Burdur’da AK Partinin Belediye Başkan Adayı olan kişiliği ve ağır başlılığı ile ön plana çıkan Sayın Deniz Kurt’un ne Belediye Başkanlığından alacağı maaşa ihtiyacı var, ne de maddi bir ihtiyacı var. Ailecek güçlü bir şirket oluşturmuş ve ticaretle uğraşan birinin neden toplumun yeri geldiğinde eleştirilerine ve serzenişlerine göğüs germek ister? Neden yıpranmak ister? O zaman Burdur halkının adına sormak istedim neden aday oldunuz? Sayın Kurt’un verdiği cevabı dilim döndüğü kadar kaleme almaya çalıştım.
Sayın kurt neden aday oldunuz? sorumuza bu şehir trafik çilesi ile boğuşuyor, imar çilesi ile yaşıyor. Burdur halkını trafik çilesinden kurtararak gelecek neslimizin daha rahat yaşaması için aday oldum.
Burdur için çok hayallerim var. Bunu gerçekleştirmek, Burdur’da siyaset üstü bir çalışma yaparak mutlu bir kent oluşturmak ve çocuklarımıza yaşanabilir bir kent bırakmak için aday oldum.
Huzurlu bir kent oluşturmak, bütün vatandaşlarımıza ulaşarak fikirlerini almak ve sebep üreten değil sorunları çözmek, doğduğum ve yaşadığım şehre hizmet etmek için aday oldum.
Şehir insanın, insan da şehrin aynasıdır. Ben Burdurlu vatandaşlarımızla birlikte şehrimizin yarınlarını bugünden birlikte imar etmek istiyorum. Beraber sorunlarımızı çözmek için bir Başkan olarak değil hizmetkar olarak gönül köprüleri kurmak için aday oldum.
Burdur’la ilgili hayallerim var benim, Burdur diye bir sevdam var. Bu sevdama kavuşmak, bu yolda hizmet etmek için aday oldum.
Benim için önemli olan makam mevki değil. Tarihin tozlu sayfalarına görevden kaçmadığımı, bir Burdur sevdam olduğunu, sadece görevimi yapıp vicdan rahatlığı ile yaşamak için aday oldum.
Belediyeciliğin sadece çevre düzenlemesi, çöp toplaması değil; belediyeciliğin sanatta, kültürle göz dolduran, teknolojinin bütün imkanlarını halkın hizmetine sunan, modern kent vizyonu ile hem göze hem gönle hitap eden bir kent haline getirmek için aday oldum.
Bizim yolumuz bu toprakların manevi fatihleri olan Hoca Ahmet Yesevi’lerin, Yunusların, Hacı Bektaşi Velilerin, Mevlana’nın yoludur. Yunus gibi yaratılanı yaratandan ötürü seveceğiz. Mevlana gibi ‘ne olursan ol gel’ diyerek kimse ile kavga etmeden, kimseyi üzmeden hizmet etmek için çalışacağız. Bizler ter döktükçe hem ülkemiz kazanacak, hem de Burdur’umuz kazanacak o yüzden aday oldum.
Burdur bizim evimiz. Burdur’da yaşayan herkes ailemizin bir ferdidir. Bu evin tertibi, düzen, temizliği, huzuru hepimizin ortak meselesidir. Burdur’un sorunlarını çözmek için geliyoruz. Belediyecilik bir ekip işidir, bizlerde ekibimizle gelip teknolojinin bütün imkanlarını kullanıp projelerimizle birlikte akıllı şehir yönetimi ve dijital belediyecilik kavramını Burdurlularla tanıştırmak için aday oldum. Bu sevdam dediğim bir şehre aday olmak için yeterli neden değil mi?
Sayın Kurt’un söylemlerini dile getirmeye çalıştım artık tercih Burdur halkınındır.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…