Geçen 24 Mart Cumartesi günü Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Temel Karamollaoğlu Saadet Partisi’nin genişletilmiş il divan toplantısına katılmak için Burdur’a geldi. Sayın Karamollaoğlu’nun Burdur’a gelişi hiçbir siyasi partinin yapmadığı şekilde gösterişli gözüktü. 250’nin üzerinde araçlarla konvoy yapan Saadet Partililer cadde üzerinde hafızalarda “neler oluyor?” sorusunu sordurttu. Her ne kadar her aracın içinde bir kişi olsa da bu intibayı bırakmaya çalışmaları dikkatlerden kaçmadı!
Salona gelindiği ise sadece araçlardan inen 250 kişinin olması partililerde hayal kırıklığı oluştururken muhalefetten sadece İYİ Parti’nin olması görevden uzaklaştırılan FETÖ bağlantılı kişilerin bulunması da dikkat çekti. Şeker fabrikaların özelleştirmesine karşı çıkan Şeker İş Sendikası personelini salona bir miting havası oluşturmak istemesi başarılı olmuşa benzemiyor! Sanırım TV ekranlarında algı oluşturmaya çalışan medya sahada başarılı olmamış. Çünkü eğer Şeker İş üyeleri olmasa salonun yarısı boş gözükecekti.
Şeker İş’e bağlı işçilerin “Şeker vatandır, vatan satılmaz!” sloganları boş bir mücadeleden ileriye gitmese de Sayın Karamollaoğlu’nun konuşmasında silahlı kuvvetlerinin Afrin başarısının siyasi malzeme yapılmaması, şekerin milli bir beka sorunu olduğunu söylemesi ve halkın yargıya güvensizliğinin yüzde 85 olduğunu söylemleri ile dikkat çekerken liyakat ve dürüstlük üzerine söylemlerde bulundu. Merhum Özal’ın “Bu Amerikalılar Irak’ı işgal edecek, Torumtay Paşa karşı çıktı, dik durdu, istifasını verdi” demesi, eski genelkurmay başkanının dürüst ve liyakatli bir duruş gösterdiğini söylemesine söylem hatası olarak bakıldı! Sayın Merhum Özal’ın o duruşuna sadece Merhum Türkeş destek vermiş; Merhum Demirel ve merhum İnönü karşı çıkmıştı! O yüzdendir ki Türkiye olarak 40 senedir PKK ile mücadele ettik, binlerce şehit verdik. PKK’nın Kandil’e Kuzey Irak’a yerleşmesinin bu sayede olduğu bilinmekte. Tabi akıllara eski Refah Partili milletvekillerinin kaçırılan askerleri PKK’nın elinden alıp getirirken zafer kazanmış bir edayla PKK ile yapılan pazarlıklar hafızalarda! Sayın Karamollaoğlu’nun söylemlerinin Sayın Kılıçdaroğlu’nun, Sayın Meral Akşener’in ve HDP’nin söylemleriyle benzer olması dikkatlerden kaçmadı.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…