15 Mayıs 2015’deki “Cemaat HDP’yi mi destekliyor?” yazımdan sonra birçok sözde bürokrat, sanayici ve siyasetçi beni arayarak; afaki düşündüğümü, hiçbir zaman sözde cemaatin HDP’ye oy vermeyeceğini, her ne kadar AK Parti ile sorun olsa da bir yerde buluşacaklarını söyleyerek yanıldığımı ve fitnelik çıkardığımı, AK Parti düşmanlığı yaptığımı, onlara göre ‘cemaat’ bana göre ‘vatan hainleri’nin düşmanı olduğumu, kasıtlı yazdığımı söyleyerek bir sürü eleştiri ve hakaretlere maruz kalmıştım.
Keşke yanılsaydım! TV ve yaygın basından dinleyip ve okuduğumuza göre bu vatan hainlerin askerimizi PKK’ya şehit ettirmekten alında dünyadaki büyük ordular arasında olan TSK’nın etkisizleştirme operasyonlarına varıncaya kadar yapmadıkları kalmamış. Bugün ise aynı kişiler bu vatan hainlerinin böyle olduğu bildiklerini söylemekte!
Küresel güçler ve ABD yıllarca önce ASALA örgütü ve ülkede sağ- sol çatışmaları çıkararak, daha sonrada PKK denen vatan hainlerini besleyerek 40 yıldır milli servetimizi bu yolda harcamamıza vesile oldular.
Hükümetlerin ve halkın bunların vatan haini olduğunu farkına varınca, silahlı bir örgütle Türkiye Cumhuriyetini dize getiremeyeceğinin farkına varan küresel güçler ve ABD ‘B Planı’ olarak da gözüken FETÖ/PDY terör örgütünü ülkemizin başına bela ettiler. Ülkemize dünya tarihinde olmayan metropollerden alında mezralara varıncaya kadar yapılanan FETÖ örgütü askeri vesayet algısından da yararlanarak toplumun inancını suiistimal ederek yapılandı. Bu yapılanmada kimi yılların verdiği ezilmişlik duygusundan, kimi inancı gereği ve kimi de ekonomik açıdan yararlanmak için kendini orada buldu. Bu vatan hainlerinin en çok başarılı oldukları alan ise ‘devlet kademesinde FETÖ’cü olmayan işe giremez’ algısını oluşturmuş olmasından kaynaklanmaktadır.
Tarihin tozlu sayfalarında kalmaması dileği ile yıllar sonra “ben şu tarihte bu yazıyı yazmıştım” demek nasip olmaz inşallah ancak şu anda PKK’nın dünya üzerinde alıcısı kalmamış gözükmekte. Onun yerine de bu vatan hainleri FETÖ terör örgütünü ülkemizin başına bela ettiler ve edindiğimiz bilgilere göre de olağanüstü hal(OHAL) kalkınca görevden alınan ve tutuklananların yakınları ve çocukları ülke genelinde bir miting düzenleyip, bu mitinglerde de kadın ve çocukları öne sürerek polisle karşı karşıya getirerek, yüzlerce kişinin kırılmasına ve Sayın Cumhurbaşkanımızın dünyada diktatör’müş algısını oluşturmak istenmektedir.
Şu anda ise bu görevden alma ve tutuklamaların bu hainlerin işine geldiği gözükmekte. Görevden alma ve tutuklamalarda masum insanların olduğu Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi “at izi it izine karışmış” algısı oluşturulmaktadır. Bu algıyı ancak yüce Türk adaleti yıkmak mecburiyetindedir. Çok hızlı bir şekilde masum olanların salınıp gerçek suçlulardan hesap sorularak bu algının kırılması lazım yoksa AK Parti iktidarını muhalefetin yıkamayacağını anlayan küresel güçler ve ABD Türk halkına yıktırmak istemektedir.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…