Bugün Burdur’da gelişen hadiseleri, şeytan ile eşeğin bir illin başına nasıl bela oluyor hikayesi ile anlatmaya çalışalım…
Eşek ağaca bağlıdır. Şeytan bu ya gelir eşeği salar. Eşek komşusunun tarlasına girer, kuru yeşil ne varsa talan eder yer. Tarla sahibi çiftçinin hanımı bunu görür ve eline tüfeği aldığı gibi eşeği vurur. Eşeğin sahibi bir bakar ki eşeğini çiftçinin hanımı öldürmüş, sinirlenir ve eşeğini öldüren hanımı vurur. Çiftçi bakar ki hanımını eşeğin sahibi öldürmüş, sinirlenir ve oda eşeğin sahibini öldürür. Bunu duyan eşeğin sahibinin oğlu gelir çiftçiyi öldürür. Velhasıl kelam, eline silahı alan eşeğin sahibinin akrabaları ve çiftçinin akrabaları birbirlerine girer. Her iki aile de telef olur. Şeytana sorarlar; ‘sen ne yaptın?’ şeytan der ki, ‘ben bir şey yapmadım. Sadece eşeği saldım.’
Bu hikâyeden yola çıkarsak, Burdur kendine münhasır bir il. Halkın birbirini tanıdığı, selam verdiği, en ufak bir hadisenin bile ayyuka çıktığı, aşağı mahallede dedikodu yapan birinin yukarı mahalleye varıncaya dek dedikodusunun kendinden önce ulaştığı ve bu dedikoduya kişinin kendisinin dahi inandığı bir kenttir Burdur. Bu şehre yıllardır Vali dayanmaz. Parlamenter sistemde kurulan hükümetler gibi 2 senede bir Vali değişir bu şehirde. Buna da sebep; birkaç tane dışı Müslüman görünümlü içi şeytanlaşmış şahsiyetlerin, bir eşeği salıvermesidir. Hele bu kamu görevlileri gecesini gündüzüne katıp Burdur’a değer katacak çalışmalar yapmak istediler ise vay geldi hallerine. Hemen şeytan eşeği devreye sokar. İnşallah bu şeytanın ve eşeğin tımarhanelik birinin yaptığı dedikodulara, iftiralara inanacak eşekler de çok olmaz. Allah sonumuzu hayır eylesin…
Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle...