2002’den beri iktidarda olan AK Parti’nin yıllarca horladığı, hiçbirini idari kadroya getirmediği, vatan millet sevdasından başka bir şey düşünmeyen ülkücü camiadan bahsediyoruz!
15 Temmuz’da bu bayrak için bu toprakların üzerinde emelleri olan dış güçlerin karşısına çıkan, canını veren, 1980 öncesi vatan millet uğruna bedel ödeyen, hatası ile sevabı ile kalbinde vatan sevdası olan bir hareket…
Tarihi bir ilçe olan Tefenni, tarihi bir festivale ev sahipliği yaparak Akdeniz Bölgesinde festivallerin nasıl yapılacağının bir örneğini gösterdi. Muhalefet partisinden olmasına nazaran toplumun sinir uçlarına değerek halkın festivale nasıl sahip çıktığının da bir örneğini gösterdi. CHP’lisini, AK Partili ’sini, MHP’lisini bir araya getirmenin mutluluğunu yaşayan Sayın Belediye Başkanı Ümit Alagöz sunucunun da dediği gibi “Tefenni’nin artık bir ümidi var” sloganına dönüşmüş durumda, nasıl olmasın ki! Muhteşem bir festival alanı ve ilçede olan değişim! Festival alanında karşılaştığım bir eğitimcinin sohbet esnasında söylediğini dilim döndüğü kadar aktarmaya çalışacağım.
“2002’de bu iktidar hükümet olma şansını yakaladı, iktidara gelirken muhafazakârlar - ülkücüler oy verdi, sebep olarak da “Nasıl olsa bizler iktidara gelemiyoruz, en azından fikrimizi bilen, vatan aşığı birileri iktidara gelsin!”
“İktidara gelen AK Parti önce ne kadar milliyetçi-ülkücü kadro varsa temizledi, sadece içimizde çıkar uğruna bulunan, ülkücülükten bahsedip türkücü kesim kaldı! Bunlar da zaten seçim günü, AK Parti iktidara geldiği gün AK Partili oldular. 2002’den beri hükümetin içinde yapılan bütün hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet çarkının içinde de menfaat uğruna AK Parti’nin içinde bulunan bu soysuzlar oldu!”
“Yıllarca hiçbir idari kadroya alınamadık, kıyılarda köşelerde kaldık, ezildik – horlandık, birine bir şey söylesek dönmeler ‘bizler de eski ülkücüyüz’ dediler, bizlere bedel ödettirdiler, devletin bütün birimlerine çıkar uğruna bu FETÖ’cüleri yerleştirdiler!”
“15 Temmuz oldu, bu hainlerin iç yüzü gün yüzüne çıktı. Ha dedik ‘devlet bizlerin de kıymetini anlar, en azından liyakat üzerine alırlar’ diyerek ayrıcalık istemedik!
“Ne oldu; eğitimcisinden alınki işçisine varıncaya kadar, memurundan alında bürokratına varınca kadar, belediyelerimize verilen ‘toplum yararı’ işçilerine kadar yeniden dizayn edilerek, AK Parti’ye sözde yakın olanlar eski FETÖ kırıntıları iş başına gelmeye başladı. Yani olan yine ülkücülere oldu. Bürokrasi FETÖ ile mücadele ediyorum sanırken etrafındaki FETÖ kırıntıları kral kesildi! Referandumda Sayın Cumhurbaşkanımızı bu hainlere karşı savunmamızın bedelini mi ödüyoruz?”
Eğitimci arkadaşın söyledikleri genel anlamda bu idi ancak bu konuşmanın sonunda “Bizleri ezseler de, hakkımızı yeseler de, yıllarca bunlardan çeksek de bizler ülkücüyüz, bu vatan için, bu topraklar için, bu bayrak için bu zulüm çekilir. Sadece bizler mahşerde bunu yapanlardan şikâyetçi olacağız, hakkımızı helal etmeyeceğiz!” demesi düşündürücü!
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…