Bu satırlarda yıllarca FETÖ denen hain örgütü anlatmaya çalıştım. Hadis-i şerifte ve İmam Gazali hazretlerinin anlatımı ile her Müslümanın ölüm halinde göz perdeleri kalkacak, Allah Teâlâ her Müslümana tövbe nasip edecek ancak bir kesime tövbe nasip olmayacak onlarda bidat ehli buyurmuşlardır çünkü; onlar yaptıklarının doğru olduğuna inandıkları için tövbe nasip olmaz…
FETÖ denen hain örgütün yapısını İslam dininin içine sokmaya çalıştığı bidatlar ve dinler arası diyalog safsatasını yıllarca kaleme aldım ve eleştirdim. Bu hain örgüte saf inancı gereği inananları ayırmak gerekir çünkü 15 Temmuz’dan sonra bu hain örgütün yapısını ve hainliklerini gördüler. Bu örgütün üst kesimin tövbe etme gibi bir durumunun olmayacağını çünkü yaptıklarını doğru olduğuna inanan bidat ehli bu ABD uşaklarının Müslüman olduğuna bile inanmak bir Müslümanın imanına zarar verir diye kaleme almıştım.
15 Temmuz’dan sonra toplumda oluşan şu algıyı çok kez yazdım, devlet FETÖ’nün saf inanan kesimi ile uğraşıyor üst kesimle uğraşmıyor, Sayın Cumhurbaşkanının dediği gibi “FETÖ’nün tabanı hizmet, ortası ticaret, tavanı hıyanet.” Toplumda da sadece bu operasyonların hizmet katında kaldığı algısının yoğunlaştığının ancak tavanına varılamadığını dile getirmiştim.
Bizler gazeteci olarak okuduğumuz veya benim okuduğum ise devlet doğru bir hamle yapıyor, bu hain örgütün beslenme kaynaklarını kurutuyor bir ağacın dallarını ve gövdesini kesmeye çalışmak o ağacı kurutmaz ancak ağacı besleyen damarlar kesilirse ağaç zaten kendiliğinden kurur. Ancak bu FETÖ’nün kökleri o kadar çevreye yayılmış ki kuruttukça yeşermeye başladı.
15 Temmuz’dan sonra AK Partili yetkililerle çok kez fikir telakisinde bulundum, her konuştuğum yetkiliye şu intibayı aktardım; bu mücadele daha yeni başlıyor, içinizdeki FETÖ’ye inancı gereği gidip gelenleri, onlarla beraber oturup kalkanları ile uğraşmayın, bunlara doğruları anlatıldığında zaten pişman olurlar, zaten pişmanlar. Sizler üst kademelerle uğraşın, 15 Temmuz’da vatan hainleri başarılı olsaydı bakanlar, başbakan kim olacaktı, 17/ 25 aralıktan sonra bu yapının çözülmesi için mücadele etmeyenlerle uğraşın dediğimiz halde dinleyen olmadı. Olmadıkları gibi birde bu yapının beslemelerini savunan il başkanları, vekiller ve genel başkan yardımcıları oldu.
Ülkemizde yargıya güven yüzde 38’e kadar düşmüş olması ihraç edilen ve hala kripto olarak yargının içinde bulunan 8 bine yakın hakim ve savcı kadrosunu oluşturanlar, PKK’nın belini kıran polis özel harekâtını darmadağın ederek batıya çekip karakollarda nöbete zorlanarak emekliliğe veya istifaya zorlayanlar, FETÖ’nün ekonomik ve eğitimde güce sahip olması için devlet hazine arazilerini verenler, Suriye politikasında ülkenin bataklığa gömülmesini sağlayanlar, yıllarca PKK ile mücadele ediyoruz diye boş dağları bombalattıranlar, anayasa mahkemesinin güvenini sarsanların, AK Partili siyasetçilerin durumun farkına varamayışı, şu anda İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, görevden alınan eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, eski ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı Ali Babacan’ın, içişleri eski bakanlarından Beşir Atalay’ı, başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek’i, eski adalet bakanı Sadullah Ergin’i eski sanayi bakanı Nihat Ergün’ü, eski milli eğitim bakanı Hüseyin Çelik’in, hala hazırda başkanlık istişare kurul üyesi FETÖ ve PKK sevicisi olan Bülent Arıç’ın, İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener’i düşündükçe bu yazıyı kaleme almak zorunda kaldım. Dedik ya her zaman olduğu gibi menfaat ve çıkar uğruna AK Parti genel merkezinde il ve ilçelerde Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın söylemlerini anlayan olmadığını, yalnız kaldığını görüyorum. Hala hem muhalefetin hem iktidar kanadının FETÖ söylemleri ile siyasetin yapılması çamur at izi kalsın misali politika gütmeleri toplumu birleştirici söylemlerden uzak kalmaları, terör örgütlerini cesaretlendirici söylemler duydukça sarı öküzün yanında yatan ya huyundan ya suyundan alırmış misali aklıma geldikçe bu ülke nereye gidiyor düşüncesinden kendimi alamıyorum. İnşallah bu ülke altından kalkılmaz bir girdabın içine sokulmaz…
Bir sonraki yazıda buluşmak dileği ile…