Abbasiler zamanında yaşayan Behlül Dane hazretlerinin bir menkıbesi ile konuya girelim…
Bir gün Behlül Dane hazretlerini köyün birinden geçerken o köyde bulunan Gayrimüslim çocuklar taşlamaya başlar. Behlül Dane hazretleri çocuklar taş atarken başlar gülmeye, bir müddet sonra çocukların arasına bulunan iki Müslüman dostunun çocukları da taş atınca Behlül Dane hazretleri başlar ağlamaya. O kadar ağlar ki kendinden geçer. Yanına gelen dostları sorarlar: “Ya Behlül Dane! Sana o kadar çocuk taş attı güldün, iki çocuğun taş atmasına ise ağladın” derler. Behlül Dane hazretleri buyurur ki: “Önceki taş atanlar eğleniyor Allahuteala’nın bir kulunu taşlamanın haram olduğunu bilmiyorlardı ancak iki dostumun çocukları hem haram olduğunu biliyorlar hem de dostumun çocukları idi. Gayrimüslimlerin çocuklarının attığı taşlar canımı acıttı biraz, ancak o iki dostumun çocuğu yüreğimi acıttı!” der.
“Anayasa değişikliğinde evet mi hayır mı” anket ve yorumları yapılmaya başlanırken bütün gözler MHP tabanına döndü her ne kadar MHP parti olarak evet dese de tabanının aykırı fikir düşünmesini irdelemek lazım!
On senedir hiçbir ülkücünün işe giremeyişi ve yerlerine FETÖ neden hainlerin devlet kademelerini parsellemesi…
Ak Parti tarafında “Milliyetçiliği ayaklar altına alırız söylemleri( her ne kadar daha sonra bu söylemin ırkçılığa karşı söylendi söylemi gelişse bile)”
“Oslo görüşmelerinde bunu ispatlamayan şerefsizdir” siyasetinin güdülmesi…
Sözde Çözüm Sürecinde ülkücü yapının kan ağlaması…
Bunun bir parçalanma süreci olduğunda direnmesi, teröristler meydanlarda “devlet bir şey yapamıyor” serzenişleri bunun vebalinin de hendek savaşları ile ödenmesi…
Suriye’deki iç savaşta önce Türkmen yapının yerine PYD gibi PKK uzantılarının gündeme gelmesi ve değer verilmesi…
Bunun gibi sebepler çoğaltılabilir ancak gelinen noktada MHP’nin savunduğu fikir ve düşüncelerin doğru olması hükümetin de bu minvalde yol alması MHP için “önce devletim” anlayışının bir başarısı olsa gerek!
Bu kadar sebepten ve yanlışlıklardan dolayı mıdır MHP’nin tabanının bilerek parti merkezlerine karşı çıkarak “hayır” demesi yoksa vakti ile tabanlarının aynı olması dolayısı ile dostunun attığı taşlar yüreklerini mi yaktı da karşı çıkmaya çalışılıyor? Yoksa FETÖ denen hainlerin kurduğu bir oyunun içerisinde MHP tabanı parçalanmaya mı çalışılıyor?
Referandum sandığının nisan ayında halkın önüne konacağı artık kesinleşti. Eğer hem AK Parti hem de MHP’si bu anayasa değişikliğinin ülke menfaatine başkanlık değil ‘partili cumhurbaşkanlığı’ olduğunu halka ve MHP’nin tabanına anlatamazsa bu sürecin sıkıntılı geçeceği gözükmekte. Yoksa hiçbir MHP’li, siyasi gelecek uğruna “önce vatanım” anlayışından vazgeçmez.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…