Toplumda ve siyasi yelpazede bir algı var; ister AK Parti cenahından olsun isterse muhalefet cenahında “Bu FETÖ denen belayı büyüten, devletin başına bela eden AK Parti hükümeti.” Aslında bu algıda FETÖ denen belayı bu ülkenin başına bela eden ABD ve Avrupa’nın tam da istediği bir algı!
1994’den sonra Ortadoğu’da bir proje geliştiren ABD bölgede “Ilımlı İslam” modelini uygulamak ister, bununda önünde en büyük engel Türkiye’dir! Projenin ana temeli: kutsanmış topraklara İsrail’in tam hakimiyet sağlaması. Müslümanların da ilk kıblesi olan Kudüs’ün inanç turizminin merkezi olması. Bunu sağlayabilmek için de Ortadoğu’da yeni bir yapılanmaya gidilmesi, böl parçala ve yönet modeli. Bu sayede Filistin’in yok edilip savaşan grupları kutsanmış topraklardan çıkarılması. Bu da ancak Ortadoğu genelinde yayılacak “Ilımlı İslam modeli” Yani içi boşaltılmış bir İslam anlayışı!
1986 yılından itibaren devlet kademelerine yerleştirilen FETÖ’nün, 1997’de 28 Şubat kararları ile devletin sinir uçlarına hakim olduğu gözükmekte! 28 Şubat kararları uygulayıcılarının en büyük özelliği ise kendi kurguladıkları toplumun tepki verdiği Aczmendiler gibi kılık kıyafeti ile tepki toplayan marjinal guruplar çıkarması bunu da İslam’a yüklemeleri “Bu kararların yüz yıl sürecek söylemi” ile FETÖ yapılanmasının baş mimarı olduğu gözükmekte!
Devlet ve toplum içinde FETÖ’nün güç kazanabilmesi medya, finans, ajans, taşımacılık, eğitim gibi konularda halkın gözünde ön plana çıkmasını isteyen ABD’nin uşakları bu yapılanmayı sağlayabilmeleri için bu kuruluşlara sahip olan tek bir kuruluş vardı; o da İhlas Holding gibi bir kuruluşu alaşağı edip yerine FETÖ’yü oturtmak!
Üç büyük kanaldan biri olan TGRT yerine STV, dünyanın sayılı haber ajansı kabul edilen İHA yerine Cihan haber ajansı, tirajı bir milyonu aşan Türkiye’nin en büyük tirajlı gazetesi olan Türkiye gazetesi yerine Zaman gazetesi, bir milyar doları aşan sermayesi ile İhlas finans yerine Asya finans, taşımacılıkta en büyük üç kargodan biri olan İhlas kargo yerine Sürat kargo, muhafazakâr kesimin gözbebeği olan özel İhlas eğitim kurumları yerine FETÖ’nün eğitim kurumları…
ABD uşakları 28 Şubat kararlarında 12 tane irticaya destek veren firmayı yayınladı, bunlardan 6 tanesi ihlas holding bünyesinde olan bu şirketlerin olduğu görünmekte.
ABD destekli FETÖ’nün dünyada ve Türkiye’de halkın sinir uçlarına kadar girmesi, ülkenin bütün kademelerini ele geçirmesi 28 Şubat kararları ile olduğu gözükmekte! ABD ideallerinden hala vazgeçmiş değildir. Türkiye’yi çevreleyen sınır etrafında PKK, YPG gibi oluşumlara destek vererek Ortadoğu yapılanmasını sağlamaya çalışılmaktadır. Yüz yıllık oyunu da ancak Türk milleti top yekûn mücadele ederek bertaraf edebilir.
Şimdi gelelim AK Parti iktidarına… 1997’den itibaren ülke genelinde güç kazanan FETÖ, eğitim kurumlarından medya yapılanmasına, haber ajansından taşımacılığına, finansal yapısından alında toplumun bütün katmanlarını ele geçirdiği bilinmekte. FETÖ; AK Parti iktidara geldiği zaman önce partiyi ele geçirme, daha sonra Türk Silahlı Kuvvetlerini etkisizleştirme, Milli İstihbarat Bölge Müdürlüklerini ele geçirme gibi operasyon girişimlerinde bulundu. Bunu zaman zaman başarsa da en büyük hatasını 17/25 Aralık’ta yaparak yargı darbesi ile hükümeti ele geçirme operasyonu. Bu operasyonda FETÖ deşifre oldu. O güne kadar hizmet hareketi görülen toplumun böyle gördüğü FETÖ yapılanmasına karşı kim eleştiride bulunsa, kimler karşı çıksa hem toplum nazarında hem de iktidar partisi tarafından eleştiri yağmuruna tutuldu bilinmekte! Ancak 17/25 Aralıkta FETÖ kanalı ile yargı darbesi iktidar partisinin de uyanmasına vesile olduğu görünmekte. FETÖ’yü AK Parti iktidarı güçlendirmedi, AK Parti iktidara geldiğinde yıllarca hükümet olamadığı için AK Parti hükümeti zamanında FETÖ güçlendi algısı oluştu.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…