Bir ömrü bu vatan haini dinsiz yapı ile mücadele eden biri olarak, bu vatan hainlerinin hakkında olumlu bir şey yazmak ne nefsime ne de yıllarca bu zulmü çeken biri olarak kendime uygun düşmez. Sadece toplum algısını bir olay ile yazmakla dillendirelim.
1976 yılında Amasya cezaevinde tutuklu iken kasabama yakın bir köyde bir olay olmuştu. Sözde köy düğününde sarhoşun biri havaya ateş ederken iki kişiyi vurarak öldürmüştü. Tabi ölen kişiler sözde sarhoşun kavgalı olduğu, küs oldukları bir aileden idi. Bu şahsı benimde bulunduğum koğuşa verdiler. Büyüklerimiz ziyarete geliyor bende cezaevinin en küçüğü olduğum için gelen ailelerle görüşme imkânım oluyordu. Aylar geçti mahkemeleri kısa denecek bir sürede bitti, idam kararı vermişlerdi. İdam kararının TBMM’de oylanması gerekiyordu, karar gelinceye kadar tecrit odasına almamışlardı.
Annesi ziyarete gelmiş bana da “Bektaş ağanın oğlu, anam senide görmek istiyor” diyerek ziyaret yerine beni de götürdü. Tabi idam kararından annesinin haberi yoktu, bana da sıkı sıkıya tembih etmişti, idam verildiğinden bahsetme diye. Hoşbeşten sonra annesine “Ana, bana fırın önünde ne diyorlar?” diye sordu, köy yerlerinde iki sokakta bir mutlaka ekmek pişirmek için fırın olur, kadınların ekmek pişirirken bol bol dedikodu yapma fırsatları olurdu. Yaşlı kadın: “Ne diyecekler oğlum! Seni üç - dört sene yatar çıkar diyorlar” der demez acı bir tebessümle “Çıkar ana, çıkar” diyerek “Bu halk bunu söylüyorsa inşallah çıkarım” dedi ve TBMM oylanmada “sarhoşlukla” bu olayı işlediği karar verilerek, dosya mahkemeye iade edildi; dört buçuk sene sonra ceza evinden kurtuldu.
Bugün FETÖ hainlerine yapılan operasyonlarda da halk bir şey dillendiriyor; “Suçluyu da suçsuzu da içeriye alıyorlar, büyükbaşlar duruyor. Devamlı mazlum halk mı vebal ödeyecek? Neden büyük vatan hainlerine dokunulmuyor da, tabanda sadece inancı gereği saf inananlar bu cezayı çekiyorlar.” söylemleri oluştu. Acaba bu söylemler haklı mı? Tabi bunun vebalini yetkililer ödeyecek, haklıyı haksızı tarih yazacak. Ben sadece bir örnek verdim anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…