1985’lerde rahmetli Özal zamanında bu kavram oluştu. Siyasetteki yağdanlıklar liderin etrafında Çin setti gibi örüldü. Görevde olan başbakan, cumhurbaşkanı veya holding sahiplerinin ve daha da ileri gidilerek cemaat gözüken liderlerin etrafında biriken bu gurupların ne dini, ne ideolojisi ayrıca devlet - millet kavramı olmadan sadece çıkarları uğruna başa geçen ister siyasetçi veya isterse diğer alanlarda olsun “sen çok yaşa padişahım” söyleminden ileri gidilmedi…
Rahmetli Özal’ın ‘papatyaları’ ve ‘sultanları’, Tansu Çiller’in ‘göz bebekleri’, Rahmet Demirel’in ‘kapital oyuncakları’ bunların bir örneği idi. Liderlerin yaptığı yanlışlıkları uyarmak yerine “çok doğru yapıyorsunuz” diye yanlışı bile savunan yağdanlıklar…
Bugün ülke gündeminde TV kanallarında bakıldığında geçmiş liderlerin yağdanlığını yapanlar bugün Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yağdanlığını yapmaktan geri durmamaktalar.
Bir önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi bir ülkenin milli eğitimi, yargısı, diyaneti ehil kişilerden olmazsa o ülke sıkıntı çekmek mecburiyetindedir. Bugün bu millet hala sıkıntı çekiyorsa bu üç ana unsuru liyakatli idarecilerle dolduramayışımızdandır.
15 senelik AK Parti iktidarına bakıldığında ise sayın eski başbakan, geleceğin başkanı şu anki Sayın Cumhurbaşkanı çektiği sıkıntı ve ülkede olan sorunların tek sebebi yağdanlıkların fikir ve proje üretmeyişinden kaynaklanmaktadır. Yapılan yanlışlıkların ülkenin nerede ise felakete sürüklenmek üzere geldiği 15 Temmuz darbe teşebbüsünün yegâne sebebinin bu yağdanlıkların gerçek bilgi ve öngörülerinin liderlerine veremeyişinden kaynaklanmaktadır.
Osmanlının dağılmasını 33 sene erteleyen 34. Osmanlı padişahı 2. Abdülhamid Han bu başarısının altında karşı istihbaratı iyi organize ederek ve istihbarat ayağını kurmak yer almaktadır. Osmanlının 33 sene dağılmasını durdurmasının sebebini sorduklarında şu cümleyi kurmuştur: “Ben ne vezirlerime ne de sarayda görev yapanlara şüphe ile bakmadım ancak halkımdan ve kefere memleketlerinde görev yapan vatan evlatlarından aldığım bilgilerle benim vezir ve sarayda görev yapanların bilgilerini bir karar vermeden karşılaştırdım.”
Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu ülkede sistemin değişmesi ile oluşacak yeni düzende istihbarat ayağını iyi kurup devletin yapılanmasını yağdanlıklarla değil vatan evlatları ile hukukun işlediği liyakatli insanların görevde olmasıyla yapmalıdır. Yıllarca Sayın Cumhurbaşkanı “Bunların tabanı hizmet, ortası ticaret, tavanı hainlik” deyinceye kadar kucak kucağı olanları, o gurubu kullanarak ihale alabilmek, şaklabanlık yapıp “Hoca Efendi” diyerek salyalarını akıtanlardan kurtulup, ülkenin önünü açıp bu sıkıntılardan kurtarmak mecburiyetindedir…
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…