Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan AK Parti belediye başkanları toplantısında başarılı olan belediye başkanlarına plaket verdi. Bütün belediye başkanlarının hayalidir genel başkanından başarılı olarak görülüp, plaket alması. Yalova Subaşı Belediye Başkanı Volkan Yılmaz da plaket alanlarda biri. Hükümete muhalif olan basın bastırdı, neymiş efendim “Nasıl olurda FETÖ’cülükten yargılanan birine Sayın Cumhurbaşkanı plaket verir!” AK Parti yetkililerinin açıklaması ise husumetten kaynaklanan bir iftira!
Bildiğim bir olayı burada zikretmek istiyorum. AYRINTI Dergisi’nin muhtevası gereği akademisyenlerle içlidışlıyız. Bir profesör arkadaşla sohbet ederken, sıkıntılı görünce sebebini sordum, dedi ki: “Köyümüz 150 hane, babam bakıma muhtaç, köylük yerde insanları işi yok, sınır kavgaları ve çekememezlik oluyor, babamı ve amcalarımı ‘FETÖcü’ diye şikâyet etmişler amcalarım nezarette, telefon geldi babamı istiyorlar, zaten hayatta FETÖ’cülere inanmış biri olsa elimle teslim ederim.” Kendilerine “Babanı alıp götür, emniyete ve savcılığa durumu anlat, adalet yerini bulur!” demekten başka çarem kalmamıştı. Babasını gören savcı ve emniyetteki terörle mücadele birimi, bunun bir düzmece olduğunun farkına varıp şikâyet edenleri iftiradan soruşturma açıp mahkemeye veriyor!
15 Temmuz’dan sonra bazı hain düşüncede olanlar, kendilerini kurtarmak için demokrasi nöbetlerinde en önde olanlar yargının üzerinde algı operasyonu yapmaya başladılar. AK Parti genel başkan yardımcısının “Bu bir iftira, soruşturduk!” demesi bunun bir göstergesi. Keşke Sayın CHP’nin yetkilileri balıklama atlamasa idi! CHP’li Burdur belediye başkanı, CHP’li belediyeler içinde en başarılı başkan gözükmekte. Halkta bunu böyle algılamakta. CHP genel başkanları bir ödül verse, Sayın Ali Orkun Ercengiz ödül alsa, birisi de iftira atsa, bu, halk vicdanında karşılık bulur mu?
Gelelim Burdur’un AK Partili belediye başkanları içinde göze çarpan ve toplum tarafından sevilen biri olarak görevden alınan Bucak Belediye Başkanı Süleyman Mutlu’ya… Sayın Mutlu’nun kim ne derse desin 17/25 Aralık’tan sonra nasıl mücadele ettiğinin şahidiyim! Her ne kadar ben bu şekilde yazı kaleme aldığım için bazen bu işin içinde olanların bu olaya üç beş kişi gözü ile bakanların şakulü kaysa da doğruları yazmaya devam edeceğim!
Sayın Mutlu darbe gecesi mikrofonu eline alıp Türkiye’de bütün illerden önce halkı sokağa çağıran birisi! Onu suçlayanlar gibi saat gece 3’e kadar bağ evlerine kaçmadı! Sayın Mutlu’nun tahliye edilmesi de evlere şenlik! Mahkeme kararında “Sayın Mutlu’nun 221’den yararlanma ihtimali olabilir” cümlesi “221’den yararlandı” cümlesine dönüştürülerek algı oluşturmaya çalıştılar! Yani Ankara’da şikâyet edenlerle yemek yiyeceğin ellerinle nasıl yazman gerekir diye bilgi vereceksin, Isparta’da beraber ziyaretlerde bulunacaksın, bu adamın attığı iftiradan yararlanmak isteyeceksin, sonra da çıkıp “Müslümanım” diyeceksin! Bu toplumda bunu yedi! Eğer bu ödül töreninde Sayın Mutlu belediye başkanlığında olsaydı bilin ki Türkiye genelinde AK Partili belediye başkanları içinde en başarılı başkan olurdu. Veriler bunu gösteriyor, bu olay sayın başkana sahip çıkmayan Burdur milletvekillerinin ayıbıdır.
Türkiye’deki bu algılar o kadar yoğunlaştı ki mevki ve ihale alabilmek için insanların birbirini sattığı bir ortam oluştu! Yani Sayın Cumhurbaşkanını dinleyen yok. Geçen yazımızda da belirttiğimiz gibi “Eğer Sayın Cumhurbaşkanı 2019’daki seçimlerde başarılı olmak istiyorsa siyasi ayak dedikleri, toplumu hallaç pamuğu gibi atan kriptoculardan paçalarını kurtarmak mecburiyetindedir!”
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileğiyle…