Kimi zaman bu satırlardan Özçelik’in yanında durdum, kimi zaman ise en ağır bir şekilde eleştirdim. Gazeteci olarak kimi zaman “Bayramcısın” olduk kimi zaman da davasından taviz vermeyen yılların taş medreseli ülkücüsüne Sayın Özçelik’in söylemiyle “CHP’li Ercengizci” olduk… Eski defterlere aldığım notlara bakarken üç dönem kuralından dolayı 24. dönem milletvekilliğine aday yapılmadığı zaman Sayın Özçelik için; “Sayın Özçelik’in ….. ararsınız” diye başlık atmıştım. Sayın Özçelik’in çevresindeki beslemeler dahil hiç kimse kalmamıştı bendenize, “Özçelik’in hükmü bitti artık yeni bir sayfa açtık. Yetti Burdur’un geleceğiyle oynadığı.” söylemleri hala kulaklarımda. Sayın Özçelik’in en büyük zaafı da bu insanları beslemesi. Ötekileştirme politikalarından uzak durmaması, AK Parti genel merkezin kararı beklenmeden Sayın Özçelik’e kesin birinci sıradan adaymış gibi görüp sıralama üzerinde yorum yapılmaya başladı. 2019 yerel seçimlerinde Sayın Deniz Kurt AK Partiden aday olduğunda Sayın Özçelik’e şu cümleyi kullanmıştım; “İYİ Partiye giden milliyetçi ve ülkücü idarecilerin MHP’den gitmesinin tek sebebi 15 Temmuz’a kadar yaptığınız kıyımdır. Bu kişilerin partiye geri dönmeleri için çağırın ve helalleşin seçimi böyle alabilirsiniz.” Dediğimde tam tersini yapmışlardı. Hiçbir ülkücü idareciyi işe geri vermedikleri gibi kıyım halen devam etmektedir. Bu algıya geçmeden önce Burdur tarihinde siyaseten kendini yetiştiren, siyasetin nasıl yapılabileceğini öğrenen bunu da Burdur halkına öğreten bir siyasetçi olarak, siyasete atılmaya kalkan şahsiyetlerin örnek aldığı “bende Özçelik gibi olabilsem” dediği, Sayın Özçelik’e; “Burdur’un ve ilçelerin ne kadar sorunu varsa parti ayırt etmeden bütün belediyelerin yanında ol, yardımcı ol, Burdur siyaseti abilik yapacak bir şahsiyet arıyor. Burdur halkı sizlerden bunu bekliyor.” diye bir cümle kullanmıştım. Sayın Özçelik yeni seçildiği gün gibi hiç değişmedi… Bırakın siyasette abilik yapmayı, ötekileştirdi. Bir telefondan işin olması için ararken diğer telefondan olumsuz konuştuklarını duyuyoruz veya öyle lanse ediliyor. AK Parti cenahında “ak saçlılar” olarak bilinen şahsiyetlerin “siyasete Özçelik ile girdik, reise Özçelik’le bağlandık.” söylemlerini de yabana atmamak gerek. Gelelim diğer taraftan da Sayın Özçelik’in milletvekilliği bitince siyasi arenadan çekilince; “Ankara’ya yerleşeceği, hastanesi olduğu, diğer vekiller gibi Burdur’u unutacağı, kırmızı plaka olmadan Burdur’a adım atmaz” söylemleri konuşulmakta. Gelelim AK Partinin Burdur’daki iki milletvekili nasıl çıkarırız algısına…  Söylemlerin başında; “Sayın Özçelik 5 dönemdir vekil, bürokraside tanımayan yok, yapmayacağı ve halledemediği iş yok, Burdur’un yüz senelik değişimini sağladı. Burdur halkından tanımadığı kimse kalmadı, yeni doğan çocuk şu anda oy kullanıyor, hangi köye gidersek gidelim Özçelik en büyük ilgiyi görüyor. Köylü Ahmet ağadan Ayşe nineye kadar her kesimle ilişki kurabiliyor. Mutlaka bir ailenin işine yaramıştır, dokunmadığı vatandaşımız yok, AK Parti yıllardır iki vekille temsil ediliyor.” Bir de Bucak’ın eniştesi Bucak kanadını da çok iyi tanıyor.  Bugün ‘İYİ Parti ve CHP 41 ilde ittifak yapacak’ diye haberlerde geçiyor. Bu ittifakın içinde Burdur’un olması muhtemel… Olursa tek çare Bayram Bey’in ikinci sırada aday olması yoksa iki vekil çıkaramıyoruz söylemi buna ülke genelinde olan ekonomik sıkıntıları ve enflasyonu da eklersek halkın tespitinde yabana atmamak gerek. Bu da Sayın Özçelik’in hala AK Parti kanadının sürükleyicisi olarak görmelerinden kaynaklandığının göstergesi olsa gerek. Sayın Özçelik için sadece Burdur merkezde bir tepkinin olduğu varsayılıyor… Sayın Özçelik’in halkın bu söylemlerine ayak uydurur mu bu topa girer mi bilinmez. Her seçimi kendi mecrasında değerlendirmek gerekir. Günü geldiği zaman konjonktüre göre değerlendirmek lazım. Bu söylem o kadar ileri gitti ki artık AK Parti seçmenlerin dahi 1 – 1 - 1 algısı oluşarak hafızalara  yerleşti. Cumhur ittifakında ki kesim; AK Parti 1, MHP 1, CHP 1 olarak bakarken millet ittifakı ise; AK Parti 1, CHP 1, İYİ Parti 1 olarak bakmakta. İki vekil çıkarmak için bunun şart olduğu, AK Parti kanadında da bu söylemin oluştuğunu ve hafızalara yerleştiğini görmek mümkün. Bir de yerelde buna cumhur ittifakının içindeki sorunları da eklemek gerek. Millet ittifakı içindeki sorunlara ise evlere şenlik olarak bakmak gerek… Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…