Yıllardır Burdur neden gelişmiyor? Neden aynı yerde sayıyoruz? Neden
demekten kendimizi neden alamayız? Bu kadar serzenişin gerisinde ise üç ana
sebep gösterilmekte.
1. Siyaset,’’Ben yaptım oldu’’ diyerek Burdur’un gelişmesi için istişare
mekanizmasının çalışmasını ve ‘’Benim partim iktidar olduğumuzda yaparız’’ ya
da ‘’Onlarda yapmasın’’ anlayışı.
2. Sanayici ve iş adamlarımızın az olusun, sadece ‘’Benim olsun’’ egosundan ve
mantalitesinden kurtulamayışı, yeni yeni iş alanlarının açılmayışı, kazanılan
paranın değişik illerde yatırıma dönüştürülmesi,gelen sanayicinde yer
verilmeyişi ve engllemesi.
3. Burdur’a gelen başarılı, çalışkan işinde uzman bürokratlar ile il
müdürlerimizin başarılı olması için ellerinden geleni yapılması gerekirken, siyasi
mekanizma devreye sokularak tayinlerinin çıkarılması ve gönderilmesi
sağlanmaktadır.
Burdur halkı bu şekilde yorum yapmakta, bu şekilde algılamakta. Görev yapan
ve başarılı olan üç beyinden bahsedelim. Bu üç il müdürünün de her siyasi
partiye eşit yaklaşmaları ve sadece işi ile meşgul olmaları başarıyı da
getirmektedir. (Büyükler bir dua ederken ‘’Allahü taâlâ bizleri kişi ile değil, işi ile
uğraşanlardan eylesin’’ demesi gibi.) Âmin
İŞKUR müdürü Sayın Yunus Emre Akalın, Burdur’a İŞKUR olarak bir ivme
kazandırdı. Çalmadık kapı, girilmedik iş yeri bırakmadı. Bugün Türkiye genelinde
nüfusa göre başarılı illere bakıldığında Burdur çevresinde bulunan Antalya,
Isparta, Afyonkarahisar ve Denizli illeri araştırıldığında, Burdur’un başarısı bazı
illere örnek olacak bir seviyede. Tek bir sorun ise, bu birimlere yıllık hedef
verilirken başarı sınırının zorlanması olarak karşımıza cıkmakta. Tahminimce,
bölgede en az nüfusa sahip olan Burdur’a, bugün Antalya veya Isparta kadar
hedef verilmiştir. Tüm bunlar tipik bir gelenek olarak yapılan ve başarılı bir il
müdürünü aşağı çekmenin yolları olsa gerek.
TKDK Burdur Koordinatörü olan Mesut Yıldıran, göreve geldiği günden beri
Burdur ve ilçelerine en büyük katkıyı sağlayan, hibe destekleri ile kendinden söz
ettiren, bölgede en büyük hibe desteğinin Burdur’a gelmesini sağlayan ve
başarılı bir il koordinatörü olarak görünmektedir. Türkiye ortalamasına
bakıldığında en büyük pay Burdur gözükmekte. Bu da kırmızı ete dayalı besicilik,
süte dayalı hayvancılık ve çiftçilerimizin yoğun olması, bu başarının etkisi olsa
gerek. Diğer bir araştırmaya göre de Burdur, nüfusa göre 20 senede en çok
yatırım alan iller arasında bulunmakta. Bu başarıda 20 senedir vekillik yapan
sayın Bayram Özçelik’in katkısını unutulmamalıdır.
KOSGEB il müdürü Sayın Davut Tolga Uğur, Burdur’da küçük ölçekli işletmeler
dahil gitmediği iş yeri, çalmadığı kapı bırakmayan ve devletin verdiği imkanlar
dahilinde ‘’kimin işine yararım’’ düşünesini kendine görev bilmiş bir yapıya
sahip olarak bilinmekte. Her ne kadar yüz yılın felaketi olarak bilinen ve 11 ili
kapsayan depremlerde devletin imkanının olmayışı ile geri plana düşse de hala
KOSGEB, bir iş kurmaya çalışan, küçük ölçekli bir iş kurma yolundaki
girişimcilerin de can simididir. Bu durum da KOSGEB il müdürünün başarısı olsa
gerek.
Sonuç olarak bakıldığında; Tecrübe ile genç beyinlerin birleştiğinde, ülke ve
Burdur’da başarılamayacak hiçbir engelin olmadığı, sadece Burdur’da görev
yapan başarılı il müdürleri ve bürokratlara sahip çıkıldığında Burdur’un ufkunun
açılacağı ve ticaretinin çoğalacağını, yıllarca kıskandığımız çevremizdeki illerde
daha huzurlu ve mutlu bir kent olacağımızın , göstergesi olsa gerek. Burdur’daki
bu durum, başarılı olan il müdürlerimizi ve bürokratlarımıza sahip çıkılacağı
yerde göndermeye çalışan bir zihniyet zarar vermekte. Bu yüzdendir ki başarılı
olan hiçbir idarecimiz Burdur’da kalmıyor.
Bir sonraki yazımız da buluşmak dileği ile …