Ülke gündemine oturan 2015 Haziran genel seçimleri Burdur’a peş peşe gelen siyasi liderleri ağırlanmasına vesile oldu. Tabi bunun yanında bir taraftan da sayın Cumhurbaşkanının açılış adı altında il il gezmesi ve buna da Burdur’un eklenmesi AK Parti adına çifte miting anlamına geliyor. Her ne kadar sayın Cumhurbaşkanının il il gezerek açılış konuşmalarında bir nevi siyasi parti lideri gibi konuşması AK Partili çoğu seçmenlerde memnuniyet oluştursa da toplumda tepki toplamaya başlamış gözükmekte. Sayın Cumhurbaşkanının “ben diğer Cumhurbaşkanları gibi değil seçilmiş bir Cumhurbaşkanı gibi davranacağım demesi belki bir değişimin işareti olsa gerek. Toplum olarak ya hazmedecek veya tepki toplayıp, halktan uzaklaşacak. Sayın Genel Başkanlarının Burdur’a gelme sıralaması ile tespit ve gözlemlerimizi yazmaya çalışalım.
CHP’de Sayın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu hava muhalefetine maruz kalsa da mitingin başlamasına bir saat kala havanın açmasıyla belki de CHP 13 senedir ilk kez bu şekilde kalabalık bir miting yaptı. Mitingde ilçelerden taşıma yok denecek kadar seçmenin az olması dikkatlerden kaçmadı. Haber ajansların 2 saat önce “Burdur’u sel al aldı” başlığı atması ve havanın açması ile seçmenlerin evlerinden ellerine aldıkları bayraklarla çıkması dikkati çekerken, Sayın Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz’in imajının seçmenlerin toplanmasında etkili olmuş gözükmekte. Sayın Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından sonra sahneye davet edilen aday ve sayın belediye başkanının aldığı alkış ve sevgi seli bunun bir göstergesi olsa gerek. Gözlerden kaçmayan diğer bir konu da miting alanında genç nüfusun nerede ise yok denecek şekilde olmasıydı. CHP’de gençliğin hala kalıplaşmış CHP yapısını kıramayan, partide söz sahibi olmadığının bir kanıtı gözükmekte. Seçmenlerin iktidar olma inancı olsa da bu seçimlerde parti yöneticilerinin inanmış gözükmemesi düşündürücü.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu belki de hayatında Burdur’da yaptığı ve yapacağı en büyük mitingini yapmışa benziyor. AK Parti yöneticilerinin her olasılığı düşünerek getirebilecekleri her vatandaşı miting alanına taşımaya çalışması Burdur ve Isparta imam hatip öğrencilerinin milliyetçi sloganlarla miting alanına girmesi gözlerden kaçmazken, AK Parti yıllardır iktidarda bulunmanın bütün nimetlerinden faydalanmış gözükmekte. Her ne kadar Sayın Başbakan’ın üç vekil verirseniz dördüncü vekiliniz de benim dese de miting alanında bulunan seçmenlerden heyecanlanan seçmen sayısının az olması dikkatlerden kaçmadı. Bu da yıllardır iktidarda olmanın yorgunluğu ve yıpratılmasından kaynaklandığı gözükse de Burdur’da birinci parti olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Tabi bu gerçeği ancak muhalefet partilerinin çalışması lehte ve aleyhte belirleyecek. Tabi parti yöneticilerinin kendinden emin olup, öz güvenleri yerinde olsa da bu heyecanın vatandaşa yansıdığını düşünmek biraz hayalperestlikten öteye gitmez. Hala AK parti liderleri önceki başarılarını yakalayacaklarını seçmenlere inandırmış gözükmemekte. Tabi bunların yanında abartılı bir şekilde binlerce güvenlik görevlisinin ve başbakanın koruma ordusunun zulüme varacak uygulamaları dikkatlerden kaçmadı.
MHP’de Sayın Genel Başkan Devlet Bahçeli belki de ilk kez Burdur’dan sevinerek gitmiş gözükmekte. Isparta’daki mahşeri kalabalığın arkasından bir hayal kırıklığı yaşama korkusu taşıyan partililerin spontane gelişen kalabalığın meydanı doldurması sevinçlerini doruğa çıkarmışa benziyor. Sayın Devlet Bahçeli’nin “üniversite imtihanlarını kaldıracağım” demesi alanda bulunan gençlerin çığlık atması ve bu da mitingde bulunanların nerede ise yarıya yakını olması hala gençliğin partisinin MHP olduğunun bir göstergesi gözükmekte. 2002’den bu yana vekil gönderemeyen Burdur’dan MHP ilk kez bu kadar vekil göndermeye yaklaşmış gözükmekte. Tabi bu da yıllardır vekil gönderemeyen parti yöneticilerinin üzerinde olan baskıyı bir nevi hafifletmişe benziyor.
Halk arasında tiye alınan söylemler: “Salla salla nasıl olsa iktidar olamayacağız”, “öyle yoruldum ki dikelmekten ayaklarımı tavana asıp yatacağım”, “2 verdik 1 bulduk 4 verirsen iki buluruz”, “2 verdik anamız ağladı, 4 verelim sülalemiz ağlasın”, “Kazansak da adam akıllı bir kafayı bulsak” “Ya şu gençliğe bak ne ateşli, lidere bak pili bitmiş”. Bu yazdıklarım miting alanlarından partililerin kendi liderlerine yaptığı tiye almalar saygılarımla….
Not: Bazı kaynaklarda miting alanlarında kişi sayısı verilmekte ve bunun kayıtlı olduğu söylenmekte. Acaba bu devirde hangi birimin tuttuğu kayıta güvenilecek? Asıl rakam toplumun gördüğü ve hafızasına kaydettiği kayıttır.