CEMALETTİN BEKTAŞ
Köşe Yazarı
CEMALETTİN BEKTAŞ
 

BURDUR’DA AK PARTİ İNTİHAR MI EDİYOR?

Böyle bir başlık atmakla AK Parti’de siyaset yapan dostlarımın eleştirilerini alacağımı bilerek yazmak zor da olsa, bir basın mensubu olarak bunu kendime verilen bir görev olarak görüyorum. Bizlerin görevi toplumdaki algıyı yansıtmaktır. Öncelikle yeni il başkanlığı görevi verilen Sayın Av. Ömer Bütüner kişiliği ile saygınlığı ile mümtaz bir kişiliğe sahiptir, yeni görevinde başarılar diliyorum. Bu tespitlerimizin Sayın Ömer Bütüner’le hiç bir alakası yoktur. 5 Ocak 2015 tarihinde haber sitemizde bir haber yayınlamıştık. Bu haberde “AK Parti Deniz Kurt’a mı emanet ediliyor” başlıklı bu haberi yayınlamaktaki amacımız, sayın Antalya Milletvekili ve Bölge Koordinatörü Gökçen Özdoğan Enç’in yaptığı Burdur görüşmelerinde, Burdur AK Partili belediye başkanları ve AK Parti ilçe başkanları neredeyse bir kararı almışçasına tek isimde, Deniz Kurt isminde birleşmeleriydi.  AK Parti tabanında da bu algı vardı. Genç,  eğitimli, temiz, dinamik, her AK Partili’nin artık bir rüyası vardı. ‘Deniz Kurt gelecek, AK Parti Burdur’da üç te üç yapacak’, belki hayal de olsa parti tabanında bu heyecan oluşmuştu ve sonuç AK Genel Merkezi değerlendirmesi ve Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun bu görevi Sayın Ömer Bütüner’e tevhidi. Yani AK Parti seçim sürecinde bir nevi diğer muhalefet partilerinde olduğu gibi kendi ipini kendi çekti ve tabanın isteğinin tam tersi bir icraat oldu. Şimdi seçimlere kısa bir süre kala tabanla ters düşerek Sayın Ömer Bütüner’e taltif mi yoksa siyaset sahnesinden silmek mi? NEDEN Mİ? Burdur’da milletvekilliği seçimlerinde aday belirleme sürecinde il başkanlığında olduğu gibi tabanın istediği değil de,  genel merkezin belirlediği üstten biri gelirse vekil sayısı ikiden bire düşerse sayın il başkanının siyasi hayatı ne olur? Bu Sayın Bütüner’e nasıl yansır? Geçmişte bunun gibi örnekler çok.  Sayın il başkanı, sayın belediye başkanları ve ilçe başkanlarının Deniz Kurt dediğini bilerek, topyekûn barışı ve çalışmayı nasıl sağlayacak, partide barış ve huzur nasıl sağlanacak? Tabanın ve ileri gelenlerin Deniz Kurt dediği halde Sayın Bütüner’in atanması, Sayın Bütüner’e bir taltif mi yoksa siyaset sahnesinden silmek mi? Tabi bunun gibi yorumlar çoğaltılabilir. Ancak, AK Parti kimin ön görüşüne göre bu kararı aldı bilinmez. Bizler sadece siyasi olarak bu analizi yaptık. Sorumluluk tabi ki bu görevi verenlerde ve sorumluluk taşıyanlardadır. Ancak şu da bir gerçek ki  ülkemizde tabanı ile ayrı düşen partiler mutlaka bitmiş ve marjinal olmuştur. Sonuç olarak; eğer AK Parti Milletvekilliği aday belirleme sürecinde de tabanının sesini dinleyerek, devlet tecrübesi olan eğitimli, Burdurluların sevdiği, hizmetini gördüğü bu da 10 Şubat’ta deklare olacak kişi ve kişileri değil de, genel merkezden getirilme, Burdurluların istemediği,  seçimden seçime Burdur’dan geçen insanları aday gösterirse,  AK Parti 2 değil, 1 bir vekil çıkarttığına dua edecek duruma düşecektir. Sonuç olarak böyle kötü tabloda Sayın Bütüner’in durumu ne hale gelir? Not:  Sayın Burdur Milletvekili Bayram Özçelik yerel seçimlerde aday belirleme sürecinde düşüncelerini aktararak yanlış yapıldığını, ancak alınan karara da saygı duyup elinden geldiği kadar var gücüyle çalışacağını belirterek, saygı duyulacak bir siyasi erdemlik göstermişti. Acaba il başkanlığında da siyasi tecrübesini konuşturarak her ne kadar tarafsız kalmaya çalışsa da ileride belediye başkanlığında olduğu gibi, yaşanan bir hayal kırıklığında ‘ben demiştim’ diyecek mi?  
Ekleme Tarihi: 27 Ocak 2015 - Salı
CEMALETTİN BEKTAŞ

BURDUR’DA AK PARTİ İNTİHAR MI EDİYOR?

Böyle bir başlık atmakla AK Parti’de siyaset yapan dostlarımın eleştirilerini alacağımı bilerek yazmak zor da olsa, bir basın mensubu olarak bunu kendime verilen bir görev olarak görüyorum. Bizlerin görevi toplumdaki algıyı yansıtmaktır.

Öncelikle yeni il başkanlığı görevi verilen Sayın Av. Ömer Bütüner kişiliği ile saygınlığı ile mümtaz bir kişiliğe sahiptir, yeni görevinde başarılar diliyorum. Bu tespitlerimizin Sayın Ömer Bütüner’le hiç bir alakası yoktur.

5 Ocak 2015 tarihinde haber sitemizde bir haber yayınlamıştık. Bu haberde “AK Parti Deniz Kurt’a mı emanet ediliyor” başlıklı bu haberi yayınlamaktaki amacımız, sayın Antalya Milletvekili ve Bölge Koordinatörü Gökçen Özdoğan Enç’in yaptığı Burdur görüşmelerinde, Burdur AK Partili belediye başkanları ve AK Parti ilçe başkanları neredeyse bir kararı almışçasına tek isimde, Deniz Kurt isminde birleşmeleriydi.  AK Parti tabanında da bu algı vardı. Genç,  eğitimli, temiz, dinamik, her AK Partili’nin artık bir rüyası vardı. ‘Deniz Kurt gelecek, AK Parti Burdur’da üç te üç yapacak’, belki hayal de olsa parti tabanında bu heyecan oluşmuştu ve sonuç AK Genel Merkezi değerlendirmesi ve Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun bu görevi Sayın Ömer Bütüner’e tevhidi.

Yani AK Parti seçim sürecinde bir nevi diğer muhalefet partilerinde olduğu gibi kendi ipini kendi çekti ve tabanın isteğinin tam tersi bir icraat oldu.

Şimdi seçimlere kısa bir süre kala tabanla ters düşerek Sayın Ömer Bütüner’e taltif mi yoksa siyaset sahnesinden silmek mi?

NEDEN Mİ?

  1. Burdur’da milletvekilliği seçimlerinde aday belirleme sürecinde il başkanlığında olduğu gibi tabanın istediği değil de,  genel merkezin belirlediği üstten biri gelirse vekil sayısı ikiden bire düşerse sayın il başkanının siyasi hayatı ne olur? Bu Sayın Bütüner’e nasıl yansır? Geçmişte bunun gibi örnekler çok.
  2.  Sayın il başkanı, sayın belediye başkanları ve ilçe başkanlarının Deniz Kurt dediğini bilerek, topyekûn barışı ve çalışmayı nasıl sağlayacak, partide barış ve huzur nasıl sağlanacak?
  3. Tabanın ve ileri gelenlerin Deniz Kurt dediği halde Sayın Bütüner’in atanması, Sayın Bütüner’e bir taltif mi yoksa siyaset sahnesinden silmek mi?

Tabi bunun gibi yorumlar çoğaltılabilir. Ancak, AK Parti kimin ön görüşüne göre bu kararı aldı bilinmez. Bizler sadece siyasi olarak bu analizi yaptık. Sorumluluk tabi ki bu görevi verenlerde ve sorumluluk taşıyanlardadır. Ancak şu da bir gerçek ki  ülkemizde tabanı ile ayrı düşen partiler mutlaka bitmiş ve marjinal olmuştur.

Sonuç olarak; eğer AK Parti Milletvekilliği aday belirleme sürecinde de tabanının sesini dinleyerek, devlet tecrübesi olan eğitimli, Burdurluların sevdiği, hizmetini gördüğü bu da 10 Şubat’ta deklare olacak kişi ve kişileri değil de, genel merkezden getirilme, Burdurluların istemediği,  seçimden seçime Burdur’dan geçen insanları aday gösterirse,  AK Parti 2 değil, 1 bir vekil çıkarttığına dua edecek duruma düşecektir.

Sonuç olarak böyle kötü tabloda Sayın Bütüner’in durumu ne hale gelir?

Not:  Sayın Burdur Milletvekili Bayram Özçelik yerel seçimlerde aday belirleme sürecinde düşüncelerini aktararak yanlış yapıldığını, ancak alınan karara da saygı duyup elinden geldiği kadar var gücüyle çalışacağını belirterek, saygı duyulacak bir siyasi erdemlik göstermişti. Acaba il başkanlığında da siyasi tecrübesini konuşturarak her ne kadar tarafsız kalmaya çalışsa da ileride belediye başkanlığında olduğu gibi, yaşanan bir hayal kırıklığında ‘ben demiştim’ diyecek mi?

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.