Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 25 Nisan Salı günü tam da Burdur’un Salı pazarı dediğimiz bir günde akşam vakti de olsa Burdur’a gelmesi olumlu karşılandı. Kılıçdaroğlu beraberinde Ankara büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaşla gelmesi biraz milliyetçi kesime de göz kırpma çabası olarak görülse de beklenilen sözler Yavaş’tan duyulmadı. Mitinge katılan vatandaşlar ise platformun uygun alana kurulmaması sebebiyle vatandaşlar Kılıçdaroğlu’nu görmekte zorluk yaşaması eleştiri konusu oldu. 6+1 partinin katıldığı mitingde istenilen kalabalığın oluşturulamadığı göze çarptı.   Kılıçdaroğlu söylemlerinde ekonomiden dem vursa da dünyada gelişen küresel yelpazenin daralmasından Türkiye olarak ne kadar etkileneceğiz söylemleri havada cevapsız bırakıldı. Kılıçdaroğlu sözde altılı masa olarak anılsa da gerçek olan HDP’nin de açıktan desteklediği yedili masa olmasıdır. Sayın Kılıçdaroğlu HDP yerine sadece İYİ Parti ile İttifak yapıp PKK ve FETÖ terör örgütlerine karşı sert bir tutumda bulunabilseydi yani kısaca milli bir duruş sergileyebilseydi sanırım sorunsuz olarak Cumhurbaşkanı seçilirdi. Kılıçdaroğlu, Deva partisinden, Gelecek partisinden, Saadet Partisinden ve Demokrat partiden gelecek oyların bu kadar düşük olduğunu kamuoyu yoklamasından bilmesi gerekirdi. Kılıçdaroğlu’nun danışmaları apaçık Kılıçdaroğlu’na kumpas mı kuruyor? İsviçre’de yayın yapan gazetelerin NATO’ya giriş için Kılıçdaroğlu’nun iktidar olması gerekir diyorsa ve bu söylemlere bir karşılık verilmiyorsa öte taraftan HDP’li Sırrı Süreyya Önder gibi isimler “terör örgüt liderlerinin 15 Mayıs’ta cezaevlerinden çıkartılacak, tutsaklarımız serbest kalacak diyorsa, ABD’de yayın yapan iktidara yakın bir yayın organı olan  Washington Post gazetesinin Türkiye tarihinin en önemli seçime gidiyor, Tayyip Erdoğan’ın gitmesi gerekiyor gibi söylemlerde bulunuyor ve Mavi Vatan, Suriye, Irak, 1915 Sözde ermeni soykırım olaylarının çözümünü de sadece Kemal Kılıçdaroğlu iktidarına bağlıyor ise tekrar tekrar düşünmek gerekmektedir. Muhalefet tarafından tüm bu söylemlere karşı çıkılmaması halkın dikkatini çekmektedir. Bu satırlarda kaç kere dile getirdim bilinmez. CHP eğer yerelde de milletvekili sayısını artırmak istiyorsa en güçlü adayı çıkarması gerekmektedir. Burdur’un dağını taşını dolaşan bir gazeteci olarak araştırmalarımda en güçlü adayın Sayın Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz olduğu görülmektedir. Bu duruma gerekçe olarak da Sayın Ercengiz’in Burdur’a Belediye Başkanı seçildiği günden itibaren kente yaptığı çalışmalar ve sürekli halk ile iç içe bulunması olarak açıklanabilir. Ayrıca Sayın Ercengiz’in Burdur’a kazandırdığı Cumhuriyet Meydanında ilk mitingin Cumhuriyet Halk Partisine nasip olması diğer bir detaydır. Seçmenin yerel adayları unutup sadece Kılıçdaroğlu’nun alacağı oy sayısına odaklanması ve sadece Kılıçdaroğlu’na destek vermesi notlarımızın arasında ki diğer detaydır. Sonuç olarak CHP tarihinde ilk kez eline bir fırsat geçmiştir. İkinci bir Milletvekilini çıkarma şansını ve oy oranına göre birinci parti olabilmeyi seçmen gözünde kaçırmış görülmektedir. CHP merkezinde alınan kararlar sonucu CHP’nin yerelde milletvekili sayısını arttırma ve birinci parti olarak çıkma fırsatını kaçırdığını sokakta seçmen tarafından dillendirilmektedir.  Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile.