Bir seneyi daha geride bıraktık. Burdur’da olduğu gibi ülke gündeminde de hareketliliğin olduğu bir yıl oldu. Burdur gündemine geçmeden önce Türkiye’nin 2019 yılında basın gündeminde en çok konuşulanları kaleme almaya çalışalım.   Fırat’ın doğusuna yapılan operasyon uzun süre Dünya ve Türkiye gündeminde kaldığı görüldü. Muhalefetin, kendi halkını bombalayan Esat’la görüşülsün baskısı iktidar partisinin ise buna gerek duymaması… 31 mart yerel seçimlerde İstanbul’da seçim sonuçları iptal edilerek yeniden seçime gidilmesine rağmen 15 bin farktan ezici bir çoğunlukla 800 bin fark atarak CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun seçimi kazanması… Ankara’da da Mansur Yavaş’ın kazanması gündem olurken Ak Parti iktidarının, muhalefeti, PKK’nın siyasi ayağı olarak gördüğü… HDP ile görüşen muhalefeti ötekileştirme politikasından vaz geçmeyişi… muhalefet partilerinin de çözüm odaklı siyasi söylem yerine karşı çıkma politikaları en çok konuşulan ve medyada yer alan konular oldu. Bir tarafta Cumhur İttifakı, bir tarafta Millet İttifakı yarışına dönmesi Cumhurbaşkanlığı sisteminden vazgeçme söylemleri toplumu gerse de iktidara halkın sarı kart gösterdiği de bir gerçek. Türkiye’nin silah sanayinde ihtiyacını karşılanabilir konuma gelmesi Dünya ülkelerinin dikkatini çekerken dışa bağlamlılığında azalması Türkiye’nin dış politikada operasyonel gücünü göstermesi olarak da algılandı. Yeni milli otomobilin prototipinin görücüye çıkması ve Kanal İstanbul’un iktidarın prestij projesi olarak sunulması siyaseti ısındırdı.   Burdur’a gelecek olursak 31 Mart seçimlerinde CHP adayı Ali Orkun Ercengiz’in kazanması, Ak Parti’nin en güçlü adayla çıkıp kazanamaması Ak Parti’nin izlediği stratejiden kaynaklanması olarak konuşuldu. Burdur’a yapılacak hastane yeri konusu yerel basın sayfalarında yer alsa da ihaleye iki kere çıkılması ve hala ne zaman başlanacağı belirsizken ne zaman biteceği sorusunu akıllara getirmekte. Burdur’da ortak aklın devreye girmemesi, yatırımlar üzerinde politika üretilmemesi, ben yaptım mantalitesinin devam etmesi halkı ‘yeter artık’ dedirttirecek konuma getirdi. Üniversite   kampüsü içerisine yapılan Lavanta Oteli ve futbol sahası Burdur halkı tarafından “Neden Burdur merkeze yapılmıyor?” tepkisi çekerken siyasilerin ve Üniversite yönetiminin savunmaya geçmeleri de yerel basının gündemi oldu. Salda Gölü’nü ülke gündemine oturtulmasının ardından iç turizmde ziyaretçi patlaması yaşandı. İdareciler tarafından “Ben biliyorum, ben yaptım, ben tanıttım” yarışına girerken, Bakanlığın Salda Gölü etrafını korumaya alması, Salda Gölü etrafına Millet Bahçesi yapılması projesi ülke ve Burdur gündeminden düşmedi. Şeker fabrikası özelleştirmesi gerçekleşmeyince fabrikayı sahiplenme yarışına girilmesi de gözlerden kaçmadı. Burdur Valisi himayeleri ile başlatılan eğitim kenti Burdur’da BİGEP projesi bir iki sene sonra semeresini gösterse de eğitim açısından geleceğin projesi olarak algılandı. Yılın son günlerinde bir tımarhaneliğin mülki idareciye attığı iftira basında yer almasa da halk dilinde konuşuldu.   Tüm bunlara rağmen 2020 yılının Dünyaya, Türkiye’ye ve kentimiz olan Burdur’a mutluluk getirmesi dileği ile …   Bir sonraki yazımızda buluşmak üzere…