Ülke siyaseti ayrı, yerel siyaset ayrı olması gerekirken geri kalmış ülkelerde yerel ve genel siyasetin aynı kulvarda gittiği görülmektedir.
Konumuz gelişme olunca Burdur neden gelişmiyor? ‘Sosyal ve kültürel olarak yaşanabilir bir kent neden olamıyoruz?’ sorusunu herkes bir birbirine sorarken gündeme gelen bir tek cevap gözüküyor; ortak akılı kullanamıyoruz! Bu söylemin altında yatan bir gerçekte atanmış ve seçilmişlerin birbirlerine göstermedikleri saygıdan bahsedilmesi acı bir gerçek olsa gerek. Yıllar önce Burdur’umuzda görev yapan emekli valilerimizden Rasih Özbek’in şu cümlesi hala önemini korumaktadır. Bizler Burdur’un geliştirmek istiyorsak yerelde Burdur partisinde birleşmemiz lazım.
Üzerimdeki bir selamı söylemek için Burdur’un ünlü iş adamı ‘sayın Baki Varol’u ziyaret ettim. 15 dakikalık bir görüşmemde kendisine ‘neden Burdur’a yatırım yapmıyorsun’ sorusunu yönelterek sohbet esnasında sıkıştırdım. Bu soruyu sormamdaki gaye Sayın Baki Varol çobanlıktan, çaycılığa yapmadığı iş kalmayan, Burdur’un en büyük şirketini kuran, yıllarca Ticaret Borsası başkanlığını yapan, yüzlerce işçi çalıştıran, sütünden, turizmine, mermerinden, inşaat sektörüne varıncaya kadar istihdam sağlayan, doğruları mahşerde mi konuşacağız anlayışı ile hiçbir kimseden lafını esirgemeyen bir şahsiyettir. Burdurun kendi kültüründen kopmayan bu yüzdende kapitalist zihniyetin sevmediği bir kişilik Sayın Baki Varol… Yüzüne vuran acı bir tebessümle “bu insanlarla uğraşmaktan yoruldum.” demesi yıllardır Burdur da yaşayan biri olarak şok oldum. Çünkü Baki Varol mücadeleci yılmayan bir karakterdir. Görüşme bittikten sonra kendi çapımda bu söylemi araştırmak zorunda kaldım. Sayın Baki Varol bu ilde STK Başkanlığı yapan, devletin ihale ile satışa çıkardığı bazı fabrikaların kazanılmasında ön ayak olan tabiri caizse gözünü budaktan esirgemeyen, Kıbrıs’a yatırımlarını biraz kaydırıp Kıbrıs’ta bir sokağa ismi verilen bir iş adamı nasıl olur da kendi doğduğu, herkesin Baki ağası olan bir şahsiyet nasıl yorulur. Sayın Baki Varol’un gazete ve sosyal medyada da geçtiği gibi Burdur’a Hastane, özel okul ve konut sektörüne girerek yatırım yapacağım açıklaması vardı. Bunların akıbetinin ne olduğunu araştırdığımda hastane için ‘yapamazsın’ denilerek önüne çıkartılmayan engel kalmamış. İş adamı olarak “özel bir okul yaptırayım eğitim alanına gireyim.” Demiş ama maalesef önüne çıkarmadıkları engel kalmamış. “İzin verin şehrin gözbebeği bir yerde onlarca dönüm arazimle inşaat sektörüne gireyim konut yapayım” dediğinde ise yine aynı şekilde önüne çıkarılmayan engel kalmamış. Yani iş adamı Baki Varol’un enerjisini Burdur’da harcattıralım, Burdura faydalı olsun, önündeki bürokrasi engellerini kaldıralım diyen hiç çıkmamış. Şimdi Burdurun neden sosyal ve kültürel bakımdan gelişmediği, neden istihdam sağlayan fabrikaların kurulmadığının bir cevabı olsa gerek. Sayın Baki Varol’un bu sıkıntıları bir Burdurlu olarak çekiyorsa akıllara üç soru gelmekte.
Bunlardan birincisi; Burdura dışarıdan gelen yatırımcılara da bu zorluklar çıkartılıyor mu? O yüzden mi Burdur’a güçlü firmalar gelmiyor?
İkinci soru ise; Burdur’da dışarıdan gelen firmaların karşısına güçlü bir firmanın çıkması mı engelleniyor?
Üçüncü soru ise; Burdur halkının dilinde dolaşan söylem gibi Burdur dışından gelen firmalardan otlanıldığı kadar Burdur firmalarından otlanılmıyor mu? O yüzden mi yerli firmaların güçlenmesi engelleniyor?
Bu üç ana sebebi araştırınca da karşımıza tek bir cevap çıkmakta. Ego ve çekememezlik olarak bilinç altında yatmakta. Burdur gelişmeye sosyal ve ekonomik olarak kalkınmaya hazır olan bir kent iken Sayın Baki Varol gibilerin engellenmesi ile bu kente yazık edilmekte değil mi? Halka sorulduğunda Burdur neden kalkınmıyor? Kimler engelliyor? Bu soruların cevabı olarak bir elin parmağı kadar isim sayılmakta. Bunlardan Burdur halkı kurtulmadığı müddetçe Burdurun kendi dinamizmini yakalaması, makus tarihini değiştirmesi imkânsız gibi görünmekte. Zaten isimleri zikreden şahsiyetlerinde Burdur gibi bir dertlerinin olduğu düşünülemez. O insanların yatırımları dışarıdadır zaten…
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…