Çin’in Wuhan kentinde başlayan bu salgın hastalık dünyayı kasıp kavururken alınan önlemlerin yeterli mi yetersiz mi tartışmalarını da beraberinde getirdi.
Ülkemizde de alınan tedbirler kimi çevrelerce eleştirilse de devletin bir dizi önlem alması halkın kendi izolasyonunu oluşturması gerektiğini anlatması bazı çevreler tarafından eleştirilere maruz kalmakta.
Sevgili Peygamberimizin “Veba salgınını duyduğunuz yerleşim yerlerine gitmeyiniz eğer salgın olduğunuz yerde ise orayı terk etmeyiniz.” Hadis-i Şerif’ini Amerikan news week dergisi korona virüs haberine kaynak olarak göstermesi, dünyanın birçok ülkesinde ezan okunması nerde ise teşvik edilmesi düşündürücü. Her Müslüman bilir ki Gazâ ordusu duâ ordusunun yardımına muhtaçtır. Hala içimizdeki bir avuç kendini aydın zanneden kaba zihinlerin, geri zekalıların dine saldırmasını anlamak mümkün değil. Neymiş efendim cami yapılacağına okullar açılsaydı, imam yetiştirileceğine bilim adamı yetiştirilmesi gerektiği… Bu kaba zihinler şunu anlamamakta. Güçlü bir devlet olmak istiyorsak doğru bilgi ile yetişen imama da, bilim adamına da bu ülkenin ihtiyacı var. Dine İslam’a saldıran bu kaba zihinler zaten camiye gitmeyen, cenaze namazlarına bile abdestsiz giden, alkol içerek korona virüsünden kurtulma aracı olarak gören kesim…
Ülkede yaratılmak istenen bir algı daha var. O da ülke genelinin karantinaya alınması yani sokağa çıkma yasağı uygulanması. Sebep; devlet böyle bir uygulama yaparsa halkın bütün ihtiyaç ve giderlerinin devlet tarafından karşılanması. Buna da devletin gücü yetmeyeceği için hükümetin düşürülmesi, halkın canının yanması. Yıllarca darbelerle devleti ele geçiren zihniyet son yıllarda PKK, FETÖ ve ekonomik yaptırımlarla ülkeyi ele geçirmek isteyen iç ve dış mihraklar şimdi de bu dünyanın başına bela olan Korona virüsü ile denemekte.
Toplum olarak yapmamız gerekeni devlet tarafından anlatılmakta. Yani her ailenin başına bir nöbetçi dikilemeyeceğine göre, her aile kendi izolasyonunu uygulamak mecburiyetinde. Hijyene, temizliğe, kalabalık ortamdan uzaklaşarak sağlığımıza dikkat ederek gerekirse maske kullanarak birbirimizi kırmadan uyararak bu beladan kısa sürede kurtulma imkanımız var. Her şeyi devletten beklemek yerine sağlığımız için, çocuklarımız için, bu ülkenin geleceği için, kendi kendimizin sağlıkçısı, doktoru olamayız mı? Mümkün mertebe evde dahil dikkat ederek bu virüsün yayılmasını engelleyemeyiz mi? Kısa sürede atlatamayız mı? HAYDİ TÜRKİYE EVDE KALALIM bilinçli kalalım. Ekonominin çökmesini önleyelim. Her şeyi devletten beklemeyelim…
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…