Kim ne derse desin bu ülkenin ekonomik yapısı ileriye gitti, güçlendik, toplum rahatladı, kendi silahımızı, kendi deniz altımızı, kendi insansız hava araçlarımızı yapıyoruz, dünya devletleri ile boy ölçer durumdayız, kendi yağımızla kavruluyoruz, o yüzden de % 50 oy alıyoruz deseler de bana vız geliyor. Neden mi?
Haçlı orduları yıllarca Osmanlı’yı yıkmaya çalışıp başarısız olunca şu karara varırlar: ‘’Bu Osmanlı ordusunda bu iman oldukça bizler devamlı başarısız kalırız en iyisi savaşmaktansa Osmanlının içine hurafeler sokarak inançlarını yok edelim.’’ Yıllarca bu minvalde dini İslam’ın içine hurafeler sokmaya çalışarak toplumun inanca bağlı cesaretini kırdılar. 2004 yılından itibaren haçlı ordularına da gerek kalmadı. İslam’ın içine girmeyen hurafe kalmadı ve bunun da devlet eli ile yapılması insanın zoruna gidiyor. Önceleri dinler arası diyalog, ılımlı İslam modeli, kutlu doğum haftaları ile zırvalayan zevatı muhteremler şimdileri de ne olduğu belli olmayan Ramazan geceleri kutlamaları yapıyor. Belediyelerin iftar çadırları, Tv ekranlarında kendinden geçmiş geri zekâlıların saz ve müzik eşliğinde ilahi söylemeleri, düzenlenen gecelerin İslam’la hiç bağı olmayan bir kültürle yapılması bir müslümanı delirtmeye yetiyor. Bunu da sözde muhafazakâr bir iktidar döneminde kendi belediyelerin öncülüğünde yapılması düşündürücü. Şimdi soruyorum, bu geceleri düzenleyen iftar çadırlarını kuran Tv ekranlarında şaklabanlık yapan hoca görünümlü zevatlara soruyorum.
- Ilımlı İslam kelimesi hangi geri zekâlının fikri idi. Neden devlet olarak peşine takıldınız.
- İslam dininde dinler arası diyalog diye bir fikir nerden çıktı? Bu fikir ile Allah-u Teala’nın kaldırdığı diğer dinlere inanmış olmuyor musunuz? İslam dininde dinler arası diyalog var mı?
- Kutlu doğum haftasını hangi geri zekâlı attı da peşine düştünüz. İslam dininde kutlu doğum haftası denen bir şey var mı da gereksinim duydunuz. Peygamber efendimizin doğumu belli değil mi?
- Belediyeler üzerinden milyonlarca para harcanıyor. Yok iftar çadırları yok Ramazan eğlence geceleri. Şimdi soruyorum ‘’Eskiden Ramazan gecelerinde dini İslam’ı anlatan Ramazan ayının idraki için konferanslar verilmez miydi?’’ Şimdi ise bunların yerini türkü şarkı mı aldı? Bizler bilmiyor muyuz yemek verilen çadırlara kaç oruç tutan ihtiyaç sahibi geliyor. Sizlerin görevi sosyal belediyecilik olarak fakirleri ihtiyaç sahiplerini doyurmak mı, yoksa oruçla hiç alakası olmayan ihtiyacı olmayan zatı muhteremlere yemek yedirmek mi? Yoksa bazı sözde sanatçılara organizatörlere para kazandırmak mı?
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile. Ramazan ayının bereketi üzerinize olsun.