2019 Yılında baş gösteren ekonomik daralma ekonomistlerin ve siyasilerin ‘Daralmayı 2020’nin ikinci çeyreğinde atlatmış oluruz’ söyleminin üzerine bir de bu corona virüs belasının baş göstermesi ekonominin tam anlamıyla havlu atmasına sebep oldu.    2020’de ekonominin daralmasından ülke olarak kurtulacağız derken bu pandemi sürecinin de ekonomiyi etkilemesi, iç ve dış piyasalardaki daralmayı atlatmak için devletin de piyasaların rahatlaması ve ekonomik döngünün sağlanması amacı ile bir nevi ekonomik tedbirler almış oldu.   Alınan ekonomik tedbirlerin başında konut kredi faizlerinin düşürülmesi ve uzun vadeye yayılması iç piyasanın canlanması olarak algılanabilir. Bir inşaatta dört yüze yakın kaleminin olduğu düşünülürse doğru bir karar olarak karşımıza çıkmakta.   Bundan vatandaş ne kadar yararlanabilecek, faizlerin düşmesinden, ekonomik canlılıktan yarar mı - kâr mı sağlanacak? Akıllara gelen ana temel sorunlardan biri de bu.   2019’un son çeyreğinde ve pandemi sürecinde ekonominin daralmasından kaynaklı olarak metre karesi 2-3 bin lira olan dairelerin bugün faiz indirimi gelmesiyle 3-5 binlere çıkmış durumda. Tabi bölge ve mevki fiyatların astronomik değişikliği de bir başka sorun.   “Ne oldu da fiyatlar bir anda arttı?” sorusu akıllara gelmekte. Bu sorunun ana kaynağı ise devletin ta kendisi!   “Devlet kendi eli ile faizleri düşürüp neden fiyatları artırır?” sorusuna ise hem bankaların hem de devletin TOKİ üzerinden halka sunduğu konutların fiyatını halka anlatamayışı olarak karşımıza çıkmakta.   TOKİ kendi yaptığı konutları 5 - 15 yıl arasında vade ile satmakta. Vatandaşa bu dairelerin ‘peşin fiyatı şu’, ‘banka kredisi ile şu fiyatta’, vade farkı ile fiyatın artığını halkın anlayabileceği bir şeklide anlatılmamakta.   TOKİ üzerinden satışa sunulan konutların TV ve gazetelerde toplamdaki fiyatı lanse edilerek kira öder gibi ödenecek cümlesi ve uzun vadeli olması konutları cazip göstermekte.   Ülke genelinde kısa yoldan kâr edeceğini düşünen binlerce yapsatçı da var. 2019’dan beri ekonominin daralması ve pandemi süreci ile bu yapsatçılarında elinde binlerce konut patlamış durumdaydı. Şimdi faizlerin düşmesini bir fırsat görerek düne kadar metre karesini 2-3 bin lira arasında satmaya çalışırken, bugün faizlerin düşmesiyle ertesi gün metre karesi 3-5 bin lira denmekte. TOKİ’nin çıkardığı toplamdaki fiyatı sunarak para kazanma yoluna gidilmekte. Bu faiz indirimiyle iç piyasanın canlanması, enflasyonun düşmesini bekleyen halkın da hayal kırıklığına uğraması demektir. Ekonominin canlanması, enflasyonun düşmesi için devletin aldığı konutta faiz indirimi kararı ekonominin canlanması dışında enflasyona bir etkisi olmayacak. Kazanan her zaman olduğu gibi aradaki yapsatçılar ve fırsatçılar olacak gibi gözükmekte… Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…