8 Mart Dünya Kadınlar gününde Türkiye’de ikincisi düzenlenen esnaf kadınlarımıza verilen kahvaltıya katılma imkânım oldu. Kahvaltılı toplantıyı düzenleyen Esnaf Ve Sanatkârlar Odalar Birliği Başkanı Sayın Recep Kalkan yılların verdiği tecrübe ile esnaf kadınlarımızın sorunlarına bir çözüm üretmek için Burdur Valisi Sayın Şerif Yılmaz ve mülki idarecileri de davet ederek kadın müteşebbislerin sıkıntılarını ve sorularına da devlet erkanının cevaplamasını sağladı.
İşletmeci kadın müteşebbislerin soruları yağmur gibi yağmasına sebep olurken Sayın Vali Şerif Yılmaz’ın Kemer, Yeşilova ve Karamanlı ilçe Esnaf Kredi ve Kefalet Kooperatiflerinde kullanılan kredilerin sıkıntılı olduğunu, bu ilçelerimizde ikamet etmeden bu kooperatiflerce kredi kullandırıldığını ve şu anda Savcılık tarafından soruşturulmasının yürütüldüğünü açıklaması biz basın mensuplarının yıllarca kafamızdaki soruya da bir cevap oldu! Bazı Esnaf Kredi ve kefalet Kooperatiflerinde uygunsuz kredi kullandırarak, gerçek ihtiyaç sahiplerine değil sadece kredi kooperatiflerinden düşük faizli kredi imkanından yararlanmak isteyen bir sürü asalağın ihtiyaç sahiplerinin önüne geçtiği duyumlarının devlet erkanı ağzından duymamız acı bir gerçek! Tabi bu birliklerin bağlı olduğu üst birlikler ne işe yarıyor onu da sorgulamak lazım! Ya bu üst birlikler bu uygunsuz kredi kullandıran kooperatiflerle beraber çalışıyor ya da görev ihmali yapıp denetlemiyor! Faizsiz 30 bin TL kredi verebilmek için odaya kayıt yapıp, krediyi verdikten sonra da kayıtlarını düşüren bazı Esnaf Kredi ve Kefalet Kooperatiflerin gün yüzüne çıkmış oldu. İşletmeci bir kadın arkadaşın “Bu odalar ne işe yarıyor?” diyerek serzenişte bulunması, odaların işlevini kaybettiği, sadece bir kazanç kapısı olarak bakılması, toplumda “Bu başkan batakçı, dolandırıcı” yakıştırması yapılan kişilerin başkan olarak seçilmesi de ayrı bir sorun. Oda başkanlarının mülk alırken “160 bin liralık yeri 220 bin liraya aldı, aradaki farkı yediler” söylemleri, oda başkanları odalar bazında esnafların sorunları ile ilgileneceği yerde turizm şirketleri ile ortaklaşa çalışarak turlar düzenlemesi de bir sorun olarak gözükmekte.
Tabi en büyük sorun da İŞKUR tarafından işçi istihdam edilmesi; istihdam edilen iççilerin nerde ise yüzde doksan sekizinin devlet desteği bittiğinde iş çıkışı verildiğini, doğru bir şekilde kullanılmadığını yararlanan iş yerlerinin ya eşini ya annesini ya da çocuğunu göstermesi de bir ayrı sorun. İŞKUR’un istihdam edilen kişilerin o işyerine uygun mu bir aile bağı var mı yok mu diye araştırmaması da ayrı bir konu.
Bir ülkenin güçlü olabilmesi için kadın müteşebbislerin çoğalması gerekmektedir. Salona bakıldığında kadın müteşebbislerin erkek müteşebbislerden daha heyecanlı olmaları, dürüstlükten taviz vermemeleri gözle görünürken her erkeği doğuran, karşılıksız sevip büyütenin de bir kadın oluğunu unutmamak gerek!
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…