CEMALETTİN BEKTAŞ
Köşe Yazarı
CEMALETTİN BEKTAŞ
 

Burdur’da FETÖ’nün siyasi ayağı kim?

MHP Genel Başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçeli; “FETÖ’nün siyasi ayağına daha dokunulamadı” deyince bazı siyasilerin hop oturup hop kalktığı gözlenmekte. Muhalefet partilerinin siyasi ayak iktidar partisi içinde aranması gerek derken iktidar partisi de “bizler 17/25 aralıktan sonra, 2014’den sonra olan seçimlerde arındık. Siyasi ayak aranıyorsa FETÖ’ye sahip çıkanlara bakmak lazımdır.” diyerek topu bir nevi hem muhalefet hem de iktidar partisi taca atmakta.   İktidar partisi AK Parti cenahından bakınca söylem doğru nasıl olmasın ki. Yıllardır askeri vesayetten bu ülkeyi kurtarmak için beraber mücadele ettikleri yapının bir terör örgütü olduğunu koynunda yılan beslediklerini ta ki yılanın kendilerini sokmaya zehirlemeye başladığında farkına varmaları. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan olarak ‘Bizleri kandırdılar. Allah Teâlâ bizleri affetsin.’ diyerek toplumun karşısına çıkmaları ve amansız bir mücadeleye girmeleri…   Muhalefet partilerin bakış açısından bakınca da söylem doğru. Yıllardır FETÖ yapılanmasına imkân veren, beraber maklubeye kaşık atan, fotoğraflarda boy gösteren iktidar partisi üyeleri ‘FETÖ’nün siyasi ayağı iktidar partisi içerisinde’ diyerek zaman gazetesinin kapatılmasında FETÖ’ye karşı yapılan operasyonlarda sadece adalet istedik, kanunların uygulanmasını istedik bizler FETÖ’ye destek değil adalet peşinde olduk söylemleri…   Hem iktidar partisi hem muhalefetin söylemi de kendi açılarından doğru ancak; yürümeyen, başarılamayan bir gerçek var. O da siyasi ayak nerede?   TSK’yı etkisizleştirmek için Ergenekon, Balyoz, Ay ışığı kumpasları, gezi eylemlerinde 17/25 Aralık yargı ve emniyet aracılığı ile darbe girişimi ve AK Partiyi iktidardan düşürme operasyonu ile eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a yapılan kumpas, MHP’ye yapılan kaset kumpaslarına bakıldığında elimizde tek bir done var. Ergenekon soruşturmasında gözaltına alındığı zaman “beni bakan yapacaklardı ne oldu?” diyenler ve 16 Temmuz’da “başbakan olacağım.” diyen şahıslardan fazla elimizde done yok. Bu da ABD’nin Ortadoğu’da yapmak istediği ve daha sonrada Arap baharı olarak adlandırılan operasyonun ilk başlangıcın Türkiye olduğunu   değerlendirmek gerek. Yani Tunus’un, Yemen’in, Libya’nın Mısır’ın ve Suriye’nin düştüğü durum.   Bu ufuk turundan sonra FETÖ’nün siyasi ayağı neden gün yüzüne çıkarılamıyor sorusu, FETÖ’nün yakalanan örgüt liderlerinden kimsenin konuşmaması, bilgi vermemesi, müebbet ceza alanların bile bir gün gelip kendilerini yargılayanları devran değişip mahkum olacaklarına inanmaları… Burdur’da FETÖ’nün siyasi ayağı kim? Diye soracak olursak şu ana kadar Burdur’da FETÖ’nün imamlarından konuşan çıkmadı. Hatta FETÖ’nün liderlerinden gözüken yurtdışına kaçan, daha sonrada dönüp pişmanlık yasasından yararlanan kişilerin ifadesine bakıldığında ya kaçak olanların ismi verilmiş ya da ceza evlerinde olanların isminin verildiği görünmekte. Yani yurtta sulh konseyinin oluşturduğu Türkiye geneli illerdeki yapılanmadan bahseden yok. Yargının ve istihbaratın bu Yurtta Sulh Konseyinin oluşturduğu liste gün yüzüne çıkmadan yorum yapmak ne kadar doğru olur? Yurtta sulh konseyinin ülke genelindeki yapılanmasındaki listede Burdur’daki FETÖ’cü idarecileri kimdi? Böyle bir liste çıktığında toplum olarak şok geçirmeyelim!  ‘Bunlarda mı FETÖ’cüymüş diyerek…! Bir sonraki yazımızda buluşmak dileğiyle…  
Ekleme Tarihi: 23 Ocak 2020 - Perşembe
CEMALETTİN BEKTAŞ

Burdur’da FETÖ’nün siyasi ayağı kim?

MHP Genel Başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçeli; “FETÖ’nün siyasi ayağına daha dokunulamadı” deyince bazı siyasilerin hop oturup hop kalktığı gözlenmekte. Muhalefet partilerinin siyasi ayak iktidar partisi içinde aranması gerek derken iktidar partisi de “bizler 17/25 aralıktan sonra, 2014’den sonra olan seçimlerde arındık. Siyasi ayak aranıyorsa FETÖ’ye sahip çıkanlara bakmak lazımdır.” diyerek topu bir nevi hem muhalefet hem de iktidar partisi taca atmakta.

 

İktidar partisi AK Parti cenahından bakınca söylem doğru nasıl olmasın ki. Yıllardır askeri vesayetten bu ülkeyi kurtarmak için beraber mücadele ettikleri yapının bir terör örgütü olduğunu koynunda yılan beslediklerini ta ki yılanın kendilerini sokmaya zehirlemeye başladığında farkına varmaları. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan olarak ‘Bizleri kandırdılar. Allah Teâlâ bizleri affetsin.’ diyerek toplumun karşısına çıkmaları ve amansız bir mücadeleye girmeleri…

 

Muhalefet partilerin bakış açısından bakınca da söylem doğru. Yıllardır FETÖ yapılanmasına imkân veren, beraber maklubeye kaşık atan, fotoğraflarda boy gösteren iktidar partisi üyeleri ‘FETÖ’nün siyasi ayağı iktidar partisi içerisinde’ diyerek zaman gazetesinin kapatılmasında FETÖ’ye karşı yapılan operasyonlarda sadece adalet istedik, kanunların uygulanmasını istedik bizler FETÖ’ye destek değil adalet peşinde olduk söylemleri…

 

Hem iktidar partisi hem muhalefetin söylemi de kendi açılarından doğru ancak; yürümeyen, başarılamayan bir gerçek var. O da siyasi ayak nerede?

 

TSK’yı etkisizleştirmek için Ergenekon, Balyoz, Ay ışığı kumpasları, gezi eylemlerinde 17/25 Aralık yargı ve emniyet aracılığı ile darbe girişimi ve AK Partiyi iktidardan düşürme operasyonu ile eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a yapılan kumpas, MHP’ye yapılan kaset kumpaslarına bakıldığında elimizde tek bir done var. Ergenekon soruşturmasında gözaltına alındığı zaman “beni bakan yapacaklardı ne oldu?” diyenler ve 16 Temmuz’da “başbakan olacağım.” diyen şahıslardan fazla elimizde done yok. Bu da ABD’nin Ortadoğu’da yapmak istediği ve daha sonrada Arap baharı olarak adlandırılan operasyonun ilk başlangıcın Türkiye olduğunu   değerlendirmek gerek. Yani Tunus’un, Yemen’in, Libya’nın Mısır’ın ve Suriye’nin düştüğü durum.

 

Bu ufuk turundan sonra FETÖ’nün siyasi ayağı neden gün yüzüne çıkarılamıyor sorusu, FETÖ’nün yakalanan örgüt liderlerinden kimsenin konuşmaması, bilgi vermemesi, müebbet ceza alanların bile bir gün gelip kendilerini yargılayanları devran değişip mahkum olacaklarına inanmaları… Burdur’da FETÖ’nün siyasi ayağı kim? Diye soracak olursak şu ana kadar Burdur’da FETÖ’nün imamlarından konuşan çıkmadı. Hatta FETÖ’nün liderlerinden gözüken yurtdışına kaçan, daha sonrada dönüp pişmanlık yasasından yararlanan kişilerin ifadesine bakıldığında ya kaçak olanların ismi verilmiş ya da ceza evlerinde olanların isminin verildiği görünmekte. Yani yurtta sulh konseyinin oluşturduğu Türkiye geneli illerdeki yapılanmadan bahseden yok. Yargının ve istihbaratın bu Yurtta Sulh Konseyinin oluşturduğu liste gün yüzüne çıkmadan yorum yapmak ne kadar doğru olur? Yurtta sulh konseyinin ülke genelindeki yapılanmasındaki listede Burdur’daki FETÖ’cü idarecileri kimdi? Böyle bir liste çıktığında toplum olarak şok geçirmeyelim!  ‘Bunlarda mı FETÖ’cüymüş diyerek…!

Bir sonraki yazımızda buluşmak dileğiyle…  

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.