CEMALETTİN BEKTAŞ
Köşe Yazarı
CEMALETTİN BEKTAŞ
 

Burdur Milliyetçiliğine Tükürmeye Bile Değmezmiş

17 Eylül’de kaleme aldığım bir yazıda vatandaşın söylemi ile “tüküreyim sizin Burdur milliyetçiliğinize” diyerek bir başlık atmıştım. Eleştiri ve serzenişler yanı sıra bu yazının daha hafif olduğunu Burdur’da görev yapan idareciler, siyasiler ve iş adamlarımız da Burdur’u düşünecek yani kellesini koyacak beklenti çok olur. En azından elini koyacak kimsenin olmadığını anlatan yorumlar azımsanmayacak kadar çoktu.   1) Gelen eleştirilerin başında Burdur’da milyonları kazanan, vay imkân bulamadım, yok şu sebepten diyerek milyon dolarlık yatırımları başka illere yap. Yani parayı Burdur’dan kazan, yatırımı başka illere yap. Sonrada çık biz Burdurluyuz diyerek ahkam kesmeye kalk. Başka illerde iş yapmak için binlerce lira bağışlayıp sesini çıkarama, Burdur’da ki bir alana dışarıda yaptığın bağışların yüzde birini bari bağış yap deyince, Burdur’da iş yürümüyor diye edebiyat parçala. Ben şuraya buraya şu kadar yardım ettim diye utanmadan söylen dur…   2) Yıllardır bedelli askerliğin Burdur’da olması dolayısı ile gelişmede güdük kaldığı gibi ne yazık ki mantalitede değişmedi. En azından bedelli askerlik bitince yeni gelişmeler sağlayacak alanların gelmesi şehrin kültürel ve sosyal dokusunu geliştirecek adımların atılması neler kazandırırdı bu şehre düşünün biraz?   3) Pandemi döneminde okulların kapatılması ile üniversite öğrencilerinin Burdur’u terk etmesi ekonomik açıdan bir çöküntü yaşattı. Ülke genelinde yaşanılan bu sıkıntı Burdur’da daha çok hissedildi. Diğer kesimde zaten Burdur’a bir faydası olmayan, kazandığı parayı dışarı götürüp oralarda yatırım yapan kimseler oldu. Burdur’da bir lokantada üç kuruşun hesabını yapıp dışarıda binlerce lira hoyratça harcayan kesimden ibaretti bu insanlar. Burdur esnafının, en azından gurur duyulan Mehmet Akif Ersoy Üniversitemizin Rektörü, Danışmanları Burdurlu nasıl olsa düşüncesi ile çeşitli beklentilere girdiler ancak ne yazık ki bu beklentilerde de hüsran ile sonuçlandı. Burdur esnafı tarafından üniversitemiz açılır, bu pandemi döneminde daralan ve sıkışan ekonomik sıkıntılardan kurtuluruz bekleyişi de böylelikle suya düştü.    Burdur halkının mevcut bakış açısı bu, kim ne derse desin kim kendini nasıl savunursa savunsun bu algıyı kimse yıkamaz. Ancak Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un okulların açılması yönünde verdiği tavsiye kararları sanırım taşın altına el sokmayan ‘bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ mantalitesinde olan idarecilerin gecikmiş oldukları taşın altına ellerine sokma eylemlerine kalkışmalarına vesile olacaktır. Üniversitemizi açmak için yoğun bir çalışma altına girmeleri an meselesi olacaktır. Eee nasıl olsa Sayın Cumhurbaşkanı tavsiye etti. Gerisi boş. Ne acı ki tüm bu insanlar sonra da kendilerini Bilim adamı, Burdur milliyetçisiyiz sıfatları ile tanımlayarak ahkam keserler. Bunların Burdur milliyetçiliğine tükürmek bile değmez düşüncesi hâkim…   Sonuç olarak bu düşünceler Burdur halkının düşüncesidir. Gönül koyan bendenize kızan dostlarımıza şunu hatırlatmak isterim. Dost acı konuşur, ancak şu konuda Burdur halkı ile hem fikirim. Acaba MAKÜ Senatosu Türkiye’de hiçbir üniversite açılmamış iken MAKÜ açılmış olsa idi bu kararı cesaret gösterip alabilselerdi şimdide Sayın Cumhurbaşkanının tavsiyeleri gündeme geldiğinde, tüm Türkiye’de üniversiteler açılmaya başladığında MAKÜ Rektörü Sayın Adem Korkmaz’a ülkedeki akademisyenler ve siyasilerin hatta Burdur halkının bakış acısı nasıl olurdu? Kim nasıl bakardı?   Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…  
Ekleme Tarihi: 17 Ekim 2020 - Cumartesi
CEMALETTİN BEKTAŞ

Burdur Milliyetçiliğine Tükürmeye Bile Değmezmiş

17 Eylül’de kaleme aldığım bir yazıda vatandaşın söylemi ile “tüküreyim sizin Burdur milliyetçiliğinize” diyerek bir başlık atmıştım. Eleştiri ve serzenişler yanı sıra bu yazının daha hafif olduğunu Burdur’da görev yapan idareciler, siyasiler ve iş adamlarımız da Burdur’u düşünecek yani kellesini koyacak beklenti çok olur. En azından elini koyacak kimsenin olmadığını anlatan yorumlar azımsanmayacak kadar çoktu.

 

1) Gelen eleştirilerin başında Burdur’da milyonları kazanan, vay imkân bulamadım, yok şu sebepten diyerek milyon dolarlık yatırımları başka illere yap. Yani parayı Burdur’dan kazan, yatırımı başka illere yap. Sonrada çık biz Burdurluyuz diyerek ahkam kesmeye kalk. Başka illerde iş yapmak için binlerce lira bağışlayıp sesini çıkarama, Burdur’da ki bir alana dışarıda yaptığın bağışların yüzde birini bari bağış yap deyince, Burdur’da iş yürümüyor diye edebiyat parçala. Ben şuraya buraya şu kadar yardım ettim diye utanmadan söylen dur…

 

2) Yıllardır bedelli askerliğin Burdur’da olması dolayısı ile gelişmede güdük kaldığı gibi ne yazık ki mantalitede değişmedi. En azından bedelli askerlik bitince yeni gelişmeler sağlayacak alanların gelmesi şehrin kültürel ve sosyal dokusunu geliştirecek adımların atılması neler kazandırırdı bu şehre düşünün biraz?

 

3) Pandemi döneminde okulların kapatılması ile üniversite öğrencilerinin Burdur’u terk etmesi ekonomik açıdan bir çöküntü yaşattı. Ülke genelinde yaşanılan bu sıkıntı Burdur’da daha çok hissedildi. Diğer kesimde zaten Burdur’a bir faydası olmayan, kazandığı parayı dışarı götürüp oralarda yatırım yapan kimseler oldu. Burdur’da bir lokantada üç kuruşun hesabını yapıp dışarıda binlerce lira hoyratça harcayan kesimden ibaretti bu insanlar. Burdur esnafının, en azından gurur duyulan Mehmet Akif Ersoy Üniversitemizin Rektörü, Danışmanları Burdurlu nasıl olsa düşüncesi ile çeşitli beklentilere girdiler ancak ne yazık ki bu beklentilerde de hüsran ile sonuçlandı. Burdur esnafı tarafından üniversitemiz açılır, bu pandemi döneminde daralan ve sıkışan ekonomik sıkıntılardan kurtuluruz bekleyişi de böylelikle suya düştü. 

 

Burdur halkının mevcut bakış açısı bu, kim ne derse desin kim kendini nasıl savunursa savunsun bu algıyı kimse yıkamaz. Ancak Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un okulların açılması yönünde verdiği tavsiye kararları sanırım taşın altına el sokmayan ‘bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ mantalitesinde olan idarecilerin gecikmiş oldukları taşın altına ellerine sokma eylemlerine kalkışmalarına vesile olacaktır. Üniversitemizi açmak için yoğun bir çalışma altına girmeleri an meselesi olacaktır. Eee nasıl olsa Sayın Cumhurbaşkanı tavsiye etti. Gerisi boş. Ne acı ki tüm bu insanlar sonra da kendilerini Bilim adamı, Burdur milliyetçisiyiz sıfatları ile tanımlayarak ahkam keserler. Bunların Burdur milliyetçiliğine tükürmek bile değmez düşüncesi hâkim…

 

Sonuç olarak bu düşünceler Burdur halkının düşüncesidir. Gönül koyan bendenize kızan dostlarımıza şunu hatırlatmak isterim. Dost acı konuşur, ancak şu konuda Burdur halkı ile hem fikirim. Acaba MAKÜ Senatosu Türkiye’de hiçbir üniversite açılmamış iken MAKÜ açılmış olsa idi bu kararı cesaret gösterip alabilselerdi şimdide Sayın Cumhurbaşkanının tavsiyeleri gündeme geldiğinde, tüm Türkiye’de üniversiteler açılmaya başladığında MAKÜ Rektörü Sayın Adem Korkmaz’a ülkedeki akademisyenler ve siyasilerin hatta Burdur halkının bakış acısı nasıl olurdu? Kim nasıl bakardı?

 

Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.