Bu ülkenin başına bela olan, halka silah sıkan bu vatan hainlerine kimler bulaştı ise en ağır cezayı verilmesini bekleyen biri olarak Sayın Süleyman Mutlu hakkında bir şeyler yazmazsam vicdanım rahat etmeyecek!
Sayın Mutlu’yu belediye başkanı olmadan önce tanıyan biri olarak 17/25 Aralık’tan sonra bu hainlerle nasıl mücadele ettiğini bilmekteyim. Önceleri bütün ülkede olduğu gibi Sayın Mutlu da bu hainlere inanmış olabilir ancak iyi bir Sayın Cumhurbaşkanımız sevdalısı olan Sayın Mutlu bu hainlerle mücadele eden biri olarak Bucak halkı tarafından da bilinmekte.
Sayın Mutlu’nun Bucak halkı tarafından sevilmesinin ve basının da dikkatini çeken biri olmasının aslında sır perdesi Sayın Mutlu’nun proje adamı olması, seçildiği günden itibaren mutlaka ürettiği projeleri hayata geçirebilmek için Ankara’yı üs edinmesidir. Basın mensupları olarak bildiğimiz kadar projesiz Ankara’ya gitmeyişidir. Bu da Bucak ilçesinin görünümünden alında sosyal faaliyetlerine varıncaya kadar yansımasından kaynaklanmaktadır.
“Şeriatın (adaletin) kestiği parmak” acımaz atasözünden yola çıksak bile Bucak halkı Sayın Mutlu’nun neden içeri alındığını ve neyle suçlandığını bilmeyişi tepkilere sebep olmuşa benziyor. Tutuklandığı gün tepkilerin olması halkın “bu tutuklamanın arkasında siyaset yatıyor” algısı oluşması, Yargıyı da zan altında bırakmış gözüküyor!
Bucak halkında bu algının oluşması Yargıya zarar verdiği gibi halkın dillendirdiği gibi “bu olayda Sayın Mutlu’nun önünü kesmek istiyorlar; gelecekte milletvekili idi, Bucak ilçesinin kaderini değiştiren bir belediye başkanı idi” söylemleri daha çok su götüreceğe benzemekte.
Sonuç olarak toplumdaki algı “Sadece Sayın Mutlu tutuklanmadı, Bucak halkı tutuklandı, Bucak ilçesinin geleceği tutuklandı” anlayışı ateşle oynamak isteyenlerin son oyun sahası olsa gerek.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileğiyle…