Halkın beklentilerini, sorunlarını değil,  kendi ideolojilerini anlatmaya çalışan siyasilerimizin, halkın da bunu yediğini düşünmeleri bir komediye dönüşüyor. Burdur Valiliği öncülüğünde BAKA destekli Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde düzenlenen Burdur İli Gelişim ve Değişim Çalıştayı  da bunun bir göstergesi oldu.  13 Ekim 2015 Salı günü düzenlenen çalıştayda politikacılar tam bir curcuna havası estirdiler.  Bir haftadır sineye çekelim, bir şeyler yazıp eleştirmeyelim dedik, ancak yaptıkları hataları görüp, özür dileyecekleri yerde hala doğru yaptıklarını zanneden politikacılarımıza bir kaç cümle yazmak, laf söylemek, bu toplum adına bir görev olduğunu kendime atlettim. Çalıştayı düzenlemekteki gaye; bir ilin sorunlarını ve çözüm yollarını Sivil Toplum Kuruluşlarının,  siyasilerin, ilin önde gelen iş adamlarının ve akademisyenlerin fikir üreterek, çözüm yolları üretmeleridir. Burada sen- ben atışması, geçmişin eleştirilmesi sadece çalıştayları tıkamaktan başka işe yaramaz, bu düşünce ile çalıştaylar fikir üretme yeridir. Kürsüye çıkan politikacılarımızdan biri yıllardır muhafazakâr iktidarlar tarafından Burdur’a yatırım yapılmadığını, yanlış yönetim sayesinde Burdur’un bu hale geldiğini anlatmaya çalışsa da fikir üreteceği yerde kuru siyasetten öteye gitmemesi,  çalıştayın ruhuna ters düşmekten kurtulamadı.  Solonda bulunan konuklardan bazılarının “25 sene senin gibi zihniyet Burdur’u yönetti, önce kendinize bakın” söylemlerinin konuşulması çalıştayın ruhuna zarar vermiş oldu. Kürsüye çıkan diğer politikacımız da aynı zembereği boşalmış saat gibi 13 senedir iktidarın Burdur’a yaptığı yatırımlarından bahsederken, siyasi polemiğe girerek solona şirin gözükmeye çalışmaktan ileri gidemedi yani, fikir üreteceği yerde iktidar partisinin Burdur’a yaptığı yatırımları ballandıra ballandıra anlattı. Yani fikir üretileceği yerde siyasi şov yaptı.  Tabi solondaki konukların içten içe “bu kadar hizmet aldık da Burdur’un hali ortada, şov yapma” diye fısıldayışları…. STK başkanları  “Bu çalıştayın yapılacağı önceden neden haber verilmedi? Bizler neden hazırlık yapmadan buraya davet edildik?” söylemleri gün yüzüne çıkarken, oturduğum koltuğun arka sırasında oturan akademisyen dostumun “kaç senedir STK başkanısın Burdur’un sorunlarını bilmiyorsan o koltuğu neden işgal ediyorsun?” serzenişi çalıştayın nasıl geçeceğinin bir göstergesi idi. Çalıştayın düzenlenmesi konsepti eleştirilebilir ancak Burdur’da böyle bir çalıştayın da düzenlenmesi başlangıç olarak kabullenecek bir başarıdır. Çalıştay çıkışında bir dostumun söylediğini aynen aktarıyorum: (seçim zamanı olmasa bunların çoğu buraya gelmez, çünkü bunlarda çalıştaylarda fikir üretecek akıl yok; bunlar bu toplumu aptal zannediyor… ) Keşke Burdur Belediye Başkanı Ecz. Ali Orkun Ercengiz ve Isparta Belediye Başkanı Yüksek Mimar Yusuf Ziya Günaydın gibi siyasi çekişmelerden sıyrılıp, birbirlerine verdikleri destek gibi siyasetçilerimiz de o çalıştayda ortak fikir üretseydi… Bir sonraki  yazımızda buluşmak dileğiyle, hoşça kalın…