ABD’de eski başsavcı Bharara’nın yerine New York Güney Başsavcılığına vekâleten bakan Joon H. Kim tarafından hazırlanan son iddianamede eski bakan Zafer Çağlayan ve eski Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın yatırımların ihlali için komplo ve işbirliği yapmakla suçlanıyor. Bilindiği üzeri ABD’ye giriş yapan İran asıllı Reza Zarrab ve Halkbank Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla tutuklanmıştı.
Amerikan kongresi Temsilciler Meclisinde 2013 Nisan ayında ABD en büyük lobi grubu olarak bilinen İsrail lobisi AIPAC, Türkiye aleyhine kampanya başlatmıştı. 47 milletvekilinin imzası ile İran’la ticarete aracılık ettiği gerekçesiyle Halkbank’a yaptırım istedi.
Türkiye olarak bu yaptırıma karşı çıkmanın bedelini 17/25 Aralık’ta FETÖ’nün emniyet ve yargı imamları aracılığı ile yargı darbesi ile karşılaşıldı.
O günlerde bir gazeteci olarak Burdur ve çevre illerde siyasiler, iş adamları, oda başkanları ziyaretlerimde konuşulan tek konu bu dört bakanın hırsız olması idi. Algı o kadar vahimdi ki o zamanın başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan açıklama yaptığı halde kendi partisinden, oda başkanlarından, iş adamlarından aynı cümle: “Bunlar devleti soymuşlar.”, “Bunlar hırsız.”
Tabi benim bunun bir yargı darbesi olduğunu yazmam Türkiye ile İran arasında olan ticaretten kaynaklandığını, Türkiye’ye İran ambargosunu delmiş olarak bakılarak Türkiye’ye bir bedel ödettirmek için yapılan bir darbe girişimi olduğunu yazmam hem AK Partili idarecilerin hem de iş adamlarımızın tepkisini çekmişti. Hayal kurduğumu, Tayyip’e bu kadar inanılmaması gerektiğini, sözde cemaatin İslam’a hizmetten gayri bir düşüncesinin olmayacağını vs…
Bu nakaratları çok dinleyen ve o zamanlar dışlanan biri olarak sayın eski bakanın Zafer Çağlayan’ın ABD’de tutuklanma ve yargılanmak üzeri dava açıldığını duyan o zamanın muhterem idarecileri, oda başkanları, siyasiler her zaman olduğu gibi 15 Temmuz’dan sonra Tayyipçi oldukları gibi bu vatan haini FETÖ’yü bildikleri gibi bunun bir ABD operasyonu olduğunun farkında olduklarını yüzleri kızarmadan konuşmaları pes dedirtti. Acaba bugün o günlerin konuşmalarını yazsam herhalde iş adamı, oda başkanı, siyasetçi kalmaz. Adamlarda yüz yok (en iyi çarık eşek derisinden yapılırmış, sağlam olurmuş) bu adamlarda da eşek derisi var, hala yüzleri eskimedi.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…