İYİ Parti yakında iyice karışacağa benziyor. 24 Haziran cumhurbaşkanlığı seçiminde umduğunu bulamayan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i devirecek birkaç tane aday var, bunu da Sayın Meral Akşener çok iyi bilmekte. Her ne kadar “Teşkilat, genel başkanlıkta devam etmemi istiyor” dese bile seçimlerde kullandığı “Ya cumhurbaşkanı olacağım ya nene olup evimde oturacağım” söylemi herhalde nene olup evde oturmasını sağlayacak. Çünkü Sayın Akşener’in seçimlerde gösterdiği performanstan hiçbir İYİ Partili memnun değil ve Meral Hanımdan umduğunu bulamadı. Bir de bunun üzerine TBMM’deki yemin merasiminde İYİ Parti milletvekillerinin Sayın Devlet Bahçeli’ye gösterdikleri saygı var.
Sayın Meral Akşener’in İYİ Parti genel başkanlığından gitmek zorunda kalacağı iki ana temel sorunla karşı karşıya kalmasından kaynaklanmaktadır: Birincisi CHP’li cumhurbaşkanı adayı Sayın Muharrem İnce genel başkanlık için bayrak açması, yüzde 30’un üzerinde oy alması. İkincisi de Sayın Akşener Milliyetçi Hareket Partisinden ayrılan ekibiyle TBMM’de görev yaparken anlaşamamasından ve MHP’den düşük oy almasından kaynaklanmakta. Sayın Akşener MHP’den ayrılırken medyanın şişirmesi neticesinde toplumdaki beklenti ise milletvekilliğinde en az yüzde 18’in üzerinde oy alacak, muhafazakâr ve milliyetçi oyları toplayacak, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci tura kalıp cumhurbaşkanı olup parlamenter sisteme dönülecekti. Seçim sathında milliyetçi adayların kırpılması milliyetçi kesimin kenetlenmesini sağlarken Sayın Devlet Bahçeli’nin neden Cumhurbaşkanlığı sistemini desteklediklerini açıklaması toplumdaki algıyı değiştirmiş gözükmekte!
Sonuç olarak beraber yola çıktığı adaylardan Koray Aydın ve Yusuf Halaçoğlu gibi şahsiyetlerle siyaset yapması da kendi sonunu getirmesi düşünülmekte. Yusuf Halaçoğlu’nu aday göstermeyerek diskalifiye etse bile parti içinde Sayın Koray Aydın’ın bulunması Sayın Akşener’in de sonunu getirmesi demektir!
Bizlerin de yıllardır duyduğu, mecliste görev yapan gazeteci dostların dillendirdiği Meral Akşener’in TBMM Başkan Vekili iken beraber çalıştığı kâtip üyeleri şahittir. Meral Hanım’ın Sayın Koray Aydın’ı görünce “Bu adamı görünce kolumdaki tüyler diken diken oluyor” demesi veya “deliriyorum” demesi, Sayın Yusuf Halaçoğlu’nun da “Bu kadın beni delirtiyor” söylemleri yaparken “Ne oldu da Sayın Meral Hanım bu ekiple yan yana gelip Sayın Devlet Bahçeli’yi devirmeye kalktılar ve parti kurup beraber mücadele ettiler” diyen bir sürü mesai arkadaşı var. Sayın Koray Aydın yıllarca MHP’de bakanlık yapmış, MHP Genel Başkan Yardımcılığı yapmış, 7 Haziran seçimlerinden sonrada TBMM Başkan Vekilliği yapmış bir şahsiyet, ancak her zaman da kendini o göreve getirenlerin ayağını kaydırıp lider olmak isteyen bir siyasi kişilik! “Sayın Koray Aydın 1 Kasım 2015 seçimlerinde dışarda kalmasa idi, Sayın Meral Akşener 7 Haziran’da aday yapılıp seçilse idi bugün bu mücadeleler olur muydu” veya bazı basın yayın organlarında geçtiği gibi “MHP’yi ele geçirme operasyonu olmasa idi genel başkanlık mücadelesine girilir miydi?” gibi sorgulamalar yapılırken İYİ Parti genel seçimlerde olduğu gibi yerel seçimlerde doğru adaylarla güç göstermek isteyecek.
Bunu da İYİ Parti Burdur Kurucu İl Başkanı ve birinci sıra milletvekili adayı Sayın Osman Kurt’un seçimlerden sonra yaptığı basın toplantısında da yerel seçimlerde belirleyici konumda olacaklarının emareleri görünmekte idi! Genel seçimlerde CHP ile bir dönem daha beraber seçime girme çabaları olacaktır, TBMM’de olmak isteyecektir. Her ne kadar Sayın Ümit Özdağ “CHP ile yapılan ittifaktan İYİ Parti zarar gördü” dese de hem İYİ Parti CHP ile AK Parti de MHP ile yerelde ve genelde ittifak yapmak mecburiyetinde olduğu gözükmekte! CHP’nin İYİ Parti ile ittifak yaparak yerel seçimlerde güç göstermek isteyeceği gibi AK Parti de MHP ile ittifak yaparak yerelde güç göstermek isteyecektir.
Türkiye’de 70 senedir 2 parti vardır ana siyasi fikirden ayrılıp başarılı olan, biri Demokrat Parti diğeri de AK Parti’dir. Ana siyasi fikirden ayrılıp şu ana kadar isimleri bile telaffuz edilmeyen 50 üzerinde de parti vardır hafızalarda unutulan. Merhum İsmail Cem’in DSP’den ayrılıp YTP’yi kurması, Sayın Cindoruk’un DYP’den ayrılıp DTP’yi kurması ve Sayın Muhsin Yazıcıoğlu’nun MHP’den ayrılıp BBP’yi kurması gibi Sayın Meral Akşener de bazı basın ve araştırma şirketlerinin şişirip topluma sunmasının fayda vermediği Akşener’in de kurduğu İYİ Parti’nin kaderi tarihin tozlu sayfalarında ismi geçen ellinin üzerindeki partilere eklendiği toplum tarafından düşünülmektedir. Başkanlık sisteminde Dünyadaki örneklerine bakacak olursak da 2 veya 3 seçim sonra da doğal olarak küçük partilerin eridiği gözükmekte.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…