15 Temmuz vatan hainlerinin darbe girişiminden sonra ülke genelinde başlatılan operasyonların finans ayağının hala çıkarılmaması düşündürücü…   İki unsurda başarısızlık yaşandı. Operasyonların birinci ayağının il ve Türkiye imamının ortaya çıkarılmayışı. Her ilde operasyon yapılırken o ilin sözde imamı “Bu ili yöneten kim” sorularına hala cevap bulunamamaktadır!   İkinci unsur ise ülke genelinde toplanan sözde himmet paralarını yurt dışına kimler veya kim çıkarıyordu?     Ülke genelinde kimi rakamlara göre 70 kimi rakamlara göre de 50 milyar dolar paranın kayıt dışı valizlerle dışarı çıkarılması… Bunu bütün yargı ve emniyet teşkilatı bilir ki bu paranın dışarı çıkarılması üç türlü mümkündür. Birincisi; siyasi ayakla VİP girişlerinden çıkarılması. İkincisi;  emniyet aracılığı ile çıkarılması. Üçüncüsü ise hava alanlarında görev yapan özel güvenlik aracılığı ile çıkarılması.   Siyasilerle dışarı çıkarılması olasılığı düşük gözükmekte çünkü hava alanlarında dışarı çıkan siyasi ayağın bu nakillerde görev almayacağı, dikkat çekeceği varsayılırsa bu olasılığı düştükten sonra geriye iki unsur kalıyor. Emniyet ayağına gelindiğinde ise emniyet teşkilatlarında yapılan operasyonların, atılan ve tutuklanan polislerin hiçbirinin ifadelerinde ve pişmanlık yasasından yararlanan itirafçıların söylemlerinde bu vatan hainlerine döviz taşındığı emareleri gözükmemektedir. Geriye ise tek bir seçenek kalıyor oda özel güvenlik görevlileri…   Şimdi sormak isterim: Yıllarca bu hava alanlarını kim ya da kimler işletti, hangi özel güvenlik elamanları çalıştı ve bunlar üzerinde yapılan operasyonların neticesi nedir bilinmemektedir!   Bir ülkede eğer terör olayları bitirilmek isteniyorsa terör örgütlerinin finansman kaynağının kurutulması gerekmekte, yoksa bugün operasyon yapılır imha edersin yarın bir başkası çıkar PKK’da olduğu gibi. Eğer bu hükümet bu FETÖ örgütünden kurtulmak istiyorsa devletin bütün imkânlarını kullanarak finans ayağını çökertmek mecburiyetindedir. Yüklü miktarlarda döviz çıkışlarının 2005’den itibaren yapıldığı düşünülürse 2005’den itibaren bu havaalanlarını hangi şirketlerin ihaleye girip aldığını, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bu şirketlere yapılan operasyonlarda kaç özel güvenlikçinin FETÖ bağlantısı çıktığını, bu şirketlerin farklı yerlerde ihale alıp almadığı tespit edilmek zorundadır.   170 ülkede yapılanan bu hainlerin 80 ülkede de darbe yapabilecek seviyede olduğu bilinmekteydi. İlk deneyimini Türkiye’de deneyen bu hainlerin arkalarında ABD olduğu gözükse de gizli güç olarak İngiliz istihbaratının ve Vatikan’ın oyunu olduğu gözükmekte. Dünya üzerinde bütün kardinalleri açıklayan Vatikan son yüz yıldır bir kardinali coğrafyamızı işaret ederek açıklamamıştır.   FETÖ liderinin bu kardinal olduğunu bugün açıklanmasa bile tarih sayfalarında ismi geçeceği düşünülmekte.   Bir sonraki yazımızda buluşmak dileğiyle…