Hadi bakalım hep beraber devletin başı Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Burdur’a gelmesinin bir analizini yapalım. Günlerce  “Gelecek mi gelmeyecek mi?” sorusunun cevabını dört -  beş gün kala öğrendik.  Gelmesini çok istememizin sebebi Asım’ın Nesillerinin Sayın Cumhurbaşkanını ağırlamasıydı. Nasıl olsa aynı zamanda kurulan Üniversiteler arasında yapısal ve sayısal olarak büyüyen en büyük üniversitemiz Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi. O yüzdendir ki Sayın Cumhurbaşkanı her mikrofonu eline alınca Asım’ın Neslinden bahsetmektedir. Buraya gelmeyecekte nereye gidecek?...  Ziyaretlerinde Burdur ne kazandı birazda bunun fikir jimnastiğini yapalım…  Önce Burdur Milletvekili Sayın Reşat Petek bütün medya çalışanlarına “Sayın cumhurbaşkanını davet ettik,  davete icap ediyor, Cumhurbaşkanı Burdur’a geliyor” diyerek haber metnini medyaya pompaladı ve başarıyı sahiplendi.   Tabi bu başarıyı Sayın vekilin “İl başkanı alınırsa bir daha Burdur’a gelmem” demesi, yeni atanan il başkanlığında, il yönetiminin belirlenmesinde “şu kişi olsun bu kişi olmasın” algısı hafızalarda dururken, ne kadar etkili oldu bilinmez. Birde yılların kurt politikacısı Sayın Bayram Özçelik var. O da Sayın Reşat Petek’in arkasından olayları toplayıcı, zaman tünelinde topluma yolculuk yaptırırcasına Cumhurbaşkanının nasıl davet edildiğini,  kimlerin devreye girdiğini özetleyen bir haber metni basına vermesi, Cumhurbaşkanı Danışmanlarından Eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşen Gürcan’ın etkili olduğunu açıklaması kafaları iyice karıştırdı. “Acaba Bayram mı yoksa Reşat mı başarılı” söylemlerinin konuşulmasına sebep oldu. Tabi hafızalarda Sağlık Bakanı’nın Burdur’a gönderdiği 7 ambulansın nasıl paylaşılamadığı haberleri;  yani iki vekilin anlaşamaması inşallah Burdur’un lehine olur. Aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin bir miladı sayılan 17- 25 Aralık’tan sonra Sayın Reşat Petek’in vekil olmaktan ve Burdur’dan adaylık koymasından başka çaresi yoktu. Gelelim Burdur’un ne kazandığına… Edindiğimiz bilgilere göre her birim Sayın Cumhurbaşkanına bir dosya verme yarışına girdi.  Sayın Cumhurbaşkanı her bir dosyayı eline alsa mutlaka Devlet-i Aliye’nin sorunlarını sadece Burdur zanneder.  Ne yazık ki yıllardır olduğu gibi her kurum, her birim kendi dertlerine düşüp sorunu kökten halletme yerine paçayı kurtarma derdinde olsa gerek. Proje üretmeyen yerel idarecilerimiz, yan yana gelmeyen vekillerimiz, kendi kurumundan bihaber olan idarecilerimiz olduğu müddetçe daha çok Cumhurbaşkanları ağırlar ve havanda su döveriz. Bakın sayın vekillerimiz, sayın bürokratlarımız, sayın idarecilerimiz başarılı olan illerimiz var, insan gider örnek alır. Bir şehire Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan geleceği zaman o ilin bütün idarecileri, siyasileri sivil toplum başkanları yan yana gelir, bir fikir çalışması yapılır, bir rapor hazırlanır. Öyle bir şey istenir ki; istenilen yardımın içinde bütün ilin sorunlarını çözecek istekler olunur ve bir tek dosya takdim edilip ve başarı yakalanır. İnşallah bir gün olur bunların yapıldığını da görürüz. Yine de Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Burdur’a teşriflerini sağlayan siyasi ve bürokratlarımıza teşekkür ederiz. Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…