CEMALETTİN BEKTAŞ
Köşe Yazarı
CEMALETTİN BEKTAŞ
 

SEÇİMLERDE KİLİT PARTİ MHP Mİ?

Hangi araştırma şirketi ne sonuç çıkarırsa çıkarsın seçimlerin kaderini belirleyen partinin MHP olma ihtimali yüksek gözükmekte…   Neden mi? Sol cenahın seçmen profiline baktığımızda Atatürkçü, milliyetçi çizgiden gelen seçmenlerin ikilemi gün yüzüne çıkmış durumda. CHP’de milletvekili olan Gürsel Tekin’in “HDP’ye bakanlık verilebilir.” demesi, Sezgin Tanrıkulu’nun PKK’lı teröristler için “İHA, SİHA fabrikalarının kapatılması lazım, gerillalar sorgusuz sualsiz öldürülüyorlar.” Demesi, Ünal Çeviköz’ün; “Bizim Karabağ’da ne işimiz var. Libya’da ne işimiz var. Silah veriyoruz ne gereği var.” Demesi, ‘Finlandiya ve İsveç’e biz iktidar olduğumuzda böyle sorunlar yaşanmayacak’ söylemi, İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın ise; “askeriyenin içinde zikir çeken subaylar var bizler gereğini yapacağız.” demesi sonunda da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun; “KHK ile ihraç edilen FETÖ’cü ve PKK’lıların toplumun anladığı kadar içerdeki sanıkları affederek görevlerine geri dönmesini sağlayacağız.” demesi seçmen tarafından olumlu karşılanmadı. Bu söylemlerin bir üst akılları tarafından hem milletvekillerine hem de Sayın Kılıçdaroğlu’na söylettirildiği toplum tarafından algılanmakta. Atatürkçü ve milliyetçi seçmenlerin gideceği partinin oy verilebilir olarak gördükleri sadece MHP’nin olması, MHP seçimlerin belirleyicisi kilit partinin MHP olduğunun bir göstergesidir.   MHP’den ayrılarak İYİ Parti’yi kuran Meral Akşener ise istenilen rüzgârı yakalayamadığı görünmekte. Yıllarca Sayın Devlet Bahçeli’yi iktidara gelmeyişlerinin önünde bir engel olarak gören Meral Akşener’in ekibi de dağılmak üzeri söylemlerinde ekonomiden çok Türk toplumunun sinir uçlarında siyaset yapmaya çalışırken sözde orta sahayı toplama gayretleri boşa çıkmış durumda. Bugün İYİ Partililer dışarı vurmasa da söylemlerinde partiye çok sayıda ülkücülerin geri dönme gayretleri olduğu, seçim sathında MHP’ye verecekleri seçmen kitlesinin olduğu bilinmekte. Akşener’in 6-7 Ekim olaylarında 57 kişinin katili olarak bilinen Selahattin Demirtaş’ın salınması ve “gelirse misafir ederiz” söylemi FETÖ’nün TV ve gazeteleri kapanınca sıra padişahlığa dönüyor söylemi, Yavuz Ağıralioğlu’nun Gürsel Tekin’e çıkışını Ümit Dikbayır’ın; “boşa konuşmayın” söyleminden umduğunu İYİ Partide bulamayan pişman olan ülkücülerin geri yuvaya dönmeleri gayreti olduğu gözlenmekte.   AK Parti kanadına gelecek olursak binlerce seçmenin veya kararsız olarak bakılan seçmenlerin 20 senedir iktidarda yıpranması ve yerelde umduğu hizmeti alamayan, kişisel olarak kırgınların MHP’ye oy vereceği bilinmekte. Bu hem parti içinde dillendirilmekte hem de siyasal olarak bakılmakta. Erdoğancı olarak bilinen Türkiye’de belirli bir karşılığı olan Başkan Erdoğan’ın partisinin MHP’den alacağı oyla seçilme şansının yüksek olduğu, milliyetçi ve muhafazakâr kemik seçmenin de MHP’ye oy vereceği düşünülmekte. Tabi yerelde yapılan yanlışlıkları atanan ve atanacak idarecilerin FETÖ ve PKK sempatizanı olması, bunu da vatandaşın eleştiri sınırlarını aşacak şekilde dilendirmesi.   Dünyada ki küresel ekonomik sıkıntıların baş göstermesi Rusya Ukrayna savaşından kaynaklanan enerjinin silah olarak kullanılması, Avrupa birliğinde binlerce ailenin Türkiye’de kışı geçirmek zorunda olduğunu bilen, Avrupa’da yaşayan vatandaşların Rusya’ya yaptırımların sonucunu tartışırken iktidarın eleştirilecek konularını eleştirmeden sadece siyasal olarak bakmaları, “Tayyip Erdoğan gitsin de ülke ne olacaksa olsun” düşüncesi MHP’yi kilit parti yaptığının bir göstergesi olarak karşımıza çıkmakta…   Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…
Ekleme Tarihi: 06 Eylül 2022 - Salı
CEMALETTİN BEKTAŞ

SEÇİMLERDE KİLİT PARTİ MHP Mİ?

Hangi araştırma şirketi ne sonuç çıkarırsa çıkarsın seçimlerin kaderini belirleyen partinin MHP olma ihtimali yüksek gözükmekte…

 

Neden mi?

Sol cenahın seçmen profiline baktığımızda Atatürkçü, milliyetçi çizgiden gelen seçmenlerin ikilemi gün yüzüne çıkmış durumda. CHP’de milletvekili olan Gürsel Tekin’in “HDP’ye bakanlık verilebilir.” demesi, Sezgin Tanrıkulu’nun PKK’lı teröristler için “İHA, SİHA fabrikalarının kapatılması lazım, gerillalar sorgusuz sualsiz öldürülüyorlar.” Demesi, Ünal Çeviköz’ün; “Bizim Karabağ’da ne işimiz var. Libya’da ne işimiz var. Silah veriyoruz ne gereği var.” Demesi, ‘Finlandiya ve İsveç’e biz iktidar olduğumuzda böyle sorunlar yaşanmayacak’ söylemi, İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın ise; “askeriyenin içinde zikir çeken subaylar var bizler gereğini yapacağız.” demesi sonunda da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun; “KHK ile ihraç edilen FETÖ’cü ve PKK’lıların toplumun anladığı kadar içerdeki sanıkları affederek görevlerine geri dönmesini sağlayacağız.” demesi seçmen tarafından olumlu karşılanmadı. Bu söylemlerin bir üst akılları tarafından hem milletvekillerine hem de Sayın Kılıçdaroğlu’na söylettirildiği toplum tarafından algılanmakta. Atatürkçü ve milliyetçi seçmenlerin gideceği partinin oy verilebilir olarak gördükleri sadece MHP’nin olması, MHP seçimlerin belirleyicisi kilit partinin MHP olduğunun bir göstergesidir.

 

MHP’den ayrılarak İYİ Parti’yi kuran Meral Akşener ise istenilen rüzgârı yakalayamadığı görünmekte. Yıllarca Sayın Devlet Bahçeli’yi iktidara gelmeyişlerinin önünde bir engel olarak gören Meral Akşener’in ekibi de dağılmak üzeri söylemlerinde ekonomiden çok Türk toplumunun sinir uçlarında siyaset yapmaya çalışırken sözde orta sahayı toplama gayretleri boşa çıkmış durumda. Bugün İYİ Partililer dışarı vurmasa da söylemlerinde partiye çok sayıda ülkücülerin geri dönme gayretleri olduğu, seçim sathında MHP’ye verecekleri seçmen kitlesinin olduğu bilinmekte. Akşener’in 6-7 Ekim olaylarında 57 kişinin katili olarak bilinen Selahattin Demirtaş’ın salınması ve “gelirse misafir ederiz” söylemi FETÖ’nün TV ve gazeteleri kapanınca sıra padişahlığa dönüyor söylemi, Yavuz Ağıralioğlu’nun Gürsel Tekin’e çıkışını Ümit Dikbayır’ın; “boşa konuşmayın” söyleminden umduğunu İYİ Partide bulamayan pişman olan ülkücülerin geri yuvaya dönmeleri gayreti olduğu gözlenmekte.

 

AK Parti kanadına gelecek olursak binlerce seçmenin veya kararsız olarak bakılan seçmenlerin 20 senedir iktidarda yıpranması ve yerelde umduğu hizmeti alamayan, kişisel olarak kırgınların MHP’ye oy vereceği bilinmekte. Bu hem parti içinde dillendirilmekte hem de siyasal olarak bakılmakta. Erdoğancı olarak bilinen Türkiye’de belirli bir karşılığı olan Başkan Erdoğan’ın partisinin MHP’den alacağı oyla seçilme şansının yüksek olduğu, milliyetçi ve muhafazakâr kemik seçmenin de MHP’ye oy vereceği düşünülmekte. Tabi yerelde yapılan yanlışlıkları atanan ve atanacak idarecilerin FETÖ ve PKK sempatizanı olması, bunu da vatandaşın eleştiri sınırlarını aşacak şekilde dilendirmesi.

 

Dünyada ki küresel ekonomik sıkıntıların baş göstermesi Rusya Ukrayna savaşından kaynaklanan enerjinin silah olarak kullanılması, Avrupa birliğinde binlerce ailenin Türkiye’de kışı geçirmek zorunda olduğunu bilen, Avrupa’da yaşayan vatandaşların Rusya’ya yaptırımların sonucunu tartışırken iktidarın eleştirilecek konularını eleştirmeden sadece siyasal olarak bakmaları, “Tayyip Erdoğan gitsin de ülke ne olacaksa olsun” düşüncesi MHP’yi kilit parti yaptığının bir göstergesi olarak karşımıza çıkmakta…

 

Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.