karşımıza çıkmakta. Sahada Ökte’nin milletvekilliğine kesin aday olarak bakılmakta. Sayın Ökte’nin handikapları ise; “Topluma etkili hitap etme de yetersiz kaldığı, teşkilatın masraflarına yeterince ortak olmadığı, ilçe ziyaretlerinde yetersiz kaldığı, ilçelerdeki seçmenleri sürükleyici bir kapasitesinin olmadığı, basından iyi yararlanamadığı, cumhur ittifakı ortaklığından yararlanamadığı, kurumsal bir siyasi yapıya bürünemediği.” gibi iftiraları atılsa da kesin aday olarak bakılmakta.
Bir başka aday ise Tefenni Belediye Başkanı Sayın Ümit Alagöz’ün ismi geçmekte. Tefenni’de değişimin ve sosyal yaşantının mimarı olarak bakılan Sayın Alagöz’ün çalışmaları diğer belediye başkanlarına da örnek olmakta. Bu da kendisinin aday olması yönünde teşvik edileceği görüşü hakim ancak; Sayın Alagöz’e; “Genel seçimlerde aday mısınız?” diye sorduğumda; “hayır. Ben Tefenni’ye hizmet etmekteyim. Partim bir görev verirse de geri durmam.” söylemi var.
İsmi geçen diğer adaylar ise iş insanlarımızdan MHP İl Başkan Yardımcısı Mustafa Gün ve MHP İl Genel Sekreteri Orman Mühendisi Adem Tevent…
Sayın Mustafa Gün ve Adem Tevent her ne kadar “bu seçimlerde böyle bir şey düşünmüyoruz” deseler de Sayın Gün ve Tevent’in bu seçimlerde aday olup bir sonraki seçimlere hazırlandıkları aralık yerde bizler de aday gösterilir miyiz? diye Sayın Bahçeli’nin vereceği kararın sonucunu beklemekteler.
Vekillik için ismi geçen şahsiyetlerden biri de Sayın Orhan Akın… Sayın Akın Burdur KAMU-SEN il temsilcisi ve Kent Konseyi Başkanı ancak; Orhan Akın’ın ismi vekillikten çok Burdur Belediye Başkanlığı için telaffuz edilmekte. Bu da yerel seçimlerde AK Partinin göstereceği adaya bağlı. Sayın Akın’ın üzerinde bir konsensüs olur mu bunu zaman gösterecek…
Sonuç olarak 2023 Genel Seçimlerde hiçbir adayın vefa örneği göstererek sayın Hikmet Ökte’Nin önüne geçmek istememekte. Ancak bu seçimler sonucunda seçilemediği takdirde Sayın Ökte’den abilik yapması, parti il başkanlığını bırakması, bir daha aday olmaması ortak düşünce olarak karşımıza çıkmakta. Şimdilik ismi geçen şahsiyetleri değerlendirdik...
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…