Kim de derse desin Cumhuriyet Halk Partisi seçmeni tarihinde hiç bu kadar kenetlenmemişti. Meral Akşener’in 2018 seçimlerinde aldığı oylar yaptığı manevra ile geri gitti. Yani yerelde ve genel seçimlerinde artık emanet oy alması imkânsız görülmektedir. 2023 Genel seçimlerinde eğer bazı illerde ittifak olmaz ise gerçek seçmenini görme imkânı olacak bu da İYİ Parti için tehlike çanlarının çalması demektir.
Gelelim HDP’nin durumuna. Her seçimde bazı sanatçıların ve sözde aydınların sözde demokrasi aşıklarının HDP güzellemesine şahit olsak da Türk Milleti HDP’nin bölücü niyetini de hayalini de bilmektedir. Bu sebepledir ki bu seçimde HDP’nin baraj altı kalma olasılığı bir hayli yüksektir.
2018 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Selahattin Demirtaş’ın aldığı oy %8,4’idi ancak milletvekilliği için aldığı oy %11,7’de kaldı. Bu tablo da CHP’den HDP’ye gelen emanet oylar olarak kayıtlara geçti. Bu tespitler ışığında HDP’nin barajı geçememe endişesi yaşaması anormal bir durum değildir.
Bugün seçim barajı %7 seviyesine düşmüş durumdadır. Bu da emanet oyların gitmeyeceğinin bir göstergesi olsa gerek. HDP’nin artık hiçbir partiden emanet oy alamayacağının bilinmesi gerekmektedir. Seçim yardımı anayasa mahkemesi tarafından serbest bırakılması talihsiz bir karardır. Zira bu yardımların bir şekilde kılıfa sokularak Kandil teröristlerine yardım olarak gönderildiğini sağır sultan dahi bilmekte ve duymaktadır.
Doğu ve Güneydoğu da HDP oyları %60 bulmaktadır. Bu oy seviyesi içerisinde bölgede sözü geçen Feodal unsurların (tarikat, cemaatler ve aşiret) oylarının güçlü bir etkisi olduğu bilinmektedir. Bölgede huzur ve barış ortamın sağlanması doğrudan seçmen üzerinde etkisini göstermektedir. Çünkü dünya üzerindeki tüm feodal yapılar devlet güçlü ise devletin yanında yer alıyor iken devlet zayıf ise devlete karşıt örgütlerin yanında yer almayı tercih etmişlerdir. Bugün devlet o kadar güçlüdür ki bu bölgenin barış ve huzur ile yoğrulmasına temel oluşturmaktadır. Devletin o bölgede gücünü gösteren bir diğer örnek ise HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde teröristler tarafından çocukları kaçırılan annelerin eylemler ile HDP’ye baş kaldırmasıdır.
Mevcut iktidarın değişip değişmeyeceğini sandıklar açılınca hep birlikte göreceğiz. Bu halk feraset sahibidir. Feraset sahibi milletimiz sandıkta herkesin hakkına düşen faturayı kesecektir.
Örneğin oy kullanmadan önce vatandaşlarımızın sorgulayacağı başlıklardan bazıları şöyledir;
- 11 ili kapsayan asrın felaketinin yaraları kapanmadan HDP ile kol kola iktidar olmak için iş birliğine gidenleri de,
- Kentsel dönüşüme karşı çıkanları da,
- Ekonominin bu duruma düşmesinde payı olanları da,
- Dış politikadaki doğruları ve yanlışları da,
- İHA, SİHA ve Kızıl Elma gibi milli projelerimizin üretimine destek olanı da olmayanı da değerlendirecek sonrasında oyunu sandığa atacaktır.
Sonuç olarak HDP artık kendi ayaklarının üstünde duran bir parti olmak zorundadır. Eğer yıllardır Türkiye Partisi olamadılar ve sadece küçük ve belirli bir zümreden oy alabiliyorlarsa da sorunu kendilerinde aramaları şarttır. Bizler apo’nun heykelini dikeceğiz, bizler sırtımızı YPG/PKK’ya dayadık diyenler yüce Türk Milletinden geçer not hiçbir vakit alamayacaktır. Siyasi oyunlar sebebiyle Partisinin başında Cumhuriyet kelimesi olan bir partinin bu hainlere emanet oy vermesi trajik bir olay iken bu durumun gözlemini yapmak ve faturayı kesmek yüce Türk Milletinin görevi ve sorumluluğudur. CHP seçmeni aslına dönüp tercihini Cumhuriyetten yana mı kullanacak? Yoksa geçmişte olduğu gibi emanet oy ile HDP’yi mi destekleyecek bunu zaman gösterecektir.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…