Altılı masa nerede ise bir senedir toplanıp toplanıp dağılmasındaki beklenti dağ fare doğurdu söylemine dönüştü. Seçmende bu söylemin oluşmasındaki ana sebep olarak altı maddeyi gösterebiliriz. 1. İç piyasada enflasyonun nasıl düşürüleceğine dair kesin çözümlerin olmaması 2. Ülkede bulunan yargı ve adalet sorununu nasıl çözüleceğine dair bir yol haritası oluşturulmaması 3. Türk halkının aşırı derece rahatsızlık duymaya başladığı mülteciler sorununa kulak tıkanması ve bu mültecilerin geriye gönderileceğine dair bir söylem bir vaat bulunmaması 4. Dış politikadaki silah ve savunma sanayisinde kazanılan ivmeye rağmen savunma sanayisine dil uzatılması 5. Türk toplumun kabullenemediği LGBT sorununa karşı çözüm sunulmaması 6. PKK ve FETÖ terör örgütü suçlarından dolayı ceza alan hainlere göz kırpılması Seçmen bu altı ana kategoride avazı çıktığı kadar sitem etmesine rağmen altılı masanın binlerce sayfalık düzenlediği çalışma mutabakatında hiçbirine çözüm gösterilmemiş olması düşündürücü bir detaydır. 1.Seçmen gözünde bakıldığında, enflasyonun nasıl düşürüleceğini ve iç piyasanın nasıl dengeleneceğini duymak ve bilmek istemektedir. Bu sorulara cevap ve çözüm olarak hala beşli çete olarak baktıkları iş adamlarına verilen ihaleleri suçlu bulmak, hazinenin tam takır olmasını neden göstermek, yap işlet devret modeli ile verilen ihalelerden vazgeçileceğini dillendirmek seçmende çözüm yerine gerekçe üretiyorlar algısı oluşturur iken dağ fare doğurdu algısının oluşmasına da vesile olmuştur. 2. Yargı’da ve Ülke’de bulanan adalet sorununa karşı çözüm olarak sadece HSK’de bulunan adalet bakanına ve yardımcısına bağlamaları, yargıda bulunan sorunların nasıl çözüleceğine dair beklentiye bir cevap olarak görülmemektedir. 3.Göçmen konusunda gelecek partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun baş mimar olarak bakılması ürettiği siyasetin nelere mal olduğunun Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylemiyle “çapsız” olarak dillendirmesi ve üretilen çözümlerinde toplum tarafından satın alınmaması göçmenler konusunda büyük beklenti içerisinde olan seçmenin hayal kırıklığına uğramasına sebep olduğu görülmektedir. 4.Altılı masayı oluşturan liderlerin ortak açıklamalarına bakıldığında; “nerede bulunan gazlar, nerede keşfedilen petrol, milli imkanlar  ile üretilen İHA, SİHA ve Kızıl Elma ile ilgili hesap soracağız, İHA ve SİHA’lar cellat bunlar dağdaki gerillaları sorgusuz öldürülüyorlar” açıklamaları ve dahi Türkiye’nin özlemini duyduğu milli otomobili olan TOGG için “oyuncak araba yapılıyor, parçalar yurt dışardan alınıyor söylemleri” ile karalama kampanyaları yürütmeleri seçmen tarafından destek görmemektedir. Seçmen, Milli ve Ülke karşıtı hiçbir söylemi ve hiçbir fikri desteklemeyeceğini her fırsatta göstermektedir.   5.Türk toplumunun kabullenemediği LGBT ve İstanbul sözleşmesi olarak bilinen konuları gündeme gelmesi altılı masa içinde dahi bunun gerilim oluşturması şayet seçilirlerse o zaman nasıl anlaşacaklar tezadını bir kez daha su yüzüne çıkarmıştır. Saadet Partisi ve İyi Partinin kırmızı çizgi olarak baktıkları konuları üstünün şimdilik örtülmesi seçmen tarafından sandıkta tepki cevabı verileceği sokakta konuşulmaktadır. 6. PKK ve FETÖ terör örgütünden oldukları gerekçesiyle kamudan ihraç edilen kişilerin nerede ise kamuya geri dönmelerini sağlamak için çalışmanın olduğu ve bu çalışmaların gün yüzüne çıkması ve gezi olaylarının baş mimarı olarak bilinen Osman Kavala’nın altılı masadaki bir liderin akrabası çıkması seçmen tarafından bir diğer tepki gerekçesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programına katılan CHP lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, çocuk katili PKK Terör örgütünün ele başı olan Abdullah Öcalan’a özgürlük isteyen ve bugüne kadar birçok askerimizin, vatandaşımızın şehit olmasında parmağı olan Selahattin Demirtaş için, “Kendisine buradan selamlarımızı gönderelim. Haksız bir şekilde içeride tutulduğunu biliyorum” söyleminde ve açıklamasında bulunması seçmenin sinir uçlarıyla bilerek ve kasti bir şekilde oynandığını ortaya koymaktadır. Sonuç olarak bakıldığında iktidarın devlet idaresinde zafiyet oluşturduğu, kamu kurum ve kuruluşlarına hala FETÖ iktisatlı kişilerin alındığını, Cumhur İttifakı içinde yer alan MHP’nin de bu durumdan rahatsız olduğu, Sayın Cumhurbaşkanının hale yalnız kaldığı ve HÜDAPAR ile görüşme yapılmasının seçmen tarafından kabul görülmediği ancak bu sorunların oluşmasında yerel idarecilerin payının çok olduğu görülmektedir. Fakat tüm olumsuzluklara rağmen seçmenin tercihi hala Cumhur İttifakı üzerine yoğunlaştığını görebilmekte iken terör örgütü ve yandaşlarına selam yollayanlar ile aynı yolda yürümeyiz tepkileri sokakta konuşulan hasbihâller arasında önemini korumaktadır. Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile