Bir ülkenin kültür varlıklarını yaşatmak asli görevidir. Buna toplumun gelenek ve göreneklerini de ekleyebilirsiniz. O yüzdendir ki Ankara, İstanbul gibi büyük kentlerde şehir günleri düzenlenir.
Yıllarca bu satırlarda ve TV programlarında ‘bir ilin kalkınabilmesi için yol ekonomisini iyi kullanması gerekir’ diye yazılar kaleme alarak dilim döndüğü kadar anlatmaya çalıştım.
Burdur Belediyesinin hizmete sunduğu El Sanatları Merkezini sadece tabelasını görüp önünden sabah akşam geçen biri olarak ilgimi çekmemişti. Durup burada neler vardı diye merak dahi etmemiş olmam bir eksiklik olarak bakılabilir, ta ki bir iş uğruna içeri girinceye kadar. Yayınlamış olduğum Dergi Ayrıntı için işlenebilecek bir konu ararken, her gün önünden geçtiğim levha dikkatimi çekti. Durup burada neler yapılıyor ne gibi kültürel hizmetler veriliyor diye merakla içeri girdiğimde, dananın kuyruğu burada koptu. İçeri girdiğimde Burdur’a özgü el sanatlarını tanıtan bayan arkadaşın bir çırpıda Burdur’a özgü Alaca Dokumaları ve dokuma atölyelerine kadar tanıtması, akşamları seramik işleme kurslarının olduğunu, hatta ev hanımlarının evlerde ürettiği el işlemelerinin dahi burada satılarak ev hanesine katkı verebileceğini anlatması, Burdur’a özgü yemek kültürlerinin de bulunduğu bir lokantanın olduğunu, burada Burdur’a özgü yemek çeşitlerinin bulunduğunu, hijyenik bir ortamda sunum yaptıklarını anlatması, binanın el sanatlarına uygun bir konseptte yapılması Burdur’a yapılan en büyük yatırım olarak bakmama vesile oldu. Sayın Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz’in böyle bir eseri Burdur’a kazandırmasına ancak teşekkür edilir, Burdur halkı adına teşekkürler Sayın Başkan. Dördüncü güç olarak lanse edilen ancak; Türkiye konjonktüründe değişime uğrayan basın ‘yanlışa yanlış doğruya da doğru’ demedikten sonra ülke olarak da büyüyemeyiz ve gelişemeyiz. Trilyonlarca para harcayıp binalar fabrikalar yapılabilir ancak kaybolan kültürümüzün, varlıklarımızın maddi değeri parayla ölçülemez. Dergimizde yayınlanacak bir konuyu daha belirlemiş olarak el sanatları merkezinde gezerken ‘Burdur neden yol ekonomisinden faydalanmıyor sorusu akıllarımıza bir daha geldi.’ “Burdur - Ankara istikameti, Burdur - Antalya istikameti ve Burdur - Fethiye yolu istikameti acaba yol ekonomisinden yararlanabilecek bir şekilde düzenlemeler yapılsa ne olur?” sorusu akıllara geldi. Sevgili okuyucularımızın Burdur’un kültürünü yaşatmak ve unutturmamak istiyorsak gelen misafirlerimizle ve aile fertlerimizle BURAYI ziyaret ederek el sanatlarından alışveriş yapıp, Burdur’a özgü yemeklerden yemesini tavsiye ederim. Böyle güzel bir mekan hakkında Sayın Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ile yaptığım söyleşiyi bu ayki sayımızda Dergi Ayrıntı’da bulabilirsiniz.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…