CEMALETTİN BEKTAŞ
Köşe Yazarı
CEMALETTİN BEKTAŞ
 

AK PARTİ’DE NELER OLUYOR?

İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde bir meclis başkanı ve eski başbakanı, iki bakanını aday yapan AK Parti cenahı illerde de seçimin önemine binaen güçlü adaylar çıkarmaya başladı. Bu da yerel seçimlerin genel seçim havasında geçeceğinin bir göstergesi.   Burdur’da hiçbir seçmenin “Aday yaparlar” demediği ancak “Aday olursa da kazanır; en güçlü aday olur” dediği bir adayı, Sayın Deniz Kurt’u gösterdi.   Deniz Kurt’u biraz analiz edersek: Burdur doğumlu, Burdur kültürüyle yetişip büyüyen, İngilizce İşletme mezunu olan, Kurt Şirketler Grubunun yöneticisi, AK Parti’de bir zamanlar il başkanlığına oynayan, Türkiye’de İYİ Parti’nin en yüksek oyu almasına vesile olan, Burdur’da kazanıp kazanılmış milletvekilliğini ülke dışından gelen oylarla kaybeden Osman Kurt’un kuzeni.   Sayın Deniz Kurt’un kişilik olarak da Burdur halkı ağırbaşlı, efendiliği, ketumluğuyla ön plana çıkarırken en ilginç özelliği ise araştırmadan, incelemeden hiçbir işe “evet” demeyişi, aile içinde “olmaz” dediğine “olacak” cevabı verilmeyen bir karakter olarak karşımıza çıkmakta.  Bu özelliği ise ani karar vermeyişi, “Bir iş olacaksa iyi tartılıp araştırılmak lazım” anlayışından kaynaklandığı görünmekte.   AK Parti’nin de Deniz Kurt’u aday göstererek aslında bir taşla iki kuş vurma düşüncesinden kaynaklandığı gözükmekte. Siyasi olarak üç done üzerinde hesapların yapıldığı da bir gerçek.   AK Parti siyasi olarak Sayın Deniz Kurt’u göstererek:   1- Parti içi çekişmeleri ve dargınlıkları bitirdi, partide kenetlenme sağladı. Adaylığı açıklandıktan sonra İl Başkanı Sayın Volkan Mengi ile eski ve yeni yönetimle devamlı sahada olması.   2- Milliyetçi oylara talip oldu, yıllarca Kurt ailesinin milliyetçi gençliğe verdiği desteği Burdur’da yaşayan her milliyetçi bilir; MHP aday çıkarsa da çıkarmasa da Burdur’da bir iddiası olmadığı için Deniz Kurt’a oy verme imkânı var. Sayın Kurt’un üç yüz beş yüz oyla kaybetmesinin vebalini hiçbir milliyetçi ödeyemez düşüncesinin oluşması, Sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin cumhur ittifakının zedelenmemesi için şer ittifakına karşı ‘destek sözü’ vermesi liderini dinleyen her milliyetçi ülkücü gençliğin Sayın Kurt’a rahatlıkla destek vermesi söz konusu.   3-  İYİ Parti’nin oylarına talip olması, İYİ Parti kurucu il başkanı ve milletvekili adayı Sayın Osman Kurt’la kuzen olması, İYİ Parti’nin Türkiye’de en yüksek oy aldığı bir il olması, Sayın Kurt ailesinin siyasette ağırlığı ve etkisinin olmasından kaynaklandığı düşünülmekte. Eğer İYİ Parti’nin aldığı oy Kurt ailesinin bir başarısı ise bu başarısı İYİ Parti’ye kayan milliyetçi, muhafazakâr ve sosyal demokratların oylarını alacağını, oyların Deniz Kurt’ta birleşebileceğini, bu da Kurt ailesinin var gücü ile AK Parti’ye çalışması demektir.   Sonuç olarak bakıldığında AK Parti’nin Sayın Deniz Kurt’u aday göstererek güçlü bir rakip gözüken partisinin üzerinde bir gücü olan Sayın Ali Orkun Ercengiz’in karşısına daha donanımlı, daha güçlü bir adayla çıkması, Sayın Deniz Kurt’un ağırbaşlı efendi kimliği ile sıkılmadık el, girilmedik ev bırakmaması, gece gündüz koşturması “Dengeler değişiyor mu?”  siyasi söylemlerini oluşmaya başlamış durumda.  Sayın Deniz Kurt yelkenleri açmış, rüzgârı da arkasına almış gözükmekte. Zaman her şeyin ilacı. Mevla’m görelim ne eyler ne eylerse güzel eyler. Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…
Ekleme Tarihi: 05 Aralık 2018 - Çarşamba
CEMALETTİN BEKTAŞ

AK PARTİ’DE NELER OLUYOR?

İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde bir meclis başkanı ve eski başbakanı, iki bakanını aday yapan AK Parti cenahı illerde de seçimin önemine binaen güçlü adaylar çıkarmaya başladı. Bu da yerel seçimlerin genel seçim havasında geçeceğinin bir göstergesi.

 

Burdur’da hiçbir seçmenin “Aday yaparlar” demediği ancak “Aday olursa da kazanır; en güçlü aday olur” dediği bir adayı, Sayın Deniz Kurt’u gösterdi.

 

Deniz Kurt’u biraz analiz edersek: Burdur doğumlu, Burdur kültürüyle yetişip büyüyen, İngilizce İşletme mezunu olan, Kurt Şirketler Grubunun yöneticisi, AK Parti’de bir zamanlar il başkanlığına oynayan, Türkiye’de İYİ Parti’nin en yüksek oyu almasına vesile olan, Burdur’da kazanıp kazanılmış milletvekilliğini ülke dışından gelen oylarla kaybeden Osman Kurt’un kuzeni.

 

Sayın Deniz Kurt’un kişilik olarak da Burdur halkı ağırbaşlı, efendiliği, ketumluğuyla ön plana çıkarırken en ilginç özelliği ise araştırmadan, incelemeden hiçbir işe “evet” demeyişi, aile içinde “olmaz” dediğine “olacak” cevabı verilmeyen bir karakter olarak karşımıza çıkmakta.  Bu özelliği ise ani karar vermeyişi, “Bir iş olacaksa iyi tartılıp araştırılmak lazım” anlayışından kaynaklandığı görünmekte.

 

AK Parti’nin de Deniz Kurt’u aday göstererek aslında bir taşla iki kuş vurma düşüncesinden kaynaklandığı gözükmekte. Siyasi olarak üç done üzerinde hesapların yapıldığı da bir gerçek.

 

AK Parti siyasi olarak Sayın Deniz Kurt’u göstererek:

 

1- Parti içi çekişmeleri ve dargınlıkları bitirdi, partide kenetlenme sağladı. Adaylığı açıklandıktan sonra İl Başkanı Sayın Volkan Mengi ile eski ve yeni yönetimle devamlı sahada olması.

 

2- Milliyetçi oylara talip oldu, yıllarca Kurt ailesinin milliyetçi gençliğe verdiği desteği Burdur’da yaşayan her milliyetçi bilir; MHP aday çıkarsa da çıkarmasa da Burdur’da bir iddiası olmadığı için Deniz Kurt’a oy verme imkânı var. Sayın Kurt’un üç yüz beş yüz oyla kaybetmesinin vebalini hiçbir milliyetçi ödeyemez düşüncesinin oluşması, Sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin cumhur ittifakının zedelenmemesi için şer ittifakına karşı ‘destek sözü’ vermesi liderini dinleyen her milliyetçi ülkücü gençliğin Sayın Kurt’a rahatlıkla destek vermesi söz konusu.

 

3-  İYİ Parti’nin oylarına talip olması, İYİ Parti kurucu il başkanı ve milletvekili adayı Sayın Osman Kurt’la kuzen olması, İYİ Parti’nin Türkiye’de en yüksek oy aldığı bir il olması, Sayın Kurt ailesinin siyasette ağırlığı ve etkisinin olmasından kaynaklandığı düşünülmekte. Eğer İYİ Parti’nin aldığı oy Kurt ailesinin bir başarısı ise bu başarısı İYİ Parti’ye kayan milliyetçi, muhafazakâr ve sosyal demokratların oylarını alacağını, oyların Deniz Kurt’ta birleşebileceğini, bu da Kurt ailesinin var gücü ile AK Parti’ye çalışması demektir.

 

Sonuç olarak bakıldığında AK Parti’nin Sayın Deniz Kurt’u aday göstererek güçlü bir rakip gözüken partisinin üzerinde bir gücü olan Sayın Ali Orkun Ercengiz’in karşısına daha donanımlı, daha güçlü bir adayla çıkması, Sayın Deniz Kurt’un ağırbaşlı efendi kimliği ile sıkılmadık el, girilmedik ev bırakmaması, gece gündüz koşturması “Dengeler değişiyor mu?”  siyasi söylemlerini oluşmaya başlamış durumda.  Sayın Deniz Kurt yelkenleri açmış, rüzgârı da arkasına almış gözükmekte. Zaman her şeyin ilacı. Mevla’m görelim ne eyler ne eylerse güzel eyler.

Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.