CEMALETTİN BEKTAŞ
Köşe Yazarı
CEMALETTİN BEKTAŞ
 

Hastaneler Hastane Olmaktan Çıkıyor Mu?

Görevinin başında gece gündüz çalışan doktorlarımız, hemşirelerimiz, sağlık personeli alınmasın. Bu kadar emeğinizi yok eden bir zümre var. Güvenlik görevlileri ve temizlik elamanları arasında bulunan bir grup dalkavuk, nasıl olsa buraya kapağı attık deyip kendini bir halt zanneden pislik grubu…   Pandemi süreci öncesi gelen onlarca şikâyet konusunu kaleme almaya hazırlanırken dünyada ve ülkemizde kendini gösteren COVID-19 salgını karşısında sağlık personelimizin gecesini gündüzünü katarak yaptığı çalışmalara, hizmetlere gölge düşürmemek için susmak zorunda kaldık.       AK Parti iktidara geldiğinde en büyük değişim alanlarından biri de sağlık alanında yaptığı atılımlar oldu. SSK’ları kapatarak, sağlık hizmetlerini birleştirerek halkın hastane kapılarında beklemesini, ilaç kuyruklarından, hastasını çıkarabilmek için senet imzalamak zorunda kalmaktan, imkanı olmadığı için hastanede rehin kalmalarından kurtardı. Bunun yanında da daha iyi hizmet almak için hastanelerin güvenlik elamanları ve temizlik işlerini özel şirketlere verdi. Mükemmel işleyen bu sistem belirli bir zaman sonra siyasi yapının dişlerinin arasında eridi. Şirketin sahibi kendi başına elaman alamaz oldu. Siyasi mekanizmanın gönderdiği elamanı almak zorunda kaldı ve tabi siyasi mekanizma gönderince patronun sözü elamana geçmez oldu. Bir nevi devletin bütün organları siyasi mekanizmanın iş kapısı haline geldi. Kamu bu sorundan nasıl kurtuluruz hesabı yaparken iktidar hem seçim vaadi olarak hem de bu sıkıntıdan kurtulmak için kamu kurum ve kuruluşlarını bünyesine kattı. Yani çalışan işçiye “işini düzgün yapmazsan patronun benim, sözleşmeni yenilemem.” Diyebildi.   Bu sistem tam bir sene dayandı. Çalışan personel ne olur ne olmaz diye ister temizlikçi olsun, ister güvenlikçi olsun işleri o kadar mükemmel yaptılar ki hastanelere giden hastasından tutun da hasta yakınına varıncaya kadar herkes memnun kaldı. Ne oldu da şimdi işler tersine döndü!   Ne mi oldu? Artık buralarda çalışan personel kendini bir halt sanıp “beni kimse işten atamaz” havasına büründü.   “Benim arkamda siyasi yapı var, milletvekili var, beni işten atacak adam kendisi gider.” havasına büründü. İşi ile uğraşacağı yerde vatandaşa ahkam kesen, kabadayılık yapan, işini yapmayan bir yapı oluştu.   Sadece bir örnek bile yetmekte… Tefenni ilçemizde önceki gün bir yaşlı vatandaş yüksek ateş şikâyeti ile hastaneye başvuruyor. Tabi doktorlarımız hemen akciğer filmi, tomografi gibi bir dizi tetkikler istiyor ve hastada COVID-19 vakası tespit ediliyor. Daha sonra cihazlar temizlenmesi gerektiği halde temizlenmemesi sonucu bu bölümde muayene olan, film çekilen bir sürü kişi karantina altına alınıyor.   Sonuç olarak o kadar sağlık çalışanlarımızın gecesini gündüzünü katarak verdiği hizmetler, kapıda bekleyen bir görevlinin yardımcı olacağı yerde vatandaşa tafra atması, ukalaca davranması, temizlikçinin işine ehemmiyet vermemesi bu sağlık çalışanlarımızın emeğine yazık olmakta… Bu aynı zamanda işini düzgün yapan, evinin nafakasını sağlamaya çalışan temizlik ve güvenlik bölümünde çalışan personeli de lekelemekte. Vatandaşın dediği gibi ağır bir ithamda olsa “hastanelerimiz hastane olmaktan çıkıyor mu?”   Kamu kurumlarında çalışan bu görevliler bir vatandaş geldiği zaman; güler yüzlü davranması ‘hoş geldiniz’, demesi, hastalara ‘geçmiş olsun’ demesi zor mu? Bu halk sizlerden çok mu bir şey bekliyor? Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…
Ekleme Tarihi: 08 Temmuz 2020 - Çarşamba
CEMALETTİN BEKTAŞ

Hastaneler Hastane Olmaktan Çıkıyor Mu?

Görevinin başında gece gündüz çalışan doktorlarımız, hemşirelerimiz, sağlık personeli alınmasın. Bu kadar emeğinizi yok eden bir zümre var. Güvenlik görevlileri ve temizlik elamanları arasında bulunan bir grup dalkavuk, nasıl olsa buraya kapağı attık deyip kendini bir halt zanneden pislik grubu…

 

Pandemi süreci öncesi gelen onlarca şikâyet konusunu kaleme almaya hazırlanırken dünyada ve ülkemizde kendini gösteren COVID-19 salgını karşısında sağlık personelimizin gecesini gündüzünü katarak yaptığı çalışmalara, hizmetlere gölge düşürmemek için susmak zorunda kaldık.    

 

AK Parti iktidara geldiğinde en büyük değişim alanlarından biri de sağlık alanında yaptığı atılımlar oldu. SSK’ları kapatarak, sağlık hizmetlerini birleştirerek halkın hastane kapılarında beklemesini, ilaç kuyruklarından, hastasını çıkarabilmek için senet imzalamak zorunda kalmaktan, imkanı olmadığı için hastanede rehin kalmalarından kurtardı. Bunun yanında da daha iyi hizmet almak için hastanelerin güvenlik elamanları ve temizlik işlerini özel şirketlere verdi. Mükemmel işleyen bu sistem belirli bir zaman sonra siyasi yapının dişlerinin arasında eridi. Şirketin sahibi kendi başına elaman alamaz oldu. Siyasi mekanizmanın gönderdiği elamanı almak zorunda kaldı ve tabi siyasi mekanizma gönderince patronun sözü elamana geçmez oldu. Bir nevi devletin bütün organları siyasi mekanizmanın iş kapısı haline geldi. Kamu bu sorundan nasıl kurtuluruz hesabı yaparken iktidar hem seçim vaadi olarak hem de bu sıkıntıdan kurtulmak için kamu kurum ve kuruluşlarını bünyesine kattı. Yani çalışan işçiye “işini düzgün yapmazsan patronun benim, sözleşmeni yenilemem.” Diyebildi.

 

Bu sistem tam bir sene dayandı. Çalışan personel ne olur ne olmaz diye ister temizlikçi olsun, ister güvenlikçi olsun işleri o kadar mükemmel yaptılar ki hastanelere giden hastasından tutun da hasta yakınına varıncaya kadar herkes memnun kaldı. Ne oldu da şimdi işler tersine döndü!

 

Ne mi oldu? Artık buralarda çalışan personel kendini bir halt sanıp “beni kimse işten atamaz” havasına büründü.

 

“Benim arkamda siyasi yapı var, milletvekili var, beni işten atacak adam kendisi gider.” havasına büründü. İşi ile uğraşacağı yerde vatandaşa ahkam kesen, kabadayılık yapan, işini yapmayan bir yapı oluştu.

 

Sadece bir örnek bile yetmekte… Tefenni ilçemizde önceki gün bir yaşlı vatandaş yüksek ateş şikâyeti ile hastaneye başvuruyor. Tabi doktorlarımız hemen akciğer filmi, tomografi gibi bir dizi tetkikler istiyor ve hastada COVID-19 vakası tespit ediliyor. Daha sonra cihazlar temizlenmesi gerektiği halde temizlenmemesi sonucu bu bölümde muayene olan, film çekilen bir sürü kişi karantina altına alınıyor.

 

Sonuç olarak o kadar sağlık çalışanlarımızın gecesini gündüzünü katarak verdiği hizmetler, kapıda bekleyen bir görevlinin yardımcı olacağı yerde vatandaşa tafra atması, ukalaca davranması, temizlikçinin işine ehemmiyet vermemesi bu sağlık çalışanlarımızın emeğine yazık olmakta… Bu aynı zamanda işini düzgün yapan, evinin nafakasını sağlamaya çalışan temizlik ve güvenlik bölümünde çalışan personeli de lekelemekte. Vatandaşın dediği gibi ağır bir ithamda olsa “hastanelerimiz hastane olmaktan çıkıyor mu?”

 

Kamu kurumlarında çalışan bu görevliler bir vatandaş geldiği zaman; güler yüzlü davranması ‘hoş geldiniz’, demesi, hastalara ‘geçmiş olsun’ demesi zor mu? Bu halk sizlerden çok mu bir şey bekliyor?

Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.